28 Aralık 2018 10:17

Bilirkişi: Gediz Deltası mutlaka korunmalı

Bilirkişi, İzmir Körfez Geçiş Projesi kapsamında Gediz Deltasını koruma sınırlarını daraltan ve yapılaşmanın önünü açan karara karşı görüş bildirdi.

Fotoğraf: Doğa Derneği

Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Gediz Deltasının koruma statüsünü değiştiren Ulusal Sulak Alan Komisyonu’nun (USAK) kararına karşı açılan davada bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. Bilirkişiler deltanın yeryüzünün en önemli ekosistemlerinden biri olduğuna dikkat çekerek değişikliğe, karşı görüş bildirdi. İzmir Körfez Geçişi Projesinin mahkeme tarafından iptalinin ardından, bilirkişi raporu da başta flamingolar olmak üzere Gediz Deltasında yaşayan canlılar için sevindirici.

Gediz Nehri Sulak Alanı Koruma Bölgesi’nin belirlenmesine dair mart 2017 tarihinde kabul edilen Ulusal Sulak Alan Komisyonunun (USAK) kararına karşı Doğa Derneği, İzmir Kent Stratejileri Merkezinden Araştırmacı Ali Rıza Avcan ve Avukat Cem Altıparmak tarafından dava açılmıştı. Mutlak koruma alanı içerisinde bulunan Gediz Deltasının koruma sınırlarını daralttığı ve yapılaşmanın önünü açtığı gerekçeleriyle USAK kararına olur veren Bakanlığın olurunun yürütmesinin durdurulması istenmişti. Açılan dava ile ilgili alanda 14 Nisan 2018 tarihinde yapılan incelemelerde bilirkişilerden USAK kararının Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde belirtilen koruma bölgeleri tanımlarına uygun olup olmadığının tespiti istendi.

DELTANIN TAMAMI KUŞ CENNETİ

Davanın görüldüğü İzmir 3. İdare Mahkemesine sunulan 57 sayfalık bilirkişi raporunda alanın kuş faunası bakımından oldukça önemli olduğuna vurgu yapılarak; "Deltanın tamamının kuş cenneti statüsünde olduğu ve koruma çalışmaları dışında yapılacak herhangi bir faaliyetin, kuşlar üzerinde kesinlikle negatif etki oluşturacağı" dile getirildi. USAK kararında yer alan "tampon bölge" tanımı ile zaten daha önceden daralmış olan alanın daha da daralmasının söz konusu olduğuna dikkat çekilen raporda, "bu durumun sulak alan ekosistemlerinin korunmasında, ekosistem dengesinin bozulmasını başlatacak bir etki olarak değerlendirildiği" ifadelerine yer verilerek USAK kararının ornitolojik açıdan uygun görülmediği kaydedildi.

USAK kararının çevre mühendisliği açısından değerlendirilmesinde Bakanlık tarafından kabul edilen USAK kararının Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’ndeki koruma bölgeleri tanımlarına uygunluğundan çok İzmir Körfez temizlik Projesi göz önüne alınarak oluşturulduğu belirtildi.

'YAPILAŞMA BASKISI OLUŞTURUR'

Kararın şehir planlama açısından Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği'ndeki "kontrollü kullanım tanımına uymadığı, Gediz Deltası Koruma Bölgesinin bütününe yönelik olumsuz etkisi olabilecek yapılaşma baskısı oluşturabileceği..." ifade edildi. 

Bilirkişi raporunda bölgedeki flora içerisinde özellikle tuzcul türleri içeren familyalara ait türlerin fazlalığının alanın ekolojik önemini ortaya koyduğu belirtilerek, alanın vejetasyon bileşenleri açısından da önemli olduğu dile getirildi. Raporda; "...bölgenin koruma statüsünün değişmesi noktasında alana gelecekte yapılabilecek olası müdahalelerde, güney Gediz'de bu habitatın tamamen ortadan kalkması ve buna bağlı bu habitatı kullanan tüm canlı gruplarının zarar görmesi kaçınılmazdır" ifadelerine yer verildi.

Bölgede yapılmış ve yapılması olası müdahaleleri alanın su ve tuz dengesini bozacağı ve doğal vejetasyonun buna bağlı olarak, başta kuşlar olmak üzere diğer canlıların dağılımını etkileyeceğinin belirtildiği raporda, "bu bilgiler ışığında dava konusu işlemin Gediz Deltası Flora ve habitat bütünlüğünün üzerinde olumsuz etkiler oluşturacağı düşünüldüğünden uygun görülmemektedir" denildi.

YERYÜZÜNÜN EN ÖNEMLİ EKOSİSTEMİ

Bilirkişi raporunda ayrıca deltanın sucul alanlar için eşsiz bir yaşam alanı olduğuna işaret edilerek, nesli tükenme tehdidi altındaki Akdeniz Foku'nun yaşam alanı da olan bu sucul ekosistemin daraltılmasının zamanla faunistik yapıyı da bozacağı vurgulandı. Raporda USAK kararının faunistik açıdan değerlendirilmesi şu şekilde yapıldı; "Böyle bir sulak alan ekosisteminin binlerce yılda oluştuğu, yeryüzünün en hassas ve aynı zamanda en karmaşık ilişkilerine sahip dinamik sistemler olduğu, sahip oldukları biyolojik çeşitlilik nedeniyle dünyanın doğal zenginlik müzeleri ve doğal işlevler ve ekonomik değeriyle yeryüzünün en önemli ekosistemleri olduğu, bu bölgenin yakın ve uzak gelecekte insan baskısından etkilenmemesi, sucul ve karasal fauna üzerine kalıcı ve telafi edilemez etkilerin oluşmaması için USAK tarafından alınan kararın faunistik açıdan uygun olmadığı" kararına varıldı. 

'İPTAL KARARI BEKLİYORUZ'

Bilirkişi raporunu değerlendiren Doğa Derneği avukatı ve aynı zamanda davacılardan olan Av. Cem Altıparmak, Körfez geçiş projesinin iptalinden sonra bu davada da büyük bir terslik olmaz ise bir iptal kararı beklediklerini belirtti.

Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Sulak Alanlar Komisyonunun, bilimsel hiçbir karşılığı olmayan bir düzenleme ile güney Gediz Deltasını, mutlak koruma alanından kontrollü kullanım alanına çevirdiğini aktaran Altıparmak, "Bu değişikliğin bu haliyle kabul görmesi halinde, güney deltanın oldukça kısa bir süre içinde doldurularak, sadece köprü geçişi ile kalmayıp, aklınıza gelebilecek her türlü inşai faaliyete ve ranta açılması gündeme gelebilecek" dedi. 

'KÖTÜLÜĞÜN KAPILARINI BİR KEZ AÇARSANIZ...'

Bu söylediklerim hayal ürünü olmadığını ifade eden Altıparmak, "Bugün bir dairenin fiyatı 4-5 milyon liralarla ifade edildiği Mavişehir bölgesinin ve Bostanlı'nın, zamanında Gediz Deltası'na dahil olduğu ve geçmiş 40-50 yıl içinde ve doldurularak bu hale getirildiği dikkate alındığında, kötülüğün kapılarını bir kez daha açarsanız, bu bölgenin de çok değil 5-10 yıl içinde yok olacağını görürsünüz. Oysa bu bölge kentin nefes alabilen birkaç bölgesinden biri. Başta flamingolar olmak üzere bir çok canlı türünün beslenme ve üreme bölgesi" dedi. Bölgede düzenli olarak yapılan kış ortası kuş sayımlarında bu bölgenin oldukça önemli sayıda kuş türüne ev sahipliği yaptığının tespit edildiğini ifade eden Altıparmak, "Delta, UNESCO’nun Dünya Doğa Mirası ile ilgili kriterlerinin tamamını sağlıyor. O yüzden biz yargının, Gediz Deltası lehine vermiş olduğu bilirkişi raporunu da dikkate alarak, hukuki ve bilimsel bir karşılığı olmayan Sulak Alan Komisyonu kararını iptal edeceğine inanıyoruz"  dedi. 

KARARDA İKİ 'ÇEVRE  ÖRGÜTÜ'NÜN DE İMZASI VAR

Türkiye'nin onaylanmış 14 Ramsar alanından birisi olan Gediz Deltası, İzmir'in 25 km batısında yer alıyor. Tatlı ve tuzlu su çayırlarından oluşan Delta'nın güney sınırı Karşıyaka Mavişehir önüne kadar uzanıyor. İzmir Körfez Geçişi Projesi’nin önünün açılması için alındığı ileri sürülerek tepki gösterilen USAK kararında WWF ve Doğa Araştırmaları Derneği adlı iki 'çevre örgütünün de imzalarının bulunduğu Evrensel'in 29 Eylül 2017 tarihli "İzmir Körfez Geçişinin önü böyle açıldı" haberiyle gündeme getirilmişti. Komisyon kararında adı geçen WWF Türkiye Sorumlusu Eren Atak, o kararı imzaladığı sırada projeden haberi olmadığını ileri sürerek, “Kararlar İKG’nin önünü açtı mı bilmiyorum, açmış da olabilir. Ama mevzuata uygundu” derken, Doğa Araştırmaları Derneği adına USAK belgesinde ismi bulunan İlker Özbahar'ın ise alanı hiç görmeden belgeye imza attığı ortaya çıkmıştı.

ÖNCEKİ HABER

Lavrov'dan 'Fırat'ın doğusuna operasyon' açıklaması

SONRAKİ HABER

'2018'de yargı, medyanın üzerinden silindir gibi geçti'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa