3 Ocak 2019 15:31
/
Güncelleme: 15:35

“bu gönderiyi beğen, hesabımızı takip et, yorumlara bir arkadaşını etiketle, hediye kazanma şansını yakala”

Her gün baş parmağın ucunda kaydırdığımız ekranlarda buna benzer onlarca gönderi ilekarşılaşıyoruz. Kimisi bilgisayar, ayakkabı, kıyafet, kimisi yemek kuponu kimisi tiyatrokonser bileti “şansı” dağıtıyor. Günlük temel ihtiyaçlarını karşılayamayan, giderek derinleşenekonomik krizin yükünün yüklendiği genç omuzlara “fırsat” reklamları! Aslında maddimanevi en temel gereksinimler bir “iyilik” gibi fırsat olarak sunuluyor.Hem de ne fırsatlar! İşsizliğe çözüm bu sistemde yok ama iş bulma şansı var, “mutlu vesağlıklı” bir yaşam imkanı bu dünyada yok ama istediğiniz kadar bunu dileme şansı var,ihtiyacınız olan bir bilgisayarı alma imkanınız yok ama arkadaşlarınızı gönderiyeetiketleyerek bilgisayar sahibi olma şansı var!

Genç Hayat’ın sayfalarına geriye doğru şöyle bir bakmak 2018 yılının gençlik cephesini gözler önüne serecektir, bu sayıda da 2019’a dair iki çift lafımız var elbet.

PARLAK EKRAN VE İKİ YÜZLÜ KARANLIK

Türkiye’de milyonlarca genç, derin bir gelecek kaygısıyla 2019’u karşılıyor. Kapitalist emperyalist sistem olanca karanlığıyla sarmalıyor. Üstelik kendi dayattığı çözümsüzlük veumutsuzluğu, parlak telefon ekranlarından ışıklı reklam tabelalarına, süslü mağaza vitrinlere kadar her yerde umut pazarı olarak sunmaktan çekinmeyen iki yüzlü bir karanlık bu.

Kendi elleriyle ürettiği milyonlarca temel tüketim maddesine ulaşamayan, çocuğuna bir ayakkabı alabilmek için fazla mesaiye kalanların dünyası yeni bir yıla giriyor. Ana haberlerde çıkan astrologların yeni yılda gezegenlerin konumuna göre kariyer ve iş fırsatı, eğitim durumu yorumları dünyada sınıfların konumuna çarparak dağılıyor. “Kendinizi geliştirin” yorumları, Türkiye gençliğinin her ay kendini geçindirebileceği en temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir iş bulma ve bunun için okuma zorunluluğuna çıkıyor.

NE İÇİN?

Öyle ki insanın türsel özelliği olan üretici etkinlik yani onu hayvanlardan ayıran, insana ait olan bu özellik kapitalist sistemde varoluş amacı haline gelmiştir artık. Hayvansı işlevlerin insani, insani işlevlerin ise hayvanlaştığı bir yaşam var ortada. Öğrenmek, üretmek, gelişmek, geliştirmek artık insani bir işlev olarak değil, hayvani ihtiyaçları karşılayabilmek için birer etkinlik halini almıştır.

Üniversitede verilen eğitim, fabrikadaki çalışma şartları, lise sıralarında görülen müfredat... Ne için bir araçtır? Dünyayı tanımak, özgürce yaşamak, bilim üretmek, sanat yapmak için mi? Yoksa doyabilmek, rahat uyuyabilmek, sıcak bir evde yaşayabilmek için mi?  Ülkeyi yönetenlerin sağlıklı ve mutlu yıl dilekleri, açıklamaları bu gerçeğin karşısında bir Noel Baba figürü kadar komik ve gerçeklikten uzak.

FIRSATLAR DÜNYASI  

2019’un askısında gençlik için çokça şey var. Giderek derinleşen bir ekonomik kriz var mesela. Yalnızca maddi zarar değil aynı zamanda kültürel sosyal bir çöküntü ile birlikte geliyor. Yanındakini ezme öğütleri birer “fırsatı yakala” gönderisi gibi yaşamın her alanında, sigortalı bir iş için iktidara yakın ol, hakkının elinden alınmasına ses çıkarma işinden olursun dayatması “fırsatı yakala” dercesine parlak bir seçenek gibi sunuluyor her yerde.

Hakim sınıflar kendi yarattıkları bu karanlık ile 2019’un askısına bir bilgisayardan, bir kazaktan, bir tiyatro biletinden fazlasını bırakıyor. Giderek artacak bir sömürü ile birlikte umutsuz bir ruh halini, bataklıktan çıkmaya izin vermeyecek hayal kırıntılarını bırakıyor. Zorunda değiliz! Bu fırsatçı düzene mahkum olmamak için yapılacaklar var.

2019 GENÇLİĞİN YILI OLSUN!

2019’un askısında yüzlerce yıllık mücadele deneyimlerimizden kalan güzel anahtarlar var.

İktidarın olanca ciddi baskısının karşısına tiyatrocular mizah dolu bir karşı çıkış bırakıyorlar.

Fransa’dan, Arnavutluk’tan, Almanya’dan arkadaşlarımızın yeni yıl hediyeleri var; krizin yükünü ödemeyin çağrıları, parasız eğitim için mücadele deneyimleri, “yanındakini ez, kendini kurtar” yalanlarını gölgede bırakan bir ışıltıyla parlıyor. Fabrikalardan, atölyelerden “insanca yaşamak istiyoruz” sesleri, “aynı gemideyiz” yalan paketlerini darmadağın ederek yükseliyor

2019 gençlik için çok şey getiriyor beraberinde. İnsanı insan olmaktan çıkaran bu sistemin karşısında fırsatımız var. Hem de öyle askıda filan değil, yaşamın hareketinin içinde. Öyle yalancı bir parlaklık içinde değil, karanlığı ortadan kaldıracak bir güneş aydınlığında.

2019 gençliğin yılı olsun; hakim sınıfların umut pazarını ortadan kaldırıp eşit ve özgür bir gelecek için adımlarımızı güçlendireceğimiz, mücadele dolu bir yılı hep birlikte örgütlemeye!

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et