Ücretleri eriyen metal işçileri öfkeli
Vergi ve BES kesintisine işçiler öfkeli. Sözleşmeden ücret artışı beklentisi yüzde 30’un üzerinde. Sendikaların tutumu işçilere güven vermekten uzak!
Fotoğraf: Bosch basın bülteni
Uğur ÖKDEMİR
Bursa
Beyaz eşya ve otomobil sektörüne verilen teşviklerin süresi uzatılırken, sektörde çalışan işçilerin ücretlerindeki kesintiler artıyor. Bosch ve Renault işçileri, vergi diliminin yüksek olmasından buna bir de zorunlu BES kesintinin eklenecek olmasından şikayetçi.
“Asgari ücretli bir işçi AGİ dahil 2020 lira alacak. Bu rakam açlık sınırının altında. Biz şimdi buna iyi mi diyeceğiz! ‘Kötünün iyisi’ diyerek kendimizi avutmamalıyız. Açık bir şekilde bunun kötü olduğunu söylemeliyiz” diyen bir metal işçisi, fabrikalarında 3 ile 5 yıl arasında çalışmış bir işçinin sosyal hakları çıkarıldığında geriye asgari ücrete yakın bir rakamın kaldığını vurguluyor.
İŞÇİNİN ENFLASYONU FARKLI!
‘Onların çıkardığı enflasyonla, bizim enflasyon bir birini tutmuyor. Her şeye zam üstüne zam yapıldı. Zamsız olan bir ürün göstersinler bize onların enflasyon rakamına inanalım” diyen bir Renault işçisi, üst üste gelen zamlar karşısında işçilerin sözleşmeden beklentilerinin arttığını ifade etti.
“Beklenti ne?” sorusuna işçinin yanıtı şöyle oluyor: “Asgari ücrete yüzde 26 zam yapıldı, bizim beklentimiz bu rakamın üstünde olacak”.
“Yüzde 26’lık ücret artışı gelir kaybınızı telafi etmiyor mu?” şeklindeki sorumuza Bosch işçisi şu yanıtı veriyor: “Metal işçisinin geçen sefer yüzyılın sözleşmesi diye imzaladığı sözleşmeden geriye bir şey kalmadı. Ücret artışlarımız bırakın sıfırlanmayı eksiye düştü. Şuan en az 300, 400 lira eksideyiz. Size banka hesabımı göstereyim, her ay ne kadar içerde olduğumu siz görün. Eksiden bir türlü artıya geçemedim. Üç aydır avanstan az ücret alıyoruz, vergi diliminden kaynaklı.”
ASGARİ ÜCRETTEN ÇOK VERGİ VEREN İŞÇİ VAR
20 yıllık bir metal işçisinin asgari ücret tutarından daha fazla vergi verdiğini söyleyen bir işçi, “Her ay bir önceki ayı ‘arar olduk’ desek yerindedir herhalde. Temel tüketim mallarına gelen zamlar ortada. Bizim de sözleşmeden beklentimiz her gün artıyor. İnsanlar şunu dillendiriyor bu sözleşme geçen ki gibi yüzde 20, 30 arası değil bunun üstü olmalı.”
“Beklenti yüksek peki ya sendikanızın tutumu nasıl?” diye sorduğumuzda aldığımız cevap şöyle oluyor: “Fabrika içindeki sorunlara bile patron tavrıyla tutum alıyorlar. Yağ buharının olduğu ortamda çalışan arkadaşlar var ‘buranın koşullarını düzeltin’ diyorlar. Sendikadan verilen cevap ‘Buranın 3 milyon avro maliyeti var şuan gündemde yok’ oluyor. Patron vekili mi yoksa işçi temsilcisi mi belli değil. Bizim maaşlardan vergi kesintisi oluyor, şimdi BES için kesinti olacak bunla birlikte işçinin sorununu çözmedikleri gibi sendikaya aidat kesiliyor. Bu aidatın düşürülmesini istiyoruz. BES adı altında kimse bizden para kesmesin birikim yapacak gücü olan zaten yapar ama insanlar ayı zor geçirirken yeni kesintiler insanları daha da zor durumda bırakacak”.
SENDİKALAR GÜVEN VERMİYOR
İşçilerin konuştuğu bir başka konunun da kıdem tazminatı olduğunu söyleyen bir başka Bosch işçisi ise “AKP’li işçilerden bile duyuyorum kıdem tazminatına el konulursa sokağa çıkılır kimse durmaz. Yerel seçimlerden sonra bu konu daha fazla dillendirilecek hükümet tarafından. Ama sendikamızda bu konuya yönelik doğru düzgün bir şey yok. Yaptıkları şey fotoğraf çekip sosyal medyaya atıyorlar kıdem tazminatımıza dokundurtmayız, bunun dışında elle tutulur bir şey ben göremiyorum. Emeklilikte yaşa takılanların haklarının verilmemesine göz yumulması gibi kıdemde tehlike söz konusu” diyor.
İĞNE DEĞİL, ÇUVALDIZ BATIYOR İŞÇİYE
Önceden AKP’ye meyilli olduğunu söyleyen bir Renault işçisi şunları söylüyor: “Artık inanmıyorum bunlara, benim gibi çevremde de tepkili olanlar var. Geçen seçime göre bu iki kat arttı diyebilirim kendi çevremde. Bunda bana göre son dönemde yapılan zamlar etkili oldu. İnsanlar zaten kılı kılına geçiniyordu, şimdi oda yok. Bizden devlet vergi alıyor, sendika aidat kesiyor buna bir de BES çıkacak ne kalacak bize? İnsanlar bu BES uygulamasından memnun değil memnun olsaydı ilkinde herkes çıkmazdı.”
Durumlarındaki değişmeyi şöyle anlatıyor: “Geçen dönem iğne batıyordu bize. Şimdi iğne değil çuvaldız batıyor işçiye. Artık hiçbir şey üretmiyoruz. Ben şunu ürettik bunu ürettik, yok o milli bu milli sözlerine de inanmıyorum. Her şeyi dışarıdan aldığımız bir ortamda ne milli olabilir ki? Tarım konusunda kendi kendimize yetiyorduk ama şimdi yabancı ülkeler üretme diyor üretmiyoruz. Benim gördüğümü insanlarda görüyor ama ses çıkarmıyor. Çevremdeki insanlar da böyle tepkililer ama bundan başka kim var diyorlar.”
5 AYLIK SÖZLEŞMELİ YÜZLERCE İŞÇİ ALINDI
Otomotiv sektöründeki daralmayı hatırlatıp üretim durumunu sorduğumuz Renault işçisi,
Yeni Megane projesi ile 2019 yılında seri üretime geçileceğini söyleyerek şu bilgileri verdi: “Yeni işçiler alındı son zamanda; 500, 600 civarında. Ama hepsi beş buçuk aylık sözleşmeli olarak. Sözleşme süreleri dolduğunda iyi olanları tutarlar geri kalanları işten çıkarırlar büyük ihtimalle” dedi. Fabrikada işlerin yoğunluğunun bölümlere göre farklılık gösterdiğini dile getiren Bosch işçisi, de şunları söyledi: “Bazı bölümlerde yoğunluk var bazı bölümlerde durgunluk var. Fakat bize 2019 yılı için işlerde ne azalma ne de çoğalma olacak bu tempoda devam edeceğiz denildi.”
OTOMOTİV 13 YILDIR İHRACAT REKORU KIRIYOR
Türk otomotiv endüstrisi geçen yıl, bir önceki seneye göre yüzde 11 artışla 31.6 milyar dolarlık ihracata imza atarak, kendi sektöründe Cumhuriyet tarihinin ihracat rekorunu kırdı. Geçen yılı da rekorla kapatan otomotiv sektörü, yıl bazında ihracatta üst üste 13’üncü şampiyonluğuna ulaştı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, 2017’deki 28.5 milyar dolarlık ihracat rekorunu ocak-kasım 2018 itibarıyla tazeleyen otomotiv sektörü, 2018 yılın tamamında da yüzde 11 artışla 31.6 milyar dolarlık ihracata imza attı.