İzmir'de Nefret Söylemine Karşı Yerel Medya Ağı Semineri düzenlendi
İzmir'de yerel medya çalışanlarına yönelik 'Nefret Söylemine Karşı Yerel Medya Ağı Gazetecilik Semineri' düzenlendi.
Fotoğraf: Pixabay
Toplumsal Araştırma ve Özgün Düşün Merkezi (TÖZ) tarafından yürütülen “Nefret Söylemine Karşı Yerel Medya Ağı Gazetecilik Seminerleri” projesinin yerel çalışması olan İzmir Toplantısı, dün gerçekleştirildi. Toplumsal Araştırma ve Özgün Düşün Merkezi Ekonomi Araştırma Birimi'nden Sinem Atakul'un moderatörlüğünde, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin ve kentte görev yapan gazetecilerin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, nefret söyleminin direkt ve dolaylı ifadelerinin nedenselliği tartışıldı.
'ANA AKIM NEFRET SAÇIYOR'
Ankara ve İstanbul’da stratejik toplantıların ardından nefret söylemi kapsamında yedi bölgede yerel medya seminerleri düzenlediklerine vurgu yapan TÖZ Üyesi Sinem Atakul, son yıllarda medyada nefret suçlarının yaygınlaştığını aktardı.
Atakul, bu suçların yaygınlaşmasının en önemli nedeninin ana akım medyadaki habercilik anlayışından kaynaklandığına inandıklarını kaydetti.
Medyadaki nefret söyleminin ana akım televizyon kanallarında ve sosyal medyada ''tık'' haberciliği üzerinden insanları kuşattığına dikkat çeken Atakul, haber dilinin yanı sıra özellikle son dönemde önemi artan internet haberciliğiyle beraber yalan haberlerin gazetecilik mesleği başta olmak üzere pek çok alanda tartışılan bir konu haline geldiğini söyledi.
Atakul, klasik anlamıyla yazı işleri ve teyit süreçlerinin yürürlükte olmadığı internet haberciliğinin önceliğinin yayın hızı olmasının, yalan ve asılsız haberlerdeki yükselişin nedenlerinden biri olduğunu ifade etti.
Nefret dilinin hakikati ortadan kaldıran araçlarının 'post truth ve manipülasyon' olduğunu söyleyen Atakul, şöyle devam etti: "İçinde bulunduğumuz ekonomik düzen kendisini devam ettirebilmek için eşitsizlik üretmek durumundadır ki bunun da en iyi yolu da halkların kendi mutabakatını parçalayan nefret söylemini yükselterek olur."
YEREL MEDYA VE TOPLUMSAL BARIŞ
Atakul, nefret söylemine karşı duyarlılığın artırılması için ana akım medyanın muhtevasına dair müdahalenin yerel medya üzerinden gerçekleştirebileceğini işaret ederek, yerel medya çalışanlarına yönelik çalışmaların büyük önem taşıdığına vurgu yaptı.
Nefret söyleminin daha çok toplumun en kırılgan yapıları olan kadınlar, azınlık gruplar, LGBTİ+ bireyler, çocuklar, engelli vatandaşlar üzerinden yapıldığının altını çizen Atakul, "Toplumsal barışın kurgulanacağı bir dilin nasıl olacağını yerel medya üzerinden gerçekleştirebilmeye dair ümidi görebilmek hepimize iyi gelecektir" dedi. (İzmir/EVRENSEL)