'Fazla mesaiye kalmadan geçinemiyoruz'
Ankara'da çeşitli iş kollarında çalışan işçiler, asgari ücretin geçinebilecek bir düzeye yükseltilmesini istiyor.
Fotoğraf: Pixabay
Hasan KARA
Ankara
Ankara’da çeşitli fabrikalarda çalışan işçilerle asgari ücret tartışmaları ve son açıklanan enflasyon rakamlarını konuştuk. Mesai olmadan geçinmenin zor olduğunu belirten işçiler, bunun da sosyal hayatlarını bitirdiğini söylüyor. Son açıklanan enflasyon oranını da inandırıcı bulmayan işçiler, bu rakamlarla hükümetin asgari ücretin düşük bir seviyede belirlenmesine zemin yaratmaya çalıştığını ifade ediyor. İşçilerin pek çoğu asgari ücretin insanca bir yaşam düzeyinde olabilmesi için ‘birlik’ olunması gerektiğini söyledi.
‘FAZLA MESAİ OLMADAN GEÇİNEMİYORUZ’
Ülker fabrikasında çalışan bir işçi, “Evli ve iki çocuk babasıyım. Fazla mesai yapmadan geçinemiyoruz. Günde 8-12 saat arası çalışıyoruz. Asgari ücret en az 2 bin 200 lira olmalı, ancak 4 kişilik bir ailenin geçinebilmesi için o da yetmez. 3 bin 500 lira seviyesinde olmalı normalde ama o kadar zam olmayacağı kesin” dedi. Bir başka Ülker işçisi de mesai olmadan geçinmenin mümkün olmadığını, asgari ücretin 2 bin 500 lira olması gerektiğini söyledi. Asgari ücretten vergi alınmaması gerektiğini söyleyen işçi, “Sendikaların işçilerin hakkını daha fazla gözetmesi lazım” ifadelerini kullandı. Bir diğer Ülker işçisi de, “Kimse hak ettiği ücreti aldığını düşünmüyor. 2 bin-2 bin 500 liralık bir seviyede olması lazım asgari ücretin. Aynı zamanda da kesinlikle vergi alınmaması lazım. Bunların olabilmesi için birlik olmalıyız. Pek çok işyerinde iş kazaları meydana geliyor, bunun esas sebebi olarak da örgütsüzlüğü görüyorum” dedi.
‘İŞ KAZALARININ BİR SEBEBİ DE PATRONLARIN ÖNLEM ALMAMASI’
Ülker fabrikasında çalışan bir işçi, “8-12 saat civarında çalışıyoruz, 3-4 saat fazla mesai yapmak zorundayız. Böyle olunca yorgunluk oluyor, sosyal hayat kalmıyor. Çocuklarımızla, ailemizle doğru düzgün zaman geçiremiyoruz. Asgari ücretin aslında 3 bin liranın bile üstünde olması gerekiyor ama bizim ülkede bu zor gözüküyor. Birlik olunsa, daha iyiye gidebilir her şey ama fabrikalarda birlik yok. İş kazalarını en fazla asgari ücretli yaşıyor, çünkü geçim sıkıntısı yüzünden fazla çalışmak zorunda kalıyor. Tabi örgütsüzlük ve patronların önlemler için masraf yapmaması başlıca nedenlerden” dedi.
Başka bir Ülker işçisi de “Bu kadar fazla mesai yapmak zorunda kalırsan herkesin başına gelir iş kazası. Asgari ücret 2 bin liranın altında olursa seçim öncesi hükümet çok oy kaybeder” ifadelerini kullandı.
‘ENFLASYON ORANI İNANDIRICI DEĞİL’
Türk Traktör fabrikasından bir işçi ise yüzde 21.62 olan kasım ayı enflasyonuna ilişkin şunları söyledi: “Asgari ücretin açıklanacağı ay enflasyonun böyle düşmüş şekilde açıklanması inandırıcı değil. Fabrikada çoğu arkadaş bu duruma tepki gösterdi. Çünkü yalan olduğu çok açık. Madem enflasyon düştü biz bunu niye hissetmiyoruz? Hâlâ pazarda, markette çoğu ürün ateş pahası. ‘Topyekün mücadele başarılı oldu’ diye göstermek için böyle açıkladılar bence. Aynı zamanda bizim sözleşmenin ikinci 6 aylık zammı enflasyon farkına göre belirlenecek. Biz en az yüzde 20 civarında seyreder diye düşünürken, bu farkı bu süreçte giderek düşürecekler. Biz de hak ettiğimiz zammı alamamış olacağız” dedi.
‘AK PARTİ’YE OY VERDİĞİME PİŞMANIM’
Bir başka Türk Traktör işçisi ise, “AK Parti’ye oy verdiğime pişmanım, ülke ne hale geldi. Hele de bu enflasyon olayı fabrikada çok tepkiye yol açtı. Bir yandan işten çıkarmalar peyderpey devam ediyor, yakında fabrikada duruş olacak (yıl sonu sayım, planlama için fabrikada çalışma olmayacak). Herkes bu süreçte ek iş arıyor olacak, kimsenin dinlenmeye bile vakti yok geçim sıkıntısı yüzünden” dedi.
‘ASGARİ ÜCRETİ DÜŞÜK GÖSTERMEK İÇİN YAPIYORLAR’
Man Otobüs ve Kamyon fabrikasında çalışan bir işçi de “Enflasyona inanan kimse yok. AK Partili olduğunu söyleyenler bile tepkili. Emeklilikte yaşa takılanlar konusundan sonra enflasyonun düşük açıklanması tepki yarattı” dedi.
Asgari ücretin 2 bin 500’ün altında olmaması gerektiğini belirten başka bir Man işçisi de “Sırf asgari ücreti de düşük göstermek için enflasyonu böyle açıklıyorlar. Bizim ikinci altı ay enflasyon farkı beklentimiz en az yüzde 17-18’di. Aslında o bile az kalıyor ama bu gidişle çok daha düşük bir farkı yansıtmaya çalışacaklar” diye konuştu.