19 Aralık 2018 21:42

Politik İktisat Atölyesi devam ediyor...

Politik İktisat Atölyesi devam ediyor...

Paylaş

 

Çukurova Üniversitesi Politik İktisat Atölyesi öğrencileri

Çukurova Üniversitesi’nde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencileri tarafından oluşturulan Politik İktisat Atölyesi yaklaşık iki aydır her hafta düzenli bir şekilde öğrencilerin katılımı ile gerçekleştiriliyor. Bu iki aylık süreç içerisinde ekonomideki temel kavramlardan insanlık tarihindeki ekonomik yapılara, kapitalizmin kendi içerisindeki dönemlerden kadınların geçmişten bugüne konumlarına kadar birçok konuyu konuşup tartışma fırsatı yarattık. Tabi bu konuları güncel yaşanan gelişmelerle birlikte ele almaya çalıştık. Atölyemiz, bu konuları tartışırken fakültede işlenen derslerin dışında, öğrencilerin kendilerini özgürce ifade edebildiği ve görüşlerini çekinmeden söyleyip tartışabildikleri bir ortam yaratmayı amaçlıyor. Politik İktisat Atölyesi öğrencileri olarak bu sayıda atölye katılımcılardan birkaç görüşü aktarmak ve atölyemizden bahsetmek istedik. Görüşlerini aldığımız arkadaşlar ile hemfikir olduğumuz nokta, atölyenin öğrenciler için yararlı ve kıymetli olduğu yönünde. Ayrıca farklı görüşlerden öğrencilerin bir arada olması tartışmaları renklendiriyor.
Selin: “Atölye bana yeni fikirler katmakla beraber rahatça görüşlerimi söyleyebildiğim bir ortam yarattı.. Beni dinleyen insanlar var, ben de onların görüşlerini keyifle dinliyorum. Ayrıca atölye, insanlarında benim gibi düşünebildiğini, farklı görüşte olduklarımla empati kurmayı ve bir sorunun temeline inmeyi öğretti.”
Özge: “Bize yığın gözüyle bakan üniversite hocalarının tek tip derslerinin dışında kendimizin özgürce konuşup, üretip, bilinçlendiğimiz bir oluşum olan atölyede, konuştukça üniversite gençliği olarak paylaştığımız sorunlar dâhil her şeyin politik olduğunun farkına vardık.”
Mehmet: “Atölye biz öğrenciler için çok iyi oldu. Bir araya gelip bir konu hakkında bilgi alışverişinde bulunuyoruz. İleride de daha büyük kalabalığın içinde çekinmeden düşüncelerimi aktarabilmek ayrıca özgüvenimi kazanmak için bir zemin oluşturuyor.”
Sozdar: “Politik iktisat atölyesi farklı fikirlerin bir araya geldiği bir ortam oluşturdu. Bu zaman zaman bizim için yeni bakış açıları olsa da  bazen de tartışmayı körelttiği oldu. Fakat üniversitemizde bu tip oluşumlar çok sınırlı olduğu için politik iktisat atölyesinin kıymeti bilinmeli.”
Ayşe: “Birkaç arkadaşın bir araya gelerek araştırıp, okuyup, düşünüp bir şeyler paylaştığı bir ortamdan fazlası oldu politik iktisat atölyesi benim için. Farklı bakışlara açılan bir kapı, havada kalan tartışmaların içini dolduran kaliteli zaman ve hepsinden önemlisi düşünceleri ne olursa olsun geçmişimiz, bugünümüz ve geleceğimiz için umut oldu. Umut kelimesinin içini doldurmak gerek, umut ama neye umut? Gençliğin bir araya gelmesine umut, okumasına düşünmesine, kendisine dayatılanları analiz etmesine doğruyu yanlışı süre gelen saptamaların ötesine taşımasına umut olması gibi.”

Sıfatlı hukukun sıfatlı hukukçuları

İpek SARICA
Kıbrıs 
Doğu Akdeniz Üniversitesi

“Sen ey savcı, Anayasa ileride
Onu geri itemezsin, itemez!
Suçluları bırakıp da, suçsuzu
Zindanlarda tutamazsın, tutamaz!”

diye sesleniyor eski bir plaktan çıkan cızırtılarla Aşık İhsanî. Yetmişlerden bu yana geçen elli yılda hala şikayetlerimiz aynı. Haklarında AİHM kararı olmasına rağmen hala bırakılmayan Selahattin Demirtaş’lar, 19’unda öldürülen gençlerin salınan katilleri...
HUKUK EĞİTİMİ GÜLLÜK GÜLİSTANLIK
Böyle düzenin içinde ben gerçekten de “hukuk” mu okuyorum yoksa önünde “sıfat bulunan bir hukuk” mu okuyorum? Üstünler hukuku, iktidarın hukuku, mevcut düzenin hukuku gibi bir hukuk ve bana bu sıfatlı hukuk eğitimi içinde şekillenmiş sıfatlı bir hukuk sisteminin sıfatlı bir hakimi, sıfatlı bir savcısı, sıfatlı bir avukatı olmam için eğitim veriliyor.
Günün iktidarı kendini meşrulaştırmak için kendi hukukunu yaratır. Hukuk eğitimini de kendi hukukuna göre hazırlar ve verir. Kendi ülkemizde de durum böyle. 
İktidar kendi hukuk düzenine aykırı bir işlem yaptığını hukuk eğitimine yansıtmaz. Hukuk eğitiminde her şey güllük gülistanlıktır; hiçbir şeyin olan ile alakası yoktur. Derste öğretilen yargının bağımsızlığıdır ama üstünde düğme olmayan cübbelerini iliklemeye çalışan yargıçlar görürüz. Derste öğretilen AİHM kararlarının bağlayıcılığıdır ama “AHİM kararları bizi bağlamaz” diyen iktidar sahiplerini dinleyen ve dediklerini uygulayan yargıçlar vardır. Diğer tarafta da Tahir Elçi’ler!
DÜZENİN HUKUKU, HUKUKUN DÜZENİ
Hukuk düzeninde olan değişiklik hukuk eğitimine öyle bir yansır ki değişiklik gökten zembille inmiş zannedersiniz. Avrupa Birliği’ne girebilmek için değiştirilen kanunları sanki hiçbir neden olmadan değiştirilmiş gibi anlatılır. İktidarın güçleri elinde toplayıp kendinden başka hiçbir gücün olmaması için yapmış olduğu anayasa değişikliği sanki gökten inmiştir. Hiçbir şeyin nedeni sorgulanmaz ve tartışılmaz; öğretilen sadece varlıktır ve varlığın var olduğudur.
En az iki canlının olduğu yerde hukuk oluşur. Hukuk her zaman vardı ve olacaktır. Hukuk bir süreçtir. Kütüphaneden kitap aldığınızda, bakkaldan su aldığınızda, hayvan beslediğinizde, attığınız adımda her yerde ve her şeyde vardır. Sosyoloji, psikoloji gibi sosyal bilimler insanın yapı taşıyken ve bundan dolayı hukukun da yapı taşıyken sadece hukuk sosyolojisi gösterilir. Ne insan ne de toplum öğretilir.
Mevcut hukuk düzeni sermayeyi çıkarlarını korumaya, iktidar sahiplerini güçlendirmek için var. Kendisinin ihtiyacı olan şeyleri bilmemizi ister. İhtiyacı olan şeylerden fazlasını bilenleri çürütmeye çalışır. KHK ile işten çıkarır, hukuksuzca yargılar, okuldan atar, iddianame olmadan hapse koyar, idam eder, en olmadı öldürür. Mevcut düzen kendini korkuyla meşrulaştırıyor.

 

 

ÖNCEKİ HABER

Öğrencilerin zamlarla imtihanı

SONRAKİ HABER

Çözüm biziz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa