Roboski katliamında oğlunu kaybeden babanın adalet arayışı sürüyor
Roboski Katliamı’nda 16 yaşındaki oğlunu kaybeden görme engelli Abdurrahman Encü: Sağ olduğum sürece Bilal’imi ve onu katledenleri unutmayacağım
Fotoğraf: Evrensel
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) bağlı savaş uçakları tarafından 28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboskî köyü kırsalına gerçekleştirilen hava saldırısında hayatını kaybeden 34 kişi arasında bulunan çocuklardan biri de 16 yaşındaki Bilal Encü idi. Bilal, hayatta iken aynı zamanda görme engelli olan babası Abdurrahman Encü’nün gözleri gibiydi.
Mezopotamya Ajansı’ndan Gökhan Altay ve Ahmet Kanbal’ın haberine göre; Baba Encü, görmeyen gözlerine rağmen, elindeki bastonuyla çıktığı kapıdan birilerinden destek alarak her hafta oğlunun mezarlığını ziyaret ediyor. Encü, üzerinden 7 yıl geçen katliamda hayatını kaybeden oğlunun mezarı başında dua okuduktan sonra, Roboskili ailelerle birlikte adalet talep ederek, faillerin bulunmasını istiyor.
‘ONUN YANINDA OLUNCA ÇOK KEYİFLİYDİM’
Mezarlık ziyaretine her geldiğinde gözyaşlarına hakim olamayan baba Encü, “Hayattayken her ihtiyacımı karşılıyordu” dediği Bilal’ini, “Gözlerim önceden daha iyiydi. Ama işlerimi tek başıma yapabilecek kadar göremiyordum. Hastaneye gidecek ya da dışarıya çıkacak olsam her zaman yanımda Bilal’im vardı. Onun yanında olunca çok keyifliydim. Şimdi bana destek olacak kişiler tabi ki var. Ama Bilal’in yeri benim yanımda başkaydı. Bilal’in, elimi tutup hastaneye götürmesi ve dışarıya götürmesi aklıma geldikçe, farklı duygulara kapılıyorum” dedi.
‘ADALET TALEBİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Oğlunu kaybetmesinin ardından kendilerine yaşatılanların her geçen gün acılarını daha da büyüttüğüne dikkat çeken baba Encü, şöyle devam etti: “Oğlumun da diğerlerinin de katledilmesine sebep olanlardan hesap sormaya devam edeceğim. Mezara da girsem, mahşer günü de olsa oğlum için adalet istemeye devam edeceğim. Türkiye’de adalet olmadığı için failler ortaya çıkarılıp yargılanmadı. Mağdur edildik. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) adalet talebimize cevap vermesini bekledik; ama onlar da bizim yanımızda durmadılar. Kimse yanımızda durmasa bile bu talebimizden vazgeçmeyeceğiz.”
BİLGEN: ROBOSKİ İÇİN MECLİS ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULSUN
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, Roboski Katliamı’nın emir komuta zincirindeki tüm sorumluların ortaya çıkarılması ve yargılanması amacıyla Meclis çatısı altında Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti.
Bilgen, önergenin gerekçesinde, “Battaniyelere sarılarak katırların üzerinde taşınan parçalanmış insan bedenleri, genelde tüm Türkiye halklarının, özelde de Kürt halkının toplumsal hafızasında çok derin izler bırakmış, aradan geçen 7 yıla rağmen katliamda sorumluluğu olan asker, sivil, bürokrat ve siyasetçiler hakkında tek bir soruşturma bile açılmamış, tam tersi failler sürekli korunmuştur” ifadelerine yer verildi.
Bilgen önergesinin devamında, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Genelkurmay Başkanı’na ve tüm komuta zincirine başarılarından ötürü teşekkür ettiği ifadeleri ile dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ise, bombardımanın emrini, “Ankara’da Hava Kuvvetleri’nde görüntüleri analiz eden komutanların verdiği” yönündeki açıklamasını hatırlattı.
DOSYADA GÖREVSİZLİK KARARI
Gerekçede, şu ifadelere yer verildi: “Katliamla ilgili hukuki süreç başlatılmış, ancak gizlilik kararıyla soruşturması yürütülen dosya daha sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca görevsizlik kararı verilerek Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na gönderilmiştir. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı da 06.01.2014 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermişti.
TBMM’de tüm partilerin önerisiyle açılan araştırma komisyonunda ise İçişleri Bakanlığı’ndan gelen rapor, Genelkurmay’ın bilgi notu, Diyarbakır Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nden gelen dosyalar, İnsansız Hava Aracı görüntüleri gibi önemli veriler kamuoyundan gizlenmiş, Komisyonun esas ortaya çıkarması gereken ‘Harekâtı hangi otorite düzenledi?’ ve ‘Vur emrini kim verdi?’ sorularına cevap verilmemiştir. Komisyon çoğunluğunun oyuyla çıkarılan raporda ‘34 Roboskili köylüyü kim öldürdü?’ sorusu yanıtsız bırakılmıştır. Komisyon raporu, katliamı bir yana bırakıp kaçakçılıkla mücadeleye yönelik güvenlik tavsiyeleriyle dolu bir sonuç bölümüyle bitirilmiştir.
İnsan hakları kurumlarının, partilerin, emek ve demokrasi güçlerinin, anne babaların ‘Sorumlular bulunsun ve yargılansın’ çığlıkları karşılıksız bırakılmış, katliamın yaşandığı tarihten bugüne katliamın sorumlularının yargılanması yerine ölen çocuklarının hak mücadelesini veren Roboskili ailelere defalarca soruşturma açılmış, cezalar verilmiştir. OHAL zamanında çıkarılan KHK ile Roboski için Adalet Yeryüzü için Barış Derneği (Roboski-Der) kapatılmış, son olarak da Kayapınar Belediyesi’nin diktiği Roboski Anıtı, atanan kayyımın emriyle gece yarısı yerinden sökülmüştür.
'YÜZLEŞME OLMADAN ADALET YERİNE GETİRİLEMEZ'
Halkların barış, demokrasi, eşitlik ve özgürlük talepleri çerçevesinde bir arada yaşamasının en önemli adımı, hakikatlerle yüzleşilmesi ve adaletin yerine getirilmesi ile mümkündür. Devletin geçmişle yüzleşmesinde en önemli pratiklerden biri de geçmişte yaşananların ‘hakikat hakkı’ çerçevesinde araştırılması ve yaşananların bir daha tekrarlanamayacağının garanti altına alınmasıdır. Kurulacak bir komisyon, Roboskili ailelerin acısını unutturmayacak, ancak hafifletecektir. O yüzden hakikatlerin ortaya çıkarılması, katliam emrini veren ve uygulayan askeri-siyasi tüm sorumlularının bulunması ve yargı önüne çıkarılarak cezalandırılması kalıcı, adil ve onarıcı bir adalet anlayışının yerleşmesine hizmet edecektir. Bu amaçla TBMM bünyesinde katliamı her boyutuyla inceleyecek bir Araştırma Komisyonu kurulmalıdır.”(HABER MERKEZİ)