Ayrıcalıklı yapılaşma, Danıştay’dan döndü
Büyükesat Vadisi’nde, Mesa Koza Konut Projesi planının yürütmesinin durdurulması ve iptali için açılan dava Danıştay’dan döndü.
Fotoğraf: Vikiçizer/Wikimedia Commons(CC BY-SA 3.0)
Ankara'da Büyükesat Vadisi’nde ayrıcalıklı yapılaşma hakkı tanınması gerekçesiyle Mesa Koza Konut Projesi’ne dayanak nazım imar ile uygulama imar planı kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için açılan dava Ankara 18. İdare Mahkemesi’nde reddedilmesinin ardından Danıştay’dan döndü.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara Büyükşehir Belediyesince onaylanmış Çankaya Belediyesinin Ankara İli Çankaya İlçesi, Büyükesat Mahallesi, 26695 ada 3 parsel içerisinde 8.776 m2’lik alanda “Mesa Koza Konut Projesi”ne kamu yararına, üst plan ölçeklerine aykırı olması, Büyükesat Vadisi’nde ayrıcalıklı yapılaşma hakkı gibi gerekçelerle nazım imar ile uygulama imar planı kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açmıştı. Ama Ankara 18. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma istemini reddetmişti. Davanın bir üst mahkeme taşınması üzerine Danıştay 6. Dairesi, Ankara 18. İdare Mahkemesince verilen kararın bozulmasına ve mahkemeye gönderilmesine karar verdi.
Danıştay kararın gerekçesinde “dava konusu taşınmazda öngörülen iki bloklu yapıya ilişkin ruhsatın plan değişiklikleri ile örtüşmesine rağmen, söz konusu plan değişikliğinin belirlediği yapı yüksekliği koşulunun Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne aykırı olduğu, zemin +36 kattan oluşan kulelerin dar bir taban alanına oturtulduğu, 3 katlı yapılar ile dava konusu taşınmazın komşusu olan parseldeki yapı (Şafak Sitesi) güneş ve manzara açısından çok daha olumsuz etkilenecekleri, dava konusu nazım imar planı değişikliğinde konut alanları için nüfus yoğunluğunun belirtilmemiş olduğu, bu durumun hangi bölgede ne kadarlık bir nüfusun yerleşeceği hususunu belirsiz kıldığı, ayrıca konut dışındaki alan kullanımı gereksinimlerinin de (yeşil alan, okul gibi) tespitini zorlaştırdığı, nazım imar planı değişikliğinde nüfus yoğunluğu ile ilgili kararlara yer verilmediğinden sosyal donatı alanlarına ilişkin irdeleme ve tespitlerin varsayımsal bir komşuluk birimi kurgusu çerçevesinde yapıldığı, dava konusu parselde olanaklı kılınan inşaat alanı arttığı için dava konusu plan değişiklikleri ile parseldeki yapı yoğunluğunun arttığı, plan değişikliği öncesindeki duruma kıyasla daha yüksek bir yapının yapımına imkan tanındığı yönünde’ görüş ve tespitlerine yer verdi.
Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, mahkeme gerekçesinde komşuluk ilişkilerinden, yapıların güneş hakkına, yapılar arasındaki mesafeden, nüfus yoğunluğuna kadar detaylı yer alan ifadeler olduğunu belirterek, önemli ve planlama süreçleri ile birlikte kent hakkı kavramlarını da içerisinde barındıran bir karar olduğunun altına çizdi. (Ankara/EVRENSEL)