İşçilerle asgari ücreti konuştuk: Etrafımda bir tane mutlu insan yok
Derince’deki işçi duraklarında asgari ücreti ve ekonomiyi konuştuk: Durum giderek kötüleşiyor.
Kübra LAZ
Mert SAMYELİ
Kocaeli
Derince’nin Esentepe Mahallesi’nde ve Geçit’te işçi duraklarında asgari ücreti ve ekonomiyi konuştuk. Asgari ücret tartışmalarının oldukça yaygın olduğu şu günlerde Kocaeli’nin Derince ilçesinde konuştuğumuz işçiler, yapılacak olan zammın enflasyon ile orantılı olması gerektiğini düşünüyor.
Derince Geçit’te gün ağarmadan yola düşen işçiler servis bekliyor. İşçilerin birçoğu asgari ücret alıyor, geçinemiyor. Pek çoğu Asgari Ücret Tespit Komisyonunun toplandığından, ‘asgari ücret pazarlığından’ habersiz.
Asgari ücretin 2 bin 500 TL olması gerektiğini ancak umudunun olmadığını söyleyen Farplas Otomotiv işçisi, “Yetkililerin istediğimiz gibi bir karar vereceklerini düşünmüyorum. Enflasyonu şimdi biraz düşürseler bile yılbaşından sonra tekrar artacaktır” dedi. Asgari ücretin vergiden muaf tutulması gerektiğini söyleyen Farplas işçisi, “Ancak hükümet partisi bu önergeyi kabul etmediğine göre bu vergiye ihtiyacı vardır demek” diye konuştu.
‘ZAMLAR DEVAM EDİYOR’
Asgari ücretle 4 kişilik bir aileyi geçindirmenin zor olduğunu söyleyen bir başka işçi, “Asgari ücretin 2 bin 500 TL yapılması gerekiyor. 4 kişilik bir aile isen ve çocukların da okuyorsa geçinmek imkansız” dedi. Evde 2 kişi çalışmıyor olsa asla geçinemeyeceklerini söyleyen Akpınar Cıvata işçisi “800 lira kira veriyorum, doğal gaz faturası var, elektrik, su, gıda... Zamlar hâlâ devam ediyor, dolar düşünce duracak dediler düştü ancak zamlar hâlâ aynı” dedi. Asgari ücretin vergi dışında tutulması gerektiğini de ifade eden işçi “Kendilerine yapılan zammı onaylasınlar ancak vatandaşa gelince bir şey yok. Önceden AGİ’yi ayrı alırdık artık onu da asgari ücretin içine dahil ettiler. Durum giderek kötüleşiyor” diye konuştu.
ZAM, ENFLASYONDAN FAZLA OLMALI
Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bir gıda fabrikasında çalışan işçi, enflasyon değerlerinin üstünde zam yapılması gerektiğini söyledi. Komisyonda asgari ücretlinin sesini duyuran bir işçinin olmasının faydalı olacağını düşünen gıda işçisi, “Asgari ücrete zam yapılıyor ancak her şey aynı oranda veya daha fazla zamlanınca bir anlamı kalmıyor” dedi. Asgari ücretin vergi dışı tutulması gerektiğini söyleyen işçiye Mecliste önergenin reddedildiğini hatırlatınca, “İşverenlerin baskısıyla, vergiden muaf tutulması, Meclisten geçememiş olabilir. Ancak işçiler de baskı oluşturabilir, eylem yapabilir” dedi.
Enflasyon rakamlarının yeterince düşmediğini belirten Metin, bundan önce 3 ay Güney Kore’de çalışmış: “Türkiye’yi uzaktan izledim, açıkça eziliyoruz. İlk önce işçi ve emekçiye değer verilsin kendi ceplerini değil, bizi koruyup kollasınlar.” Bir kadın işçi ise, “Parayı kendilerine alıyorlar, bizi sömürüyorlar. Çok çalışıyor olmamıza rağmen geçinemiyoruz” dedi.
Yerel seçimler öncesi asgari ücretin yüksek tutulabileceğini söyleyen bir işçi, “Oy için bu millete bir şeyler vermeleri gerekiyor. Asgari ücretle çalışıyorum ve geçinemiyorum. Kira ödemediğim halde bu durumdaysam kira veren çocuklu bir aile ne yapıyor hiç düşünemiyorum” dedi. İktidarın haklı hiçbir şeyi savunmadığını, istemediğini ifade eden işçi, “İnsanlar sokakta korku ve endişe içinde ve bu biçimde ne kadar sürebilir ne kadar yaşayabilirler. 16 yıldır ülkenin koşullarını sıkıntılı görüyorum” ifadelerini kullandı.
‘BİZİM TARAFIMIZDA DEĞİLLER’
Kokoreç ve Çiğ Köfte Ustası Metin ile konuşuyoruz. Konu hemen ‘soğan’dan açılıyor. “Ben ustayım, kokoreç yapıyorum ancak satamıyorum. Soğan 5 TL, domates desen onun da bir farkı yok. Bu koşullarda işimi yapamıyorum” diyen Metin, çevresinde herkesin geçim sıkıntısı çektiğini ve yaşamakta dahi zorlandığını söyledi. Etrafında mutlu insan göremediğini aktaran Metin, “Herkesin morali bozuk. Etrafıma baktığımda bir tane mutlu insan göremiyorum. Suçu baştaki insanlarda görüyorum. Oyları alırken iyi ama asla bizim tarafımızda değiller. İnsanların daha iyi yaşaması ve mutlu olması için daha fazla ücret almaları gerekli” ifadelerini kullandı.
Haydar Uyar ticaretle uğraşıyor. Aylık ortalama 4 bin lira kazancının olmasına rağmen kendisinin de geçinemediğini söyleyen Uyar, “Enflasyonun düştüğü falan da yok. Ben bile geçinemiyorum. Bu sistemde halktan başka herkes kazanıyor, artık halk da kazanmalı” dedi. Serdar Akdeniz, soğan tarlası ekerek tasarruf edilebileceğini söyledi. “Yıllardır ‘Dış güçler’ diye bir şey uydurmuşlar, bizi de inandırmaya çalışıyorlar” diyen Akdeniz, sadece oy verip vermenin yeterli olmadığı görüşünde: “Artık kimseden medet ummamalıyız. Eskisi gibi oy vermek yetmiyor artık daha farklı yöntemlere ihtiyaç var.”
EMEKLİ YURTTAŞ: HER AY 1000 TL BORÇLANIYORUM
ALDIKLARI emekli maaşlarının yetmediğini, üzerine çalışmak zorunda kaldıklarını söyleyen emekliler de zam talep ediyor. Vergiler ve kesintiler sebebi ile sadece 1064 TL maaş alabildiğini söyleyen Reşat, “700 TL kira veriyorum, elektrik ve su ile birlikte bir dahaki aya borçlu giriyorum. Yıllardır enflasyon var yeni bir şey değil. Yıllardır çalıştım, verdikleri 1064 TL için mi uğraştım diye düşünüyorum. Hesap yaptığımda her ay 1000 TL borçlanıyorum. 2 tane çocuk okutuyorum. Hepsi hesaplanınca 3, 4 bin lira almamız lazım ki insanca yaşayalım. Ancak onu da asla yapmazlar. Meclisteki herkes kendi cebini doldurmaya çalışıyor” dedi. Ali Yıldırım ise 60 yaşında işçi emeklisi. “Bir gemide beraberiz diyorlar, ama değil. İktidar değişirse belki bir şeyler değişebilir” dedi. Ekrem ise emekli olmuş ancak geçinemediği için çalışmaya devam ediyor. Ekrem, “Gıda ürünleri çok pahalı. Amerikan oyunu bir bitse ve dolar düşse düzelecek çoğu şey” dedi.
|
|||||||
Evrensel'i Takip Et