27 Aralık 2018 00:45

Ölçtük biçtik hesap tutmadı...

2020 TL olarak belirlenen asgari ücretle ilgili öncesinde olduğu gibi sonrasında da tartışmalar başladı, devam ediyor ve edecek.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Sinan CEVİZ
Liman-İş Uzmanı

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2019 yılı asgari ücreti belirledi. Elbette yine AGİ içinde... 2020 TL olarak belirlenen asgari ücretle ilgili öncesinde olduğu gibi sonrasında da tartışmalar başladı, devam ediyor ve edecek.

Ne yazık ki bu yılki asgari ücretin belirlenmesinde de işçi sınıfı cephesinden pek bir ses yükselmedi. Bazı sendikalar ve sendikal platformlar eylemler yapsa da işçi sınıfının sınıf olarak masanın bir ucunda durduğu topyekün bir mücadelenin olduğunu söyleyemeyiz. Hal böyle iken işyerlerindeki tartışmaların niteliği de tahminler yürütme biçiminde oldu: “Sence asgari ücret ne kadar olur?​”, “Bence bunlar yapsa yapsa 1800 yapar”, “Yokla seçim var mecburlar 2000 yapmaya”...

Elbette “Açız”, “Geçinemiyoruz” şeklinde öfkeli sesler yükseldi ve yaşanan ekonomik koşullardan kaynaklı özellikle AKP iktidarına büyük tepkiler de oluştu. Ancak örgütlü ve sonuç alıcı tepkiler olmadı ve bu sebeple sonuç işçi sınıfının iradesinin dışında belirleneceği ön kabulüne göre değerlendirildi.

Bir biçimiyle bu tartışmalar geride kaldı ve asgari ücretin belirlenmesi ile birlikte yeni bir sayfa açılmış oldu. İlk haber geldiğinde Derince’de liman işçileriyle bir aradaydık. Üç MHP’li işçi vardı masada ve ilk tepkileri şu oldu: “Vay iyi rakam.” Bir süre sosyal medya hesaplarına bakıldıktan sonra kafalar telefondan kaldırıldı ve sohbete kalındığı yerden devam edildi.

41 yaşındaki bir işçi söze başladı: “Reis seçimi almak için elinden geleni yapıyor, yoksa bu rakamı vermezlerdi, valla ben beklemiyordum.”

Bir diğeri ise “Valla asgari ücreti böyle yapmasa Reisi biz (MHP) bile kurtaramazdık.” Gülüşmeler oluyor bu söylem sonrasında. Masada oturan üç işçinin de ücretleri asgari ücretin üstünde. Ortak değerlendirmeleri bu ücretle de geçinilemeyeceği. 3 bin lira maaş aldıkları halde geçinemediklerini belirten işçiler 2 bin lira ile insanların geçinemeyeceği, yapılanın gelen zamları dahi karşılamayacağı görüşündeler. AKP ile ittifak halinde olduğu halde MHP’nin tabanında büyük tepkinin olduğunu belirten işçilerden biri sözlerini şöyle sürdürüyor: “Şu an iktidar büyük oy kaybında yoksa bizimle (MHP) ittifakı şurada sen gir burada ben diye yapmazlardı. Bu durumu görüyorlar ondan şimdi biraz yüksek yapıldı zam. Ben söyleyeyim, bu seçimlerde yerellerde muhalefet düzgün adaylar çıkarsa bizim desteğimiz bile yetmeye bilir.”

Bir sonraki durağımız ise İstanbul Ambarlı Limanı... Limanlardaki işçi ücretlerinin operatör, puantör, beden işçisi gibi mesleklere göre değişiyor ve aralarında büyük farklar da vardır. Örneğin 1700 lira alan da 2 bin 500 lira alan da 5 bin lira alan da... Ambarlı’da 1780 lira alan iki çocuklu 30 yaşındaki bir beden işçisi arkadaşımızın tepkisini beraberindeki arkadaşları da onaylıyor: “Abi ben asgari ücret alıyorum zaten ve ne yalan söyleyeyim 2020 TL’yi beklemiyorduk. Yani rakama hem sevindik hem de içimiz biraz buruk. Bir anda 400 lira iyi bir rakam ama hemen bir hesap yaptım, valla yine yetmiyor yine yetmiyor. Seçim var diye böyle oldu ama sonrasında ne olacak? Verdikleri rakam aslında açlık sınırı. Elektriğe indirim yapacağız diyorlar ama bunlar hep böyle, bir indirim beş bindirim oluyor.”

İşçilerin genel tepkisi buruk bir sevinç. Rakam ilk başta iyi bulunsa da etrafa çaktırmadan yapılan hesaplarla hayattaki karşılığı tutmayınca sevinç kaygıya bırakıyor yerini. Ya da bazı arkadaşlar evde eşiyle oturup hesaplama yapmış bakın yapanlardan birinin karşılaştığı sonuç: “Oturduk hanımla hesap yaptık. Bir süredir evlere temizliğe gidiyor acaba bu zamla gitmese ne yaparız diye. Ölçtük biçtik içinden çıkamadık, kağıdı yırttım attım dedim ki hanım çalışmaya devam.”

Elbette bu tartışmalarla birlikte işyerlerindeki zam dönemlerinde iyileştirmelerin olması talebi de işçilerin gündeminde. Asgari ücretli ya da değil genel olarak beklenti “Devlet yüzde 26 yaptı, şimdi patron da işyerinde zammı belirlerken iyi bir artış yapmalı o zaman bir iyileşmeden bahsedilir” yönünde.

Esenyurt’taki bir depodan işçilerle de telefonda görüşme imkanımız oldu. Görüştüğümüz işçilerin tümü şunları söylüyor: “Şimdi mart ayı bizim zam ayı, bizim beklentimiz patronun bu rakama 200-300 lira ek yapması.” Bu ifadeler bir taraftan bütün işyerlerinde şubat ve mart aylarında yapılacak zamlarda ilgili beklentiyi de ifade ediyor.

Tüm bu tartışmaların yanı sıra EYT meselesi de gündeme gelmiyor değil hani. “Seçim öncesi sıkışan iktidar asgari ücrete bu kadar zam yaptı EYT’yi de çıkarır” diyenlerin sayısı az değil.

Asgari ücret, ek zam, EYT... Tüm bunları daha çok tartışacağız gibi. Kriz döneminde işsizlik ve zamların yarattığı olumsuzluklarla birlikte bugünkü buruk sevincin yerini tepkiye bırakacağı gözlemleniyor. İhtiyaç ise işçi sınıfın örgütlülük düzeyinin yükseltilmesi...

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Trump çifti, Irak'taki ABD askerlerini ziyaret etti

SONRAKİ HABER

Türkiye'de 2018’in en çok izlenen 10 filminden 9'u yerli

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa