İmkânın sınırlarında
Kendi imkanlarıyla liselerinde tiyatro kulübü kuran Kartal’dan liseliler yaptıklarını anlatıyor.
Görsel: Pixabay
İlhan Emre SÜER
Kartal/İstanbul
Kendi imkânlarıyla liselerinde tiyatro kulübü kuran Kartal’dan liseli arkadaşlarla bir araya geldik.
Sohbetimiz işin en başından, fikir aşamasından açılıyor: Tiyatro kulübünü hayata geçirirken akıllarında hem kendilerini geliştirmek hem de öğrencilerin sanata yönelerek farklı ilgi alanları oluşmasını sağlamak amacı olduğunu söylüyorlar. Tabii bir kulübü hayata geçirmenin belirli zorlukları var, özellikle tiyatro gibi performans isteyen bir dal ise, temel yaşadıkları sıkıntılar olarak katılacak öğrenci bulmak, idareden izin almak ve oyun seçimi gibi konuların ilk sırada olduğunu belirtiyorlar.
Zorlukları bir bir aştıktan sonra, sahnelemek istedikleri oyun hakkında sorumuzu sorarak sohbetimizi sürdürüyoruz. İlk başta 54 kişi toplanan kulüp çeşitli nedenlerle 9 kişiye inmiş. Akıllarından geçen oyun ise “Ahududu” adlı oyun ya da skeçler oynamak.
YETENEKLERİNİ KEŞFEDEREK SANATA YÖNLENİYORLAR
Konusunu merak ettiğimiz Ahududu oyunu, “Arsenic and Old Lace”adlı yabancı bir oyunun uyarlaması. 2.Dünya Savaşı döneminde yazılan oyun, savaşın acılarından izler de taşıyor içinde. Sahnelendiği dönem büyük ilgi gören oyun Nedim Saban tarafından Ahududu adıyla Türk tiyatrosuna uyarlanmış. Oyunun konusu kısaca:Sevimli, yaşlı kızlar Mürşide ve Müşfike’nin odalarını kiralamak üzere gelen kimsesizleri yaptıkları ahududu likörüyle zehirleyerek ‘’huzura kavuşturmaları.’’ Kendini hala savaşta asker sanan yeğenleri ise siper kazarak ölüleri gömmektedir. Bütün bu karmaşanın içine evlenmek isteyen başka yeğen ve polisten kaçmak için estetik yaptıran bir kardeş ve bu ameliyatı beceremeyen doktor eklenince işler daha da çığırından çıkmaya başlıyor.
Sohbetimiz sonuna doğru hem kulübün öğrencilere ne kattığından hem de sanatın öneminden bahsediyoruz. Liseli gençlerin kulüp ve etkinlikler ile hem boş zamanlarını değerlendiklerini hem de yeteneklerini keşfederek sanata yönelmelerine yardımcı olduğunu gözlemlemişler.Kültürel aktivitelerin devlet eliyle yozlaştırıldığı bu dönemde gençlerin sanat ile iç içe olması gerektiğini, sanatın toplumda büyük bir önemi olduğunu vurgulayarak sohbetimiz noktalanıyor.