İMO: Hükümet, Boğaziçi'ni imar affına dahil ederek kent suçu işliyor
Boğaziçi öngörünüm bölgesinin imar affına dahil edilmesine dair açıklama yapan İnşaat Mühendisleri Odası 'Hükümet kent suçu işliyor' dedi.
Fotoğraf: Pixabay
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Boğaziçi öngörünüm bölgesinin imar affına dahil edilmesine ilişkin yazılı açıklamaya yaptı. "Hükümet kent suçu işlemeye devam ediyor" denilen açıklamada Boğaziçi öngörünüm bölgesinin imar affı kapsamına alınmasıyla Sarıyer, Üsküdar ve Beykoz’daki kaçak yapıların yasallaşacağı aktarıldı.
Kente karşı suç işlenmenin, imar aflarıyla güvenli yapılara resmiyet kazandırmanın bedelini olası bir depremde İstanbulluların ödeyeceğine dikkat çekilen açıklamada "İstanbul, deprem tehlikesini gözeten bir programla yeniden düzenlenmek durumundadır" çağrısı yapıldı.
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nin açıklaması şöyle:
'HÜKÜMET KENT SUÇU İŞLEMEYE DEVAM EDİYOR HÂLÂ'
"Bilindiği gibi 6 Haziran 2018 tarihinde İmar Barışı Yönetmeliği yayınlanmış ve binlerce kaçak yapı için af umudu doğmuştu. Nitekim geçen zaman zarfında pek çok kaçak, sağlıksız ve imara aykırı yapı aftan yararlandı. İmar affından 50 milyar lira beklenmesine rağmen, toplanan paranın 10 milyar lira civarında kaldığı kamuoyuna yansıdı.
“İmar Barışı” ismiyle başlatılan imar affına, Boğaziçi öngörünüm bölgesi dahil edilmemişti. Ancak rant değeri yüksek bölgenin imar affı kapsamına alınması yönündeki belli çevrelerin baskıları ve beklenen paranın toplanmaması nedeniyle Hükümet Kanun değişikliğini Meclis gündemine taşıdı. Buna göre Boğaziçi öngörünüm bölgesinde bulunan kaçak yapılar imar affı kapsamına alınacak.
Hükümet her zaman yaptığı gibi, Boğaziçi öngörünüm bölgesini imar affı kapsamına alan değişikliği torba yasa içerisinde TBMM’ye sundu.
Boğaziçi öngörünüm bölgesinin imar affı kapsamına alınmasıyla Sarıyer, Üsküdar ve Beykoz’da bulunan kaçak yapılar yasallaşacak.
Bunun anlamı açıktır; İstanbul’un rant değeri yüksek bölgelerinde inşa edilen yapılar, sonradan yapılan eklemelerle birlikte affedilecek ve güvenli olmaktan uzak gerçeklikleriyle İstanbul yapı stokundaki yerini alacak.
İstanbul, kamusal değerleri, kentlilerin ortak kullanımına açık alanları ulusal/uluslararası sermayeye peşkeş çekilmiş, ormanları, yeşil alanları talan edilmiş, kaçak ve sağlıksız yapılaşmaya göz yumulan, imar affıyla adeta ödüllendirilen, dere yataklarının imara açıldığı, güvenli olmaktan uzak yapı stokuna sahip bir kenttir. Yağmaya uğramayan, talan edilmeyen ya da yanlış yatırımlarla heba edilmeyen bölge neredeyse kalmamıştır. Deprem toplanma alanlarının bile yapılaşmaya açıldığı, deprem sonrası ulaşım güzergâhlarının yok edildiği bir kenttir İstanbul.
İmar affıyla kent suçu işleyen Hükümet, Boğaziçi öngörünüm bölgesini de affa dahil ederek suç işlemede kararlı olduğunu açığa çıkartmıştır. Kentte rant odaklı düzenleme uygulamaları hız kesmeden devam etmektedir.
İfade etmek isteriz ki, ne kent ne de doğa kendisine bu kadar hoyratça davranılmasını cezasız bırakmıştır.
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak, bir kaygımızı kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz: Ne yazık ki, kente karşı suç işlenmenin, imar aflarıyla güvenli yapılara resmiyet kazandırmanın bedelini olası bir depremde İstanbullular ödeyecektir.
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak çağrımız açıktır: İstanbul, deprem tehlikesini gözeten bir programla yeniden düzenlenmek durumundadır.
Eğer bu yapılmazsa sonuçlarının ağır olacağı bilinmelidir." (HABER MERKEZİ)