03 Ocak 2019 13:48

Göktepe’nin yazamadığı haberleriz!

Metin Göktepe gözaltında öldürülmüş gazeteciler içerisinde katilleri yargılanmış ilk gazetecidir.

Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe (Fotoğraf: Evrensel)

Paylaş

Umut AKAR
Mesut BAYLAV
Çukurova Üniversitesi

Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe, "Mutlaka ben izlemeliyim" diyerek Ümraniye Cezaevi'nde öldürülen tutukluların cenazesini izlemek üzere Alibeyköy'e gitmişti. Ancak, "Sarı Basın Kartı" olmadığı gerekçesiyle ilçeye sokulmadı. Haberi izlemekte "ısrarcı" davranınca da, gözaltına alındı ve yüzlerce insanla birlikte Eyüp Kapalı Spor Salonu'na götürüldü. Burada polislerin şiddetli cop darbeleriyle dövülerek öldürüldü.  Gün 8 Ocak 1996'ydı.  Metin Göktepe gözaltında öldürülmüş gazeteciler içerisinde katilleri yargılanmış ilk gazetecidir.

Metin Göktepe’nin ölümünün üzerinden 23 yıl geçti. Göktepe o günden bugüne gazetecilik bölümlerinde çokça konuşulan ve üzerine tartışılan gazetecilerden biri olarak varlığını koruyor. Çukurova Üniversitesi Gazetecilik bölümü de bu alanlardan biri. Bizler de gazetecilik okuyan öğrenciler ile hem Metin Göktepe hem de günümüz gazeteciliği üzerine konuştuk.

Konuştuğumuz öğrencilerin bir kısmı isimlerinin yayınlanmasını istemediklerini söylüyor, biz de bu isteklerini yerine getiriyoruz. Aralarında “Konuşursak hapse gireriz” diyenler de çıkmıyor değil. Konuştuğumuz öğrencilerin arasında Metin Göktepe’yi ilk defa duyanlar yok. Herkes bir yanıyla tanıyor onu. Zaten geçtiğimiz günlerde de bir kısım öğrenci bir derste Metin Göktepe’yi anlatmış. Bu da sıcağı sıcağına konuşmamızı sağlıyor.

SANSÜR VE YASAL ENGELLER

“Metin Göktepe benim için sınırsızlığı ifade ediyor” diyerek sözlerine başlayan bir öğrenci “Öldürülmesinin nedeni susturulmak istenmesiydi. Göktepe’nin taşıdığı araştırmacı gazetecilik meşalesini söndürmek istediler. Ama başaramadılar. Bizler de onun bıraktığı gazeteciliği devam ettirmeliyiz.” sözleriyle konuşmasına devam ediyor.

Günümüz gazeteciliği hakkında sorduklarımızı yanıtlayarak şunları söylüyor: “Günümüz gazetecileri iş yapamaz hale getiriliyor. Yaptıkları haberlere ya sansür ya da doğrudan yasal engeller konuluyor. Hükümet medyayı tekelleştirerek durumu lehine çeviriyor.”

Öğrencilerden Mehmet, toplumda gazetecilere kötü gözle bakıldığını söyleyerek “ Öğrenci işlerine gittiğimde bölümümü sordular. Gazetecilik öğrencisi olduğumu söylediğimde ise ‘Seni de içeriye almasınlar’ tepkisiyle karşılaştım. Dondum, kaldım. Gidişat bu. Anlayacağınız gazetecilerin tutuklandığı bir ortam halkı da etkiliyor.” dedi. Düşünce özgürlüğünün olmamasının en çok gazetecileri etkilediğini söyleyen Mehmet “Yazmaya korkuyorsun, geçmişte gazeteciler öldürülüyordu, şimdi tutuklanıyorlar.” diyerek öğrencilerin artık gazetecilik yapmaktan korktuğunu dile getiriyor.

“ARAŞTIRMACI GAZETECİLİK”

Bir diğer öğrenci ise hükümet yandaşı olunmazsa  iş bulabilmenin çok zor olduğundan yakınıyor. “Hocalara ‘Böyle bir ortamda nasıl gazeteci olabileceğiz?​’ dediğimizde onlar da yanıtsız kalıyor.” diyor. Metin Göktepe denilince aklına araştırmacı gazeteciliğin geldiğini söylüyor.

Son olarak konuştuğumuz bir diğer öğrenci sansürün gazetecilik alanına çok yayıldığını dile getirerek “Okul gazetesinde dahi yapmak istediğimiz haberler sansüre uğruyor. Suya sabuna dokunmayan çiçek böcek haberleri yapmamızı istiyorlar. Üniversitede olan güzel şeyleri yazmamız isteniyor sürekli.” diyor. Gazeteciliğin politikadan bağımsız olmadığını söyleyerek “Sansür, sansür, sansür. İşin bir de yandaş medya boyutu var. Bu ortamda gerçek bir gazetecilik yapmak çok zor” diye belirtiyor.

ÖNCEKİ HABER

2018'den 2019'a geçerken gençlik neler yaşadı?

SONRAKİ HABER

BAİBÜ öğrencileri, ulaşımla ilgili topladıkları imzaları iletti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa