6 Aralık 2018 21:25

Ekin BALİ

Diren AKSU

Malatya

Üniversite hazırlık öğrencileri olarak üniversiteyi kazanmak için bizi hayatın çoğu yerinde eksik bırakacak kadar ders çalışmak zorunda olduğumuz bir gerçek. Biz de Malatya’da farklı dershanelerden arkadaşlarımızla fiyatların tavan yaptığı bir dönemde tonlarca para harcadığımız dershaneleri, kitapları ve tüm bu uğraşlar sonucunda yine bir çoğumuzun üniversite kazandıktan sonra da çeşitli şekillerde çalışmak zorunda olduğumuzu konuştuk.

“GELECEĞE UMUTLA BAKMAK İSTİYORUM”

İlk olarak Yıldız dershanesinden arkadaşımız Berfin’le konuşuyoruz. Ülkemizde üniversite okumaya başlayan maddi durumu orta düzey veya kötü olan bir öğrencinin hayatında emeğinin karşılığını alamadığını dile getiriyor. “Hayatımızın en güzel yaşlarını en zor koşullarda geçiriyoruz.” diye de ekliyor. Krediden kitaba, ulaşımdan tüketime kadar birçok şeye para harcamaktan yakınan Berfin, “Bir kitap almak bile lüks oluyor. Sinemaya, tiyatroya, konsere gitmek lüks oluyor.” dedi. Son olarak da “Birkaç sene sonra hayata nefretle bakan yorgun bir genç olmak istemiyorum. En güzel yaşlarımı para kaygısı yaşarken tüketmek istemiyorum. Gitmek istediğim üniversitenin olduğu şehirdeki iş olanaklarını düşünmek istemiyorum. Bunun yerine gideceğim şehirde hobilerimle ne kadar ilgilenebileceğimi, sosyal etkinliklere nasıl katılabileceğimi düşünmek istiyorum. Patronumdan azar işitmek yerine, başardığımı duymak istiyorum. Dinamik olmak ve geleceğe umutla bakmak istiyorum.” diyerek sözlerini bitiriyor. ,

Mehmet söze giriyor. “Hükümet, üniversite öğrencilerinin aldıkları bursun veya kredinin yeterli olacağını düşünüyor. Ancak birçok öğrenci ya okurken çalışmak zorunda kalıyor ya da okulu maddi sebeplerle bırakmak zorunda kalıyor. Asıl amacı okumak olması gereken yaşta kendi amaçlarına, hedeflerine olan inançlarını yitirerek sisteme geleceklerini feda ediyorlar.” diye yakınıyor. “Sosyal hayatlarına harcayacakları zamanları hayat mücadelesi vererek geçiriyorlar. Zaten AKP'nin uyguladığı istihdam politikaları yüzünden endişe duyan öğrenciler gelecek kaygısıyla çırpınıyor.” diye de ekliyor. Mehmet son olarak “Okurken çalışan öğrenciler olarak, sayımız her geçen gün daha da artmakta ve bu sebeple yaşadığımız tüm problemler için parça parça değil birleşip bir bütün olarak harekete geçmeliyiz. Değişim ancak ortak bir birliktelik ve örgütlü bir mücadele ile sağlanacaktır.” diyerek sözlerini bitirdi.

SUNULAN ÇÖZÜMLER YENİ SORUNLAR DOĞURUYOR

Daha sonra konuştuğumuz Arzu, “Neredeyse hepimiz yaşadığımız şehirde bu kadar zorlanırken üniversitede katlanacak olan sorunlarla nasıl baş edeceğimizi düşünüyoruz. Üniversitede olan arkadaşlarımızla konuştuğumuzda ise korkularımızın yersiz olmadığını anlıyoruz.” diyor. “Çalışmak zorunda olan öğrenci bu yorgunluk ve geçim sıkıntısıyla o üniversiteden yeterli verimi nasıl alabilir?​” dedi ve son olarak “Öğrenciler eğitimin her döneminde yeni zorluklarla karşı karşıya.” diyerek sözlerini bitirdi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et