BKS Akademi; “Aydınlanma mücadelesinde sınıftan yana taraf olmaya”
Pamukkale Üniversitesi’nden bir grup öğrenci arkadaş "Bilim, kültür, sanat topluluğu” kurmuşlar. Topluluğun kurucuları ile BKS Akademiyi konuştuk.
![BKS Akademi; “Aydınlanma mücadelesinde sınıftan yana taraf olmaya”](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/128795.jpg)
Hilmi MIYNAT
Yusuf İSLAM
Denizli
Herhangi bir anın fotoğrafını çekip bir fotoğraf karesine hapsedebilir defalarca kez dönüp o anı tekrar hatırlayabilirsiniz. Fakat zaman akıp giderken anı ikinci kez yaşamanız veya zamanı durdurmanız imkânsızdır. Hayatın bu akışkanlığında tarih akıp giderken ileri yönde bir adım atmıyorsanız bu geri kaldığınız anlamına gelir. Bilim, kültür, sanat kavramları da geçmişin birikimleri ile yeniyi üretmeyi ve sürekli olarak gelişmeyi, geliştirilmeyi gerektirir. Hele ki günümüz Türkiye’sinde türlü yasaklamalar, sansür ve baskılara maruz kalıyorsanız işiniz kat be kat zorlaşır. Pamukkale Üniversitesi’nden bir grup öğrenci arkadaş bu ihtiyaca karşılık “Bilim, kültür, sanat topluluğu” kurmuşlar. Topluluktan da öte kurdukları oluşumu “BKS Akademi” olarak tarif ediyorlar. Topluluğun kurucularından Gökay Korkmaz ve Emine Cengiz ile topluluğun kuruluşu ve sonrasına dair sohbet ettik, faaliyet planlarını konuştuk.
ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALAR VE TEŞHİR SEÇENEĞİ
Topluluğun bilim, edebiyat, tiyatro, müzik, sinema, fotoğrafçılık, resim gibi birçok alt birimde faaliyet alanları olduğunu aktaran Emine, başlangıç olarak geniş bir anket çalışması ile yola çıktıklarını anlatıyor. Hem insanlara ulaşma hem de ulaştıkları insanları tanıma fırsatı sunan anket çalışması ile 750 öğrenciye ulaştıklarını söylüyor ve ekliyor; “15 kişi olarak çıktığımız yolda şu an yaklaşık 50 kişiyiz. Anket bize topluluğa katılacak insanları tanıma fırsatı sundu. Henüz SKS çatısı altında olmayan topluluğun yola bir anket çalışması ile çıkışının diğer bir nedenini Gökay şöyle açıklıyor: “Bu üniversitede ikinci senem. Defalarca topluluk kurma girişimlerimiz oldu. Akademisyenler danışman olmaktan geri duruyor. OHAL sürecinden geçtik ve bu süreç öğrencilerde de hocalarda da kalıcı hasarlar bıraktı. Akademisyenlerin çekincesini de anlayışla karşılıyorum. SKS’ye bağlı bir topluluk olmak olmazsa olmazlarımız arasında değil. Gerekirse topluluk girişimi olarak çalışmalarımızı yürütür bilime, kültür ve sanata yönelik antidemokratik uygulamaları teşhir ederek yolumuza devam ederiz.”
Topluluk olarak KYK yurdunun konferans salonunda Nazım Hikmet anması yapma girişiminde bulunduklarından bahseden Emine, bir kez daha iktidarın sanat düşmanlığıyla nasıl karşı karşıya kaldıklarını şu sözlerle anlatıyor; “Nazım Hikmet anması yapmak için yurt yönetimiyle görüştüm. Bana yıllık planları dahilinde olmadığı için salonu veremeyeceklerini söylediler. Koridorda kendi düşünce sistemlerine yakın şairlerin bulunduğu bir pano var. En azından şairler panosunda Nazım Hikmet’e yer verip veremeyeceklerini sorduğumda ise bana ‘Bu panoda hangi şairlerin bulunacağına da biz karar vermiyoruz. Tüm yurtlarda ortak bulunan bir pano merkezden belirleniyor o yüzden bu konuda da yardımcı olamayacağız’ yanıtını verdiler. Haftalık vaaz programlarının yapıldığı yurtta yılda bir gün olsun konferans salonunu kullanmamıza izin vermediler!”
İLETİŞİME Mİ GEÇMEK İSTİYORSUN? O ZAMAN: @BKSAKADEMİ
Denizli’de sanatı imkan ve olanaklarını konuşurken Denizli’nin amatör tiyatrolarca da zengin olduğunu fakat sansür ve yasaklamalardan dolayı sanatın gelişme imkanı bulamadığını tartışıyoruz. Bu noktada Gökay, geçtiğimiz yıl gittiği bir tiyatroyu anlatıyor ve konuyu şöyle özetliyor; “Tiyatronun verdiği mesaj birey olarak ne annene ne en yakın arkadaşına kimsene güvenmemen gerektiği üzerineydi. Yani alabildiğine bireyci kimsenin kimseye güvenemediği korku içinde yaşayan güçsüz bir toplum yaratmak istiyorlar. İşte biz bu toplumun karşısına aydınlanmacılığı, dayanışmayı, özgür düşünceyi ve cesareti koyuyoruz” Belediyenin tiyatro ekibinde de görev alan bir arkadaşlarının sözlerini aktarıyor Emine son olarak: “Arkadaşımız kendilerinin sanat üretmek için orada bulunduklarını fakat belediyenin kendilerini götürdükleri köy okullarında tiyatro gösterimlerinin ardından sahne alan iktidar politikacılarının onları parti faaliyetleri için bir araç olarak kullandığını söylüyor” diyerek belediyelerin sanata bakışını özetliyor.
“Bizler aydınlanma mücadelesi veren ve bu mücadelenin sınıf mücadelesinden bağımsız yürütülemeyeceğini düşünenler olarak taraf olmaya yanımızda durmaya çağırıyoruz.” cümlesiyle sohbetimizi noktalayan Gökay katılmak isteyen arkadaşları @bksakademi instagram sayfasından iletişime geçmeye davet ediyor.
Evrensel'i Takip Et