KESK’ten krize karşı miting: Güvenceli gelecek için mücadeleye

KESK Genel Merkezinin almış olduğu karar doğrultusunda, ‘Yoksulluğa, güvencesizliğe, işsizliğe karşı; birlikte mücadeleye’ başlığı ile yaptığı bölge mitinglerinden biri de dün Samsun’da gerçekleşti. KESK Genel Başkanı Aysun Gezen, krize, yoksulluğa karşı, güvenceli gelecek için birlikte mücadele çağrısı yaptı.

Trabzon, Giresun, Ordu, Sinop, Tokat, Sivas, Çorum’dan emekçilerin de katıldığı miting için saat 13’te Samsun Barosu önünde toplanıldı. İşçi ve emekçiler buradan Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Mitinge KESK’e bağlı sendika şubelerinin yanı sıra siyasi partiler ve dernekler, tazminatları ödenmeden işten atılan ve 4 aydır direnişte olan Makro Market işçileri de katıldı. Yürüyüş boyunca ‘Yaşasın iş ekmek özgürlük mücadelemiz’, ‘Krizin bedelini yaratanlar ödesin’, ‘Parasız eğitim parasız sağlık’, ‘Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek’ sloganları atıldı.

Mitingde açılış konuşmasını yapan KESK Samsun Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Erbil Karakoç, “Krizin sonuçları ağır bir şekilde yaşanıyor. Emeğin hakları gasbediliyor. Böylesi bir dönemde emekçilerin birliği ve mücadeleyi yükseltmek daha da önem kazanıyor” dedi.

CEBİMİZDEN ÇIKAN PARA ARTIYOR

Ardından kürsüye çıkan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen “Flormar’dan 3. Havalimanına, Makro Market’ten TOKİ inşaat işçilerine, yurdun dört bir yanında çocuklarına onurlu bir gelecek bırakmak için direnenleri selamlıyoruz” dedi.

İnkar edilmesine rağmen ülkede giderek derinleşen bir ekonomik krizin yaşandığını dile getiren Gezen, “Bin bir çeşit Ali Cengiz oyununa rağmen resmi rakamlar bile artık ülkede yaşanan işsizliği, hayat pahalılığını gizlemeye yetmiyor. Faizden, ranttan beslenen yüzde birlik mutlu azınlık dışında kalan yüzde 99 olarak hepimiz bu krizi iliklerimize kadar yaşıyoruz. İşsizler ordusu gittikçe büyüyor. İflas anlaşması ilan eden firmalar kervanına her gün onlarca firma ekleniyor. Alışverişe markete, pazara gittiğimizde cebimizden çıkan para artıyor, poşetlerimiz küçülüyor” dedi.

Ülkeyi yönetenlerin bu sese kulak tıkadığını, ‘Ekonomi tıkırında, her şey yolunda’ nutukları atmaya devam ettiğini dile getiren Gezen şunları söyledi: “Kriz mriz yok, hepsi manipülasyon diyenler yaşanan krizin faturasını kıdem tazminatına göz koydukları işçiye, açlık sınırının altında bir ücretle yaşam mücadelesi veren asgari ücretliye, onca yıllık emeğinden sonra sefalete terk edilen emeklilere, gübre ve mazot giderlerini karşılayamadığı için toprağını ekemeyecek hale getirilen köylüye, dükkanını siftah etmeden kapatan küçük esnafa kesmeye çalışıyor” diye konuştu.

ENFLASYONU ÜRETİCİYE SORUN

Enflasyonun da düşmediğini belirten Aysun Gezen şunları söyledi: “Enflasyon düştü diyorlar, yalan söylüyorlar. Bunu TÜİK bile gizleyemiyor. Asgari ücretliler, işçiler, kamu emekçileri, emekliler size soruyorum, sizin enflasyonunuz düştü mü? Bafra’da, Alaçam’da, Yakakent’te, 19 Mayıs’ta ülkenin en kaliteli çeltiğini üreten ama geçen yılın altında fiyat teklif edildiği için çeltiği yerinde kalan çiftçiler size soruyorum, sizin enflasyonunuz düştü mü? Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından her yıl ağustos ayında açıklanan ama bu yıl TMO fiyat açıklamasını kasım ayına bıraktığı için İtalyan fındık tekelinin insafına terk edilen fındık üreticileri, sizin enflasyonunu düştü mü. Elbette düşen enflasyon, bizim ev enflasyonumuz değil. Enflasyonu düşük göstermedeki amaç, yıl sonunda asgari ücretli işçinin ücretine, emeklilerin maaşına yapılacak zammı düşük tutmak.”

Taleplerini sıralayan KESK Eş Genel Başkanı Gezen şöyle devam etti: “Temel tüketim mallarına yapılan zamlar geri alınsın. Vergi adaletsizliğine son verilsin. İşten çıkarmalar ve ücretsiz izinlere son verilsin. Ücretlerimizde yaşanan kayıplar telafi edilsin. Kamu emekçilerinin geçersiz hale gelen toplusözleşmeleri yenilensin. Kamuya alımlarda eşitsizliği artıran torpile, kayırmaya, kadrolaşmanın önünü açan mülakata, güvenlik araştırmasına, arşiv kaydına son verilsin. Emeğin haklarını yok eden KHK’ler iptal edilsin, KHK mağdurları işlerine iade edilsin ve hakları verilsin. İş güvencesini ortadan kaldıran uygulamalara son verilsin. Kadınların sürekli ve güvenceli işlerde istihdam edilmesinin önündeki engeller kaldırılsın. Kendimiz için değil herkes için, gündüzleri işsiz kalınmayan, geceleri aç yatılmayan bir ülke, insanca bir yaşam güvenceli bir iş güvenceli gelecek istiyoruz. Biz emeği, alın teri ile geçinen, dünyanın en büyük ailesiyiz. Bütün emekçileri buradan bir kez daha haksızlıklara hukuksuzluklara işsizlik ve yoksulluğa karşı omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz.” (Samsun/EVRENSEL)