İnsan haklarına en büyük küresel tehdit: İklim değişikliği

Polonya’da düzenlenen COP24 (24. Taraflar Konferansı) devam ederken, 2018 yılı da tüm dünyada başlatılan iklim davaları ile iklim değişikliğinin bir insan hakları tehdidi olduğunun fark edilmesi açısından bir dönüm noktası oldu.

‘İklim değişikliği, insan haklarına yönelik en büyük küresel tehdit’ diyen Greenpeace Akdeniz Projeler Sorumlusu Avukat Deniz Bayram, iklim değişikliğinin insan haklarından bağımsız düşünülemeyeceğine dikkat çekti.

Bayram konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:

“İklim değişikliği, insan haklarına yönelik en büyük küresel tehdit; sağlık ve yaşam hakkını, gıda güvenliğini, dünyadaki bireylerin ve toplumların temel yaşam standartlarını tehlikeye atıyor. İklim değişikliği kaynaklı aşırı hava olaylarının ölümlere ve büyük yıkımlara neden olması, iklim mültecisi sayısının milyonlara ulaşması, soframızdaki gıdanın azalıp, daha da pahalanması, biyoçeşitliliğin giderek yok olması, bize tek bir şeyi anlatıyor; insan hakları gününde iklim değişikliğine karşı iklim adaletini talep etmek yaşamsaldır. Çünkü sağlıklı bir gelecek hayal edemediğimiz bir dünyada, temel insan haklarını talep etmek de anlamını kaybeder.”

2018 yılında vatandaşlar ve belediyeler iklim değişikliğinden sorumlu tuttukları hükümetlerin yanı sıra iklim değişikliğinin en büyük sebeplerinden petrol, gaz ve kömür şirketlerine de davalar açtılar. Bunlardan bir tanesi de iklim değişikliği nedeniyle yaşamları zarar gören Filipinlilerin 47 kömür, petrol, gaz ve çimento fabrikasına insan hakları ihlalleri nedeniyle açtıkları dava idi. Dünya İnsan Hakları Günü’nün hemen ertesinde karar duruşması görülecek davanın, COP24 bitmeden sonuçlanması bekleniyor.

On yıllardır dünyaya zarar veren faaliyetlerini durdurmayan ve iklim değişikliğine ilişkin gerçekleri gizleyen fosil yakıt şirketlerinin ve bunlara izin veren devletlerin, gelecek kuşakların karşı karşıya olduğu tehditlerden de sorumlu olduğunu belirten Bayram, COP24’e katılan bütün devletlere bugüne kadar iklim değişikliği nedeniyle meydana gelen zararları adil bir yaklaşım ile tazmin etmeleri çağrısında bulundu. (HABER MERKEZİ)