6 Aralık 2018 20:54
/
Güncelleme: 11 Şubat 2022 17:56

Ankara Mamak'tan bir genç

38 yıl önce baskı ve zulme boyun eğmeyenlerin gözünü korkutmak için yaşı büyütülerek idam edildi Erdal Eren.

12 Eylül tarihinde gerçekleşen askeri darbe; ülkedeki tüm özgürlükleri kıskaç altına almış, insanları cezaevlerine, işkencehanelere sıkıştırmış ve bununla da yetinmeyip bazı insanları idam sehpalarına götürmüştü. Erdal Eren de bu insanlardan biri. O dönem Erdal’ı idam edenlerin aklında tek bir düşünce vardı: Türkiye halklarının özgürlük mücadelesini bitirmek, bu mücadeleyi korku ve baskı hegemonyasına almaktı. Bu düşüncenin sonunda 13 Aralık 1980’de Erdal Eren idam edilmişti. Ne gariptir ki Erdal, MHP’li bir bakanın koruması tarafından vurulan Sinan Suner’in ölümünün araştırılması ve katillerinin cezalarını ödemesi için başlatılan eylemde haksız yere cezaevine atıldı. Yargılamada hiçbir delil kabul edilmemiş, göstermelik bir dava süreci gerçekleşmişti. Erdal’ın idam kararı açıklandıktan sonra onlarca insan protesto düzenlemiş, Erdal’ın idam kararını durdurmak için istemişti. Bu protestoları gerçekleştirenlerin bir kısmı da gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan isimlerden biri de Ercan Koca. Ercan Koca tutuklandıktan sonra işkencelere maruz kalmış ve bu işkencelerde hayatını kaybetti.

GÜNÜMÜZDEN 38 YIL ÖNCESİNİ GÖRMEK

2018’e bakıldığında 1970’lerin, 80’lerin yansıması görünüyor. Günümüz ve geçmiş arasında ne kadar uzun bir süre olsa da aslında olaylar ve durumlar birbirine çok benzer. 70’ler ve 80’ler tarafların birbiriyle iyice keskinleştiği, fakir ve zengin arasındaki farkın bir uçurum olduğu yıllardı. Dönemin iktidarı patronların sermayesini daha da genişletirken işçilerin haklarını elinden almakta idi.  Şimdiki döneme baktığımızda ise mevcut krizin ve AKP hükümetinin günü kurtarmaya yönelik politikaları yüzünden ekonomi dar bir boğaza girmekte, işçilerin ve emekçilerin mücadele sonucu kazandığı hakları tahrip edilmekte ve birçok fabrikada işçiler haklarını alamamaktadır. Greve çıkan hakkını arayan işçileri gözaltına almakta ve hatta bunun haberleştirilmesini engellemektedir, haberini yapan yayın kuruluşlarını cezalarla yıldırmaya çalışmaktadır.

2018’de gençliğin durumuna baktığımızda geçmişte olduğu gibi gelecek kaygısını görüyoruz. Parası olan okuyabilmekte, eğitimde fırsat eşitliği tanınmamaktadır. Üniversiteler baskı altına alınmaya çalışmakta, gençliğin parasız, bilimsel, demokratik eğitim talebi reddedilmektedir. Erdal Eren 38 yıl önce bu tür sorunlara karşı mücadele verdi, 38 yıl geçti ve hala gençlik bu sorunlarla mücadele etmeye çalışmakta. Şu anki tek adam iktidarı ‘80 cuntasını örnek almakta, yaptırımlarını gençlik üzerinde göstermekte. Eğer şu anki hükümet ‘80 cuntası mirasçısıysa Türkiye gençliği de Erdal Eren’in mirasçısıdır, Erdal’dan aldığımız bayrağı liselerde, üniversitelerde, fabrikalarda, atölyelerde taşımaya devam edeceğiz.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et