Madenler yandaşa, işçiler kadere emanet!
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü artık taraf olmayarak olası bir kazada sorumluluk kabul etmeyecek.
Ayhan Yüksel-Fotoğraf: Evrensel
Birkan BULUT
Ankara
AKP’nin Maden Kanunu’nda değişiklik teklifinin yasalaşması halinde maden işletecek kurum veya şirketlere dair kanunda “madencilik yapabileceği statüsünde yazılı” ibare kaldırılacak, , madencilik ruhsatı verilmesindeki değişiklikle Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü artık taraf olmayarak olası bir kazada sorumluluk kabul etmeyecek.
Özellikle maden mühendislerinin meslek odalarından oda sicil belgesi alma zorunluluğunu kaldıran kanun teklifine tepki gösteren Maden Mühensileri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, “Bu ileride büyük sorunlara yol açacak. Devasa projelerin altında yetkili olmayan, cezaları olan mühendislerin imzaları olacak. Belki de sahte mühendisler olacak” dedi.
Hükümet tarafından hazırlanan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni değerlendiren Yüksel, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’ne (MTA) yurt dışında tüzel kişilerle ortak şirket kurmak suretiyle işletmecilik yapma görevi verilmek istenmesini eleştiren Yüksel, Türkiye’de uzun yıllardır özelleştirme politikası varken, aynı konunun başka bir maddesinde TTK ve TKİ’yi işletmecilikten çekerken, hiçbir işletmecilik deneyimi olmayan MTA’ya verilmiş olmasının kafaları karıştırdığını belirten Yüksel, MTA’nın görevinin bulmak ve kamunun hizmetine sunmak olduğunu söyledi.
Teklifteki bir başka değişikliğin de kamu kurumlarına ihalesiz alma hakkı tanınması olduğuna dikkat çeken Yüksel, “Peki ihale alan kamu kurumu bu ihaleyi başkasına devredilebilecek mi? Bu sorunun yanıtlanması gerekiyor. Hukukun herkese eşit işlemesi gerekir. Bu kuralsızlığı getiriyor” dedi.
‘İŞÇİLER PATRONUN VİCDANINA BIRAKILACAK’
Yüksel, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün ruhsatın kanun hükümlerine göre verildiğini ve kontrol edildiğini belirterek, bu işin YTK’lar ve daimi nezaretçiler üzerinden yapılmaya çalışılmasına, sorumluluk alınmamasına tepki gösterdi. Kanun teklifiyle rödevansçı, alt işverenlik uygulamalarında genel müdürlüğün verdiği ruhsatın getirdiği sorumluluğu kabul etmediğini kaydeden Yüksel, “Oysa İş Kanunu’na göre sorumludur. İşçiler burada işverenin vicdanına bırakılacak. Küreselleşmenin sıralaması olan özelleştirme, taşeronlaştırma, kuralsızlaştırma, esnekleştirme, denetimleştirme şeklinde bu halkayı tamamlıyorlar” dedi.
SİCİL BELGESİSİZ MADENE İNECEKLER
Kanun teklifindeki en tepki çeken değişiklik ise maden mühendislerinin bağlı oldukları meslek odasından oda sicil belgesi alması şartının kaldırması. Uzun yıllardır hem Maden Mühendisleri Odası hem de diğer meslek odalarının yetkilerinin çeşitli yasal düzenlemelerle tırpanlanmaya çalışıldığını belirten Yüksel, maden mühendisleri odasına yönelik yetkisizleştirmeyi şöyle anlattı: “Maden Kanunu’ndaki bizim ilk itirazımız maden mühendislerinin imzaladığı projelerin ve raporların onaydan geçmesinin kaldırılması oldu. Peşinden eski adıyla teknik nezaretçilik eğitimlerinde maden mühendisleri odasından sertifika verilirdi, bu yetkiyi de aldılar ve hiçbir yetki görevi olmayan MAPEK eğitimleri üstlendi. Son olarak oda sicil belgesi kalmıştı. Kanuna göre faaliyette bulunan insanların atamalarında bizden oda sicil belgesi isteniyordu. Şimdi bunu da kanundan çıkarmak istiyorlar. Buradaki amaç oda ile üyesi arasındaki bağı koparmak. Artık böyle bir belgeye gerek yok, oda kimliği veya diploma varsa yeterli diyecekler. Oysa bu yetmez. Benim maden mühendisliği diplomamın olması demek bu ülkede istediğim gibi maden mühendisliği hizmeti verebileceğim anlamına gelmiyor. Yani yeterliliğimi ölçecek, meslek cezam olup olmadığına bakacak... Bu ileride büyük sorunlara yol açacak. Devasa projelerin altında yetkili olmayan, cezaları olan mühendislerin imzaları olacak. Belki de sahte mühendisler olacak. Bunun kontrolünü yapmak için yetkili mekanizma buradan geçiyor. Bu nedenle bu maddenin tasarıdan çıkarılmasını istiyoruz.”
MADENCİ OLMA ŞARTI KALDIRILIYOR
Maden haklarının verileceği şirket ve kurumlara ilişkin maddede “madencilik yapabileceği statüsünde yazılı” ibarenin kaldırılması isteniyor. Teklifte bu değişikliğe, kanunun Ticaret Kanunu ile uyumlu hala getirildiği, buluculuk hakkı ile görünür rezerv geliştirme haklarının maden siciline şerh düşüleceği gerekçe gösteriliyor.
Bunun da büyük tehlikelere yol açağı uyarısında bulunan Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, madenciliğin birikim ve deneyim gerektiren, her sermayesi olanın yapamayacağı bir iş olduğunu dile getirdi.
Ruhsat alan firmaların teknik yeterliliğe sahip olması gerektiğini vurgulayan Yüksel, “Bunun örneklerini geçmişte gördük. İnşaat firmaları hem yeraltı galeri, hem yerüstü açık işletmelerde girdi. İnşaat tüneli açmakla, madende galeri açmak aynı eşy değil. Zonguldak Karadon’da 17 mayıs 2010’daki firma inşaat firmasıydı. Madenciliğe girdi ve 30 işçi öldü. Madencilik ruhsatları kesinlikle madencilik konuda yetkili firmalara verilmeli. Benim hastane açmam ne kadar mantıksızca, parası olan bir doktorun maden açması da o kadar anlamsızdır” dedi.