SODEV İnsan Hakları Ödülü 3. Havalimanı İşçilerine verildi
Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) 'İnsan Hakları, Demokrasi, Barış ve Dayanışma Ödülü' 3. Havalimanı İşçileri’ne verildi.
Fotoğraf: Evrensel
SODEV tarafından 2001 yılından beri düzenli olarak verilen “İnsan Hakları, Demokrasi, Barış ve Dayanışma Ödülü”, Taksim Hill Otel’de düzenlenen törenle sahiplerini buldu. “İnsan Hakları, Demokrasi, Barış ve Dayanışma Ödülü” 3. Havalimanı İşçileri’ne verildi.
2018 SODEV “İnsan Hakları, Demokrasi, Barış ve Dayanışma Ödülü” bağımsız jüri üyeleri; DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Gazeteci Kadri Gürsel, Hukukçu Türkan Elçi, Sanatçı Füsun Demirel, Mimar Mücella Yapıcı, TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Akademisyen Korkut Boratav ile doğal jüri üyeleri; SODEV Başkanı Babür Atila, SODEV Onursal Başkanı Ercan Karakaş, SODEV Eski Başkanları Aydın Cıngı ve Erol Kızılelma’nın oylarıyla 3. Havalimanı İşçileri’ne verildi. Ödül törenine EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ve EMEP Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel’in de aralarında bulunduğu siyasi parti temsilcileri katıldı.
‘NEFES ALDIĞIMIZ SÜRECE EZİLENDEN YANA OLACAĞIZ’
Törenin açılış konuşmasını yapan SODEV Başkanı Babür Atila, “Bu yılki ödülü, dayanışmayı büyütmek ve geliştirmek adına gösterdikleri mücadele ile işçi sınıfına ve halkımıza umut aşılayan işçilere veriyoruz.” dedi. Dayanışmanın önemine dikkat çeken Atila, “Nefes aldığımız sürece ezilenden yana olmaya devam edeceğiz.” diye konuştu. Atila’nın konuşmasının ardından 3. Havalimanı İşçilerinin direnişleri sırasında işçilerin telefonundan çekilen videolardan oluşan kısa bir film gösterildi.
‘YENİ REJİMİN İNŞASININ SEMBOLÜ’
Ödülün gerekçesi DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu tarafından açıklandı. 3. Havalimanı inşasını, “yeni bir rejimin inşasının sembolü” olarak tanımlayan Çerkezoğlu, “Her rejim anıtlarıyla kendini ifade eder. İstanbul’un yeni hava limanı da doğamızı ve kentlerimizi yok ederek ilerleyen beton ekonomisinin, isimleri ezberlenen üç beş ayrıcalıklı şirketinin, emekçi direnişini gaz bombaları ve tutuklamalarla bastırmaya çalışan sermaye rejiminin anıtı olarak karşımızda duruyor. Ağaçlara, göçmen kuşlara, işçilere, emeğe, akla, bilime ve yaşama karşı kamu kaynaklarını yağmalayarak ya da yağmalatarak dikilen bir anıt.” dedi. Yeni havalimanının inşaatı sırasında resmi rakamlara göre 52 işçinin hayatını kaybettiğini anımsatan Çerkezoğlu şöyle devam etti: “Bu anıtın temelinde işçiyi bir maliyet unsuru olarak gören vahşi bir istihdam modeli var; her yıl 2 bin işçinin çalışırken ölümünden sorumlu bir yönetim anlayışı var.”
‘ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI İŞÇİLERİ UMUT TAZELEDİ’
Daha insani şartlarda çalışmak talebiyle direnen işçilere gözaltı ve tutuklamayla yanıt verildiğini kaydeden Çerkezoğlu, “En insani talepleri bile karşılayamayan, en demokratik tepkileri bile tehdit olarak algılayan bir rejimin temellerinin zayıflığı ve her türlü olumsuz koşula rağmen direnmenin mümkün olduğunu havalimanı işçileri bir kez daha görünür kıldı” dedi. Çerkezoğlu ödülün, işçilerin eyleminin mağdur edilen her kesimden insanın mücadele umudunu tazelediği gerekçesiyle 3. Havalimanı İşçilerine verildiğini açıkladı: “Yeni rejimin bir fotoğrafı olan 3. Havalimanında, sendikaları üzerinden güçlendirdikleri birliktelikleriyle, her sürecinde söz sahibi oldukları direnişleriyle, hep var ettikleri dayanışmalarıyla havalimanı işçileri, sadece kendi haklarını almak için değil, Türkiye’nin geleceği için de umutlu bir yol göstermiştir.” Çerkezoğlu’nun konuşmasının ardından 3. Havalimanı işçi temsilcilerine jüri üyeleri tarafından ödülleri takdim edildi. Ödülü almak için gelecek olan işçi temsilcilerinden Yunus Özgür’ün Okmeydanı SSK Hastanesindeki işçilere destek verdiği için gözaltına alındığından törene katılamadığı öğrenildi. (İstanbul/EVRENSEL)