Ay'ın karanlık yüzü nedir?
Ay’ın her iki yüzü de eşit miktarda güneş görürken neden “Ay’ın bir yüzünün karanlık olduğu” söylenir?
![Ay'ın karanlık yüzü nedir?](https://www.evrensel.net/upload/dosya/128057.jpg)
Fotoğraf: NASA
İLGİLİ HABERLER
![Ay keşifleri tarihi](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/127857.jpg)
Ay keşifleri tarihi
Çin’in Çang’ı-4 uzay aracı, geçtiğimiz günlerde Ay’ın keşfedilmemiş uzak bölümüne iniş yaptı. İnsansız uzay aracı Ay’ın güney kutbundaki Aitken havzasına indi.
Bugüne dek uzay araçları dünyadan görülmediği için sıklıkla “Ay’ın karanlık yüzü” olarak tanımlanan bu bölgenin fotoğraflarını çekse de Çang-ı 4’e kadar hiçbir uzay aracı buraya iniş yapmamıştı. “Uzay keşfinde önemli bir kilometre taşı” olarak tanımlanan gelişme sonrası Ay’a ulaşan uzay aracının bölgenin jeolojisini tanımlamaya ve mineral bileşimi hakkında bilgi toplamaya çalışacak.
NEDEN ‘AY’IN KARANLIK YÜZÜ’ DENİYOR?
Ay’ın her iki yüzü de eşit miktarda güneş görüyor bu yüzden “Ay’ın bir yüzünün karanlık olduğu” doğru değil. Ancak Ay’ın kendi etrafındaki ve dünya etrafındaki dönüş süresi aynı olduğu için dünyadan bakıldığında hep aynı yüzü görünüyor. Peki neden ‘Ay’ın karanlık yüzü deniyor? Gelin wired.com’dan Robbıe Gonzalez’in bu soruya verdiği cevaba bakalım.
Soru: Ayın karanlık yüzü nedir?
Cevap: Kısa cevabı mı? Aslında ayın karanlık yüzü yanlış bir adlandırma. Çok havalı duran yanlış bir tanım. Pink Floyd albümü veya sahte Fransız belgeseli hakkında konuşmadıklarını farz edersek, “Ay’ın karanlık yüzü” diyen insanların neredeyse çoğu Ay’ın uzak tarafına atıfta bulunuyorlar- ki gezegenimizden daha uzakta olan bu alan, Ay’ın dünyaya bakan tarafı kadar güneş ışığı görür.
Belki de bunu zaten biliyordunuz. Fakat! Ay’ın belirsiz uzak tarafındaki şeritlerin sürekli görünür olduğunu biliyor muydunuz? Ya da Ay’ın belirli bölgelerinin gerçekten kalıcı olarak karanlıkla örtündüğünü?
Nedenini anlamak için, öncelikle Ay’ın bir tarafının neden sonsuza kadar Dünya’dan uzak tarafa bakacağını anlamanız gerekir. Burada, yeryüzünde bulunanlarımız için, gezegenimizin doğal uydusu asla dönmüyor gibi geliyor. Fakat, aslında her zaman hem kendi ekseni hem de gezegenimizin etrafında aynı oranda dönüyor: 27 günde bir döngüyü tamamlıyor. Kozmik bir vücut, ebeveyni ve ekseni etrafında aynı oranda döndüğünde gök bilimciler bunun gelgit kilidi olduğunu söyler.
GELGİT KİLİTLENMESİ
Ay bu şekilde doğmadı. Gök bilimciler, birçok doğal uydu gibi, Ay’ın yaşamına farklı bir oranda dönerek başladığını düşünüyor. (Ay örneğinde, astronomlar bir zamanlar Ay’ın kendi ekseni etrafında daha hızlı döndüğünü düşünüyor.) Fakat zamanla gezegenimizdeki yer çekimi, Ay yüzeyindeki şişkinlikler üzerinde tork uygulayarak dönüşünü yörünge periyodu ile senkronize olmaya zorladı. Bu aslında oldukça yaygın bir şey; Satürn’ün ve Jüpiter’in çoğu uydusu gelgitsel olarak ana gezegenlerine kilitlidir.
Gelgit kilitlenmesi, 1959’a kadar Ay’ın diğer yüzünün neye benzediğini bilemememizin sebebiydi. Sovyet uzay sondası Luna 3, krater yüklü manzaraların ilk fotoğraflarını çektiği zamana kadar Ay’ın uzak tarafının nasıl göründüğü hakkında hiçbir fikrimiz yoktu. O zamandan beri ona daha iyi baktık: 1968’de NASA’nın Apollo 8 görevindeki astronotlar, Ay’ın uzak tarafına kendi gözleriyle bakan ilk insanlar oldu. NASA’nın Lunar Reconnaissance Orbiter’ı 2009’dan bu yana tüm Ay yüzeyini yüksek çözünürlükte haritalıyor. Ve 2019’un ilk birkaç gününde Çin, bir uzay aracıyla yumuşak iniş yapan ve ayın sonsuz gizli yüzüne bir gezici araç yerleştiren ilk ülke oldu. Çin’in Çang’ı 4 toprak gemisi ve Jade Rabbit 2 gezici aracı insanlığın bu uzak Ay manzarasına ilk yakından görüşünü sağlayacak.
AY SANKİ SALLANIYOR
Ama gerçek şu ki Ay’ın uzak tarafını görmek için bir uzay aracına ihtiyacımız yok. Herhangi bir zamanda Ay diskinin en fazla yüzde 50’sini görebilseniz de, yüzeyindeki bonus lekeleri dikkatli gözlemciler görebilirler. Aslında, bir ay döngüsü boyunca, ay yüzeyinin yüzde 59’una kadarı, eğer ki ne aradıklarını biliyorlarsa, dünyadaki amatör gök bilimciler tarafından gözlemlenebilir.
NASA’nın Bilim Görselleştirme Stüdyosundan alınan görüntülere göz atın. Ajansın Lunar Reconnaissance Orbiter’i tarafından yakalanan uydu görüntüleriyle yapılmıştır. Ay’ın konumu Güneş’e ve Dünya’ya kaydıkça karanlık, gezegenimize gelgitle kilitlenen yüze sarılır ve geri çekilir. Ama iki buçuk ay döngüsünü 13 saniyelik tek bir “gif” biçiminde sıkıştıran bu animasyon, daha önce Ay ile ilgili fark etmemiş olabileceğiniz bir şeyi gösteriyor. Ay sanki sallanıyor.
Gök bilimciler bu yalpalamalara salınım diyor ve bu Ay’ın ekseninin oryantasyonundan ve yörüngesinin eliptik şeklinden kaynaklanır. Ekseninin Dünya’ya göre eğimi, Ay’ın gezegene yavaş ve yumuşak bir şekilde başını sallıyormuş gibi görünmesini sağlar ve kuzey ve güney kutuplarından gözlemlenebilir. Aynı şekilde, ayın yörüngesinin eksantrikliği de yüzüne hafif bir salınım verir ve bu dünyadakilerin, parti papağanı Slack’teki gibi değil de, öne ve arkaya salınımına Dünya’nın doğu ve batı kenarlarından bakmalarını sağlar. (Düzensiz yörüngesi ayrıca, Dünya’dan değişen mesafesinden dolayı Ay’ın boyutlarındaki belirgin değişiklikleri açıklar)
NEDENİ AY’IN EKSEN EĞİMİ Mİ?
Ay’ın ekseninin eğimi, başka bir ilginç fenomeni daha yaratır: Ay yüzeyinin gerçekten sürekli karanlık olan taraflarını.
Yukarıdaki görüntü Ay’ın güney kutbunun bir aydınlatma haritasıdır. Lunar Reconnaissance Orbiter tarafından altı ay boyunca çekilen 1700’den fazla fotoğraftan oluşan karma bir görüntü. Kutbun ışık görmeyen tarafları siyah görünür, sabit ışık görenler beyaz görünür, gri bölgeler ise ne tamamen karanlık altında kalır ne de sürekli aydınlık. Bir referans olarak görüntünün merkezine yakın olan siyah daire Shackleton krateridir.
Bunların hepsini söylemek gerekirse: “Ay’ın karanlık tarafı” teknik olarak olmayabilir ama ebedi karanlığın kraterleri kesinlikle var.
wired.com’dan çeviren Sıla ALTUN
##337795##
Evrensel'i Takip Et