Yargıtay, Altan Kardeşler ve Ilıcak kararının bozulmasını istedi
Yargıtay üç ismin, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırma' suçundan değil, 'örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme' suçundan yargılanmalarını istedi.
Yargıtay Başkanlığı amblemi
Meltem AKYOL
İstanbul
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı; Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ve Mehmet Altan’a verilen cezanın onanma kararının bozulmasını ve sanıkların ‘terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme’ suçundan yargılanmalarını istedi. Yargıtay Başsavcılığının mütalaasını Evrensel’e değerlendiren Mehmet ve Ahmet Altan’ın Avukatı Ergin Cinmen, yargılamanın başından beri suçlamayla hiçbir ilişkilerinin olmadığını ve müvekkillerinin ifade özgürlüğü nedeniyle yargılandıklarını beyan ettiklerini söyledi. Cinmen, mütalaaya karşı bir beyan hazırlayacaklarını ve bundan sonra bir duruşma günü verileceğini söyledi.
RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ise mütalaanın Ahmet ve Mehmet Altan ile Nazlı Ilıcak’a yönelik orantısız bir yargı işlemi yapıldığını gösterdiğini söyledi.
YARGITAY BAŞSAVCILIĞI MÜTALAA VERDİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri gerekçesi ile Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın almış olduğu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını onayan istinaf mahkemesi kararının bozulmasını istedi. Habertürk’ün haberine göre, Başsavcılık bozma istemli tebliğnamesinde; Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan ve Ahmet Altan’ın “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan değil, “terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan yargılanmaları gerektiğini savundu.
Başsavcılık, “terör örgütüne yardım etmek” suçundan mahkum edilen Şükrü Tuğrul, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek hakkında da bozma istedi. Tuğrul, Yazıcı ve Şimşek’in “terör örgütüne üye olmak” suçundan yargılanması gerektiği yönünde görüş bildirildi.
Aynı davanın sanığı olan Tibet Murat hakkında verilen beraat kararına da onama talep edildi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET YA DA 10 YILA KADAR HAPİS
Türk Ceza Kanunu’nun 309. maddesinde yer alan Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçunun cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis. Başsavcılığın Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan ve Ahmet Altan’ın yargılanmalarını istediği Türk Ceza Kanunu’nun 314. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan silahlı örgüte üye olanlara verilmesi istenen ceza ise 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası.
Başsavcılık, hazırladığı bozma istemli tebliğnameyi Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Daire, Başsavcılığın görüşü doğrultusunda kararı verirse Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan ve Ahmet Altan, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan değil, silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan yeniden yargılanacak.
CİNMEN: BİZ DE BEYAN HAZIRLAYACAĞIZ
Yargıtay Başsavcılığının mütalaasını değerlendiren Mehmet Altan ve Ahmet Altan’ın Avukatı Ergin Cinmen, “Biz zaten yargılamanın başından itibaren suçlamayla hiçbir ilişkimizin olmadığını, tamamen müvekkillerimin kişiliklerinin burada yargılandığını ve yani tamamen düşünceleri ve bugüne kadar kullanmış oldukları ifade özgürlüğü nedeniyle yargılandıklarını beyan etmiştik. Gerçekten de her iki müvekkilimin üçer tane makalesini suçlama belgesi olarak koymuşlardı ve ipe sapa gelmez bir takım suçlamaları da oraya yazmışlardı. Cumhuriyet Başsavcısı tüm bu eylemliliklerin 309 maddeden görülemeyeceğini ve örgüte üye olmaksızın örgüte yardım suçu oluşturabileceği şeklinde bir görüşünü ortaya koymuş” dedi.
Bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceğine ilişkin de bilgi veren Cinmen, “Biz de buna karşı bir beyan hazırlayacağız. Daha sonra da bir duruşma günü verilecek, o gün de bunları sözlü olarak izah etmeye çalışacağız” dedi.
‘GAZETECİLERİN BİR AN ÖNCE TAHLİYE EDİLMELERİNİ İSTİYORUZ’
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Yargıtay Başsavcılığının görüşüne ilişkin Evrensel’e yaptığı değerlendirmede “Bize göre Yargıtay Başsavcılığının tespiti, darbe girişimi gergin ortamında hukuk araçsallaştırılarak Ahmet ve Mehmet Altan ile Nazlı Ilıcak’a yönelik orantısız bir yargı işlemi yapıldığını gösteriyor. Sonuçta Yargıtay Başsavcılığı’nın “örgüte yardım”dan yargı yolu gösterdiği gazeteciler 2,5 yıldır ağır şartlarda hapiste gün öldürüyor. Başsavcılık görüşü, yargıdaki hukuk erozyonuna dair endişelerimizde yanılmadığımızı da gösteriyor. Adalet herkese lazım; gazetecilerin bir an önce tahliye edilmelerini istiyoruz” ifadelerini kullandı.