03 Ocak 2019 13:29

74 üniversiteden hayvan hakları kulüpleri bir arada: Ünihak

2013’te kurulan, bugün 75 üniversitedeki hayvan hakları kulüpleriyle çalışmalarını sürdüren Ünihak’ı ve çalışmalarını Kamuran Ereğli ile konuştuk.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Furkan Berk ERGİŞİ
Mehmet Ali TURAN
Piri Reis Üniversitesi 

2013’te kurulan, bugün 75 üniversitedeki hayvan hakları kulüpleriyle çalışmalarını sürdüren Ünihak’ı ve çalışmalarını Kamuran Ereğli ile konuştuk.

Ünihak’ın kuruluş sürecini konuşalım biraz. Ne zaman ve nasıl kuruldu?

İlk başta 2013 senesinde Piri Reis Üniversitesi’nde bir topluluk iken bir süre sonra bunu kulüp adı altında yapmaya ve hayvan beslemek için Kurtköy ormanlarına gitmeye başladık. Buralarda hayvanların özellikle köpeklerin, sadece bizim üniversitemizin yetebileceğinden daha fazla yardıma ihtiyaçları olduğunu gördük ve bunun için diğer üniversitelerle iletişime geçmeyi, toplu bir şekilde hareket etmeyi amaçladık. Belirli bir kitleye ulaştıktan sonra, sponsorluklar, belediyeler ve diğer desteklerle hızlı bir şekilde büyüyüp mama havuzları oluşturduk. Bu havuzlar sayesinde hayvan beslemelerimizi düzenli hale getirdik. Böylelikle Ünihak ’ın temellerini atmış olduk. Beş senelik bir emek sonucunda tüm Türkiye’den 74 üniversiteyi tek bir çatı altında birleştirmeyi başardık. Ünihak ‘ın yönetim ve idare şekline gelecek olursak üniversitelerdeki kulüp başkanlarının oluşturduğu “başkansız yönetim kurulu” fikriyle idare ediliyor. Bu sonucu olarak Ünihak, gönüllüğünün esas olduğu ve sadece üniversite gençliğinden oluşan bağımsız bir topluluk.

Bu beş yıllık süreç içerisinde, 74 üniversiteyi Ünihak çatısı altında birleştirmeye çalışırken nasıl aşamalardan geçtiniz ve karşılaştığınız sorunlar nelerdi?

Öncelikle, biz bu işe başlamadan önce üniversitelerde hali hazırda hayvanları koruma kulüpleri vardı. Bu yüzden belirli bir bilince ve amaca sahip olup gönüllülük esasıyla hareket eden bu kitle hızla Ünihak adı altında birleşmeye başladı. Sosyal medyayı ve aktif olduğumuz üniversitelerdeki arkadaş çevremizi kullanarak diğer üniversitelere de ulaştık. Aynı zamanda üniversitelerde Ünihak’ı tanıtmak için seminerler de düzenledik. Tabii ki bu yolda birçok sorunla karşılaştık. Bu sorunlardan bir tanesi, bazı üniversitelerdeki kulüp başkanları sadece başkan olmak ve kendisine bir çevre oluşturmak için başkanlığı dört veya beş sene boyunca pasif bir şekilde ellerinde tutup, okuldan mezun olduklarında arkalarında bilinçli ve aktif bir kitle bırakmadıkları için bu okullardaki hareket hızlı bir şekilde sönüyordu. Bu sorunu ortadan kaldırmak için üniversitelerdeki kulüp başkanlarına sorumluluk ve görevler yükleyip bu işlerin takibini yaparak gerekli disipline erişmeyi hedefledik.

Türkiye’deki hayvanları koruma kanunu hakkında görüşleriniz nelerdir?

Para cezası gibi caydırıcılığı ve yeterliliği olmayan mevcut yasa; insanların, hayvanları bir mal olarak görmesini ve zarar vermesini meşrulaştırıyor. Baktığımızda yasanın hayvanlar için çok iyi işlediği ülkelerde sokaklardan hayvanlar toplanmış ve katledilmiştir. Biz bu sorunun çözümünü hayvanları katlederek değil de uzun süreli bir çalışma yapılıp, kısırlaştırmalar yaparak, barınaklar açarak kontrol altında tutulması taraftarıyız.. Bizim ülkemizde iyileştirilecek de olsa sokak hayvanlarımız bizlerle birlikte sokaklarda yaşayabilmekte. Amacımız yasayı daha iyi hale getirirken sokaklardaki canları da kaybetmeden onların haklarını iyileştirmek ve sokağımızın sakini olarak kalmalarını sağlamak. Onun dışında hayvanlara zarar vermenin cezasının para değil daha caydırıcı cezalar olması gerektiğini düşünüyoruz. İnsanların hayvanlarla birlikte sevgi ve saygı çerçevesinde yeni bir dünya hayali ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Ünihak’a destek olmak ve katılmak isteyen üniversite öğrencileri sizlere nasıl ve nereden ulaşabilirler?

Bize katılmak isteyen üniversite öğrencileri öncelikle kendi okullarındaki hayvanları koruma kulüplerinden, eğer okullarında bu kulüpler yoksa sosyal medya hesaplarımızdan bizlere ulaşabilirler.

Ünihak’ta yaptığınız ve yapacağınız etkinlikler ve faaliyetler nelerdir?

İlk olarak bu işe hayvanları besleyerek başladık ve haftalık bir düzen haline getirdik. Hayvanların güvenle yaşayabileceği yaşam alanları ve barınaklar kurduk. Bir süre sonra bazı insanların bu alanlarda zevk için yasak bir şekilde avlandıklarını fark ettik ve bunun önüne geçmek amacıyla bu alanları kameralandırma fikrini ortaya koyduk. Önümüzdeki süreçte bu projeyi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bunlara ek olarak eğitim kurumlarında sürekli seminerler ve çalıştaylar düzenleyerek insanları bilinçlendirme, onları eğitme ve hayvanlara olan bakış açılarını değiştirmeyi amaçlıyoruz. Özellikle anaokulu ve ilkokuldaki genç öğrencilere ulaşarak çocukluktan itibaren hayvan sevgisini öğretmek ve geleceğin insanlarına dokunmayı hedefliyoruz. Ocak ayında hayata geçireceğimiz Türkiye'nin ilk hayvansever internet televizyonu olan youtube sayfamızda eğitici, öğretici ve aynı zamanda yararlı olabilecek bilgiler  paylaşarak insanlara hayvan sevgisi ve saygısı aşılamayı planlıyoruz. Onun dışında geleneksel hale getirmek istediğimiz ve ilkini bu yaz yapacağımız sokak hayvanlarını koruma temalı festivaller düzenleyeceğiz.

Genç Hayat okuyucularına son olarak neler söylemek istersiniz ?

Hayvanlara dokunan bir insan, o mutluluğu yaşayan bir insan. Bu hissin kendine ne kadar iyi geldiğini görecek ve hayatındaki sorunlardan ve şehir hayatının getirdiği stresten biraz da olsa kendini rahatlatabilmesi için herkesin bir hayvanı sevmesini istiyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Üniversite yönetimi öğrenci etkinliklerini kısıtlıyor

SONRAKİ HABER

CHP'li Ağbaba: Asgari ücret artışı taşeron işçilere de yansıtılsın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa