20 Aralık 2018 06:06
/
Güncelleme: 06:58

Savunma Bakanı Akar: Önümüzde Menbic ve Fırat'ın doğusu var

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TSK'nin sürdürdüğü operasyonlarla ilgili açıklama yaptı.

Akar, "Şimdi önümüzde Menbic ve Fırat'ın doğusu var. Bu konuda yoğun bir şeklide çalışmaktayız" dedi.

AA'nın aktardığı habere göre Akar, Katar Milli Günü törenlerine katılmak üzere geldiği başkent Doha'daki Katar Türk Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığı'nda inceleme ve denetlemelerde bulundu.

Burada personele yönelik yaptığı konuşmasında Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarının başarıyla gerçekleştirildiğini söyleyen Akar, "İdlib'te barış ve huzurun sağlanması için TSK, teşkil edilen 12 gözlem noktasında barış ve huzurun gözlemcisi oldu ve şu anda da bu görevini sürdürmekte" diye konuştu.

Akar'ın konuşmasında öne çıkan ifadeler şöyle:

"Şimdi önümüzde Münbiç ve Fırat'ın doğusu var. Bu konuda da yoğun bir şekilde çalışmaktayız. Olayları yakinen takip etmekteyiz."

"Hem Sincar hem Karacak Dağı bölgelerine hava harekatı icra edildi. Orada hiçbir şekilde sivillere zarar verilmemesi konusu yine gündemdeydi ve bununla ilgili her türlü tedbir alındı ve çok şükür herhangi bir sivile, masum insana zarar vermeden orada teröristlerin etkisiz hale getirilmesi sağlandı."

"Herkesin bilmesi gereken diğer bir husus, Sincar, asla ikinci bir Kandil olmayacak. Bu konuda elimizden gelen neyse bunları yaptık, yapmaya devam edeceğiz, buna asla müsaade etmeyeceğiz."

Kıbrıs konusuna da değinen Akar, "Sadece yurt içinde ve sınırlarda değil, Ege, Akdeniz ve Kıbrıs'ta da uluslararası hukuk ve anlaşmalardan doğan hakların korunması ve kollanması için çalışmalar devam ediyor. Mavi vatandaki hakların da korunması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz ve göstermeye devam edeceğiz." (HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et