17 Cezaevinde 80 mahpus açlık grevinde
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan: Adalet Bakanlığı bir an önce adım atmalı.
Fotoğraf: Evrensel
İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) ve Çağdaş Hukukçular Platformu (ÇHP), Türkiye cezaevlerindeki tecrit ve süresiz dönüşümsüz açlık grevlerine dikkat çekti. İHD Genel Merkezi'nde yapılan açıklamada konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, 17 cezaevinde 80 mahpusun açlık grevine başladığını belirterek, bu sayının daha da artacağını ifade etti. Tükdoğan, “Mahpuslar hayati tehlikeye girmeden Adalet Bakanlığının bir an önce tecridin kaldırılması için adım atması gerekir” dedi.
Türkiye hapishanelerinde cezaevi koşularının ağırlaştırılması, işkence ve kötü muamele yasağına aykırı eylemlerin önlenmesi amacıyla sık sık mahpuslar tarafından açlık grevi eylemleri yapıldığını söyleyen Türkdoğan, HDP Hakkari milletvekili Leyla Güven'in milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmediğini ve başladığı süresiz dönüşümsüz açlık grevinin 51. gününde olduğunu dile getirdi.
AÇLIK GREVİNDEKİ MAHPUSLARIN SAYISI ARTABİLİR
Türkdoğan, 17 cezaevinde 80 mahpusun değişik tarihlerde tecridin sona ermesi için süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başladığını belirterek, 5 Ocak 2019 tarihinden itibaren bu sayının daha da artacağını söyledi. Türkiye’nin infaz mevzuatında mahpusların aileleri ve avukatları ile görüştürülmesinin uzun süreli olarak yasaklanmasına dair bir hükmün olmadığını kaydeden Türkdoğan, “F tipi hapishanelerinde 1 ve 3 kişilik odalarda tutulan mahpusların birbirleriyle görüştürülmesinin sağlanması için Adalet Bakanlığı genelge çıkarmıştır. Yapılan düzenlemeye göre bu mahpusların, cezaevlerinin ortak kullanım alanlarında haftada 10 saate kadar birbirleriyle görüşebilmelerinin sağlanması gerekirken ne yazık ki uygulamada çok sayıda sorun ile karşılaşılmaktadır. Özellikle Silivri 9 Nolu Cezaevi başta olmak üzere birçok F tipi cezaevinde keyfi olarak uygulanmamaktadır” diye konuştu.
İmralı Cezaevi’nde tutulan Abdullah Öcalan ve beraberindeki 3 kişinin de hiçbir şekilde aileleri ve avukatları ile görüştürülmediğini ifade eden Türkdoğan, “Bu durum 5275 sayılı İnfaz Kanunu’na ve infaz tüzüğü ile yönetmeliğine açıkça aykırıdır” dedi.
HAK İHLALLERİ YAŞANMASIN DİYE KOORDİNASYON KURULDU
Türkdoğan, HDP Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı ve sayıları giderek artan mahpusların devam ettirdiği süresiz ve dönüşümsüz açlık grevlerinin izlenmesi ve herhangi bir ağır hak ihlali yaşanmaması için İHD, TİHV, ÖHP, ÇHP ve ilgili baroların cezaevi ve insan hakları komisyonları ile ilgili sağlık örgütlerinin ortak bir koordinasyon içerisine girdiğini söyledi. Bu süreçte süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi eylemini sürdüren mahpusların belli tıbbi bakım hakları olduğunun ihmal edilmemesi gerektiğini söyleyen Türkdoğan, “Açlık grevinde olanların yaşamlarının korunması için düzenli sağlık kontrollerinin yapılması son derece önemlidir” dedi.
Açlık grevi yapanların günlük olarak minimum 5 büyük bardak su, 2 çay kaşığı tuz, 5 yemek kaşığı şeker, 1 tatlı kaşığı karbonat ve 500 mg B1 vitamini almasının sağlanması gerektiğini belirten Türkdoğan, açlık grevi yapanların başka koşullardan kaynaklı sağlık risklerinin ortadan kaldırılmasını söyledi.
'DAHA FAZLA ACI YAŞANMASIN'
TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, 2005 yılında 55 bin olan cezaevi nüfusunun şimdi 260 bin olduğunu söyleyerek, “İzolasyon tecrit insanın doğal gelişimini engeller, bu bakımdan sağlığa zarar verici bir durumdur. Dünyanın en kötü insanı olsa da cezaevindeki insanların kapatılma dışında ikinci bir cezaya tabi tutulması söz konusu olmamalıdır. Kendi bedenine kadar daralan insanların açlık grevlerinin çözümü mümkündür. Umarım en kısa sürede insanı esas alan bir çözüm mümkün olacaktır. Yeterince acı yaşanıyor bu ülkede daha fazla acı yaşanmasın” dedi.
ÖHP Ankara Şube Eş Başkanı Alişan Şahin, açlık grevlerinin düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, Adalet Bakanlığının bundan sonra gelişebilecek hak ihlallerinin önüne geçmesini istedi. (Ankara/EVRENSEL)