İZBAN işçileri: Bu yaklaşım sürerse iki yıl sonra da grev kaçınılmaz
Grevleri yasaklanan İZBAN işçilerinin sözleşmesi Yüksek Hakem Kurulu tehdidiyle ortalama yüzde 26 ile sonuçlandırıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Metehan UD
İzmir
Grevleri Cumhurbaşkanı tarafından yasaklanan ve sözleşmeleri Yüksek Hakem Kurulu tehdidi ile sonlandırılan İZBAN işçileri, “Taleplerimiz bir sonraki sözleşme döneminde de geçerli olacak ve bu anlayış devam ettiği sürece grev yine kaçınılmaz” dedi.
İZBAN grevinin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yasaklanmasının ardından şirket yöneticileri ile Türkiye Demiryol-İş Sendikası yöneticileri önceki gün masaya oturmuş ve sözleşme ortalama yüzde 26 ile sonuçlandırılmıştı. İZBAN yönetimi masaya Yüksek Hakem Kurulu kozu ile oturduğu için söz konusu son TİS oturumunda pazarlığın da önü de kapatılmış oldu. Verilen teklifin kabul edilmemesi durumunda son sözü Yüksek Hakem Kurulu verecekti.
‘ELİMİZDEKİ KOZU ALDILAR’
Bitirilen sözleşme ile ilgili konuştuğumuz İZBAN işçileri, talepleri masada karşılanamadığı için greve çıktıklarını hatırlatarak, “Grev antidemokratik bir şekilde bitirildiği gün taleplerimizin karşılanmayacağının farkına vardık. Bizlerin elindeki kozu aldılar, işverene verdiler. Yüksek Hakem Kurulu ülkedeki enflasyon oranlarını, geçim endekslerini ve iş kollarındaki durumu dikkate alarak sözleşmeleri imzalıyor olsaydı biz bu toplusözleşmeyi bu şekilde sonlandırmazdık, resti çeker YHK’ye gönderirdik ama biliyoruz ki YHK bunları dikkate almıyor. Önümüzde bu varken bizim kabul etmeme gibi ihtimalimiz yoktu” dedi.
Greve başlamadan teklif edilenin yüzde 14.5 olduğunu belirten işçiler, “Bu grev içerisinde yüzde 26’ya, hatta yüzde 30’a kadar çıktı. Yüksek Hakem Kurulu’na gitmek bu kazanımlarımızı da elimizden alacaktı. Resmi teklif yüzde 14.5 idi, YHK’ye gitse bunun birkaç puan üstünde verecek. Daha büyük kazanımlar elde edebilecekken daha düşüğe maruz bıraktılar” diye konuştu.
BİR DAHAKİNE GREV DE YASAK DA KAÇINILMAZ
Taleplerinin bir sonraki toplusözleşme sürecinde de geçerli olacağını dile getiren işçiler şunları söyledi: “Şu anda işçiler arasında bir kırgınlık ve moral bozukluğu var ama bu atlatılmayacak bir şey değil. İşçiler, CHP ve AKP’nin grevi siyasi malzeme olarak görmesine karşı ve İzmir halkının haksız suçlamalarına karşı birlik ve bütünlük içinde durabildi. Bu aslında İZBAN işçilerinin asıl kazanımıdır. 2. grev deneyimden elde edilen tecrübeler sonraki TİS döneminde avantaj olacak. Bu sözleşmede elde edemediğimiz haklar bir sonraki sözleşme sürecinde güncel olacak ve yerine getirilmesi için mücadele edeceğiz.”
İşçilere yönelik bu yaklaşımın değişmediği sürece grevin kaçınılmaz olduğunu ifade eden işçiler, “Bizim en büyük talebimiz raylı ulaşım kolundaki işçilerle aynı maaşı alabilmek ama en yakınımızdaki metro işçileri ile olan fark dahi kapanmadı. Bu da iş barışına zarar veren bir durum. Grev ihtimal olabileceği gibi grev yasağı da ihtimal olacaktır. Grev yasağına karşı da hukuki mücadele verilecek. Bundan sonraki her platformda da neden greve çıktığımızı ve nasıl hukuksuz bir şekilde sonlandırıldığını anlatacağız” dedi.
‘GEREKEN DESTEK GELSEYDİ SONUÇ FARKLI OLABİLİRDİ’
Grevle ilgili sendikaların tutumunu da değerlendiren işçiler, “İzmir’in ayrımsız bütün emek ve demokrasi güçleri bu greve gereken desteği verebilseydi süreç buraya kadar gelmezdi ve grev bu kadar kolay yasaklanmazdı. Pek çok sendikadan işçiler gelip desteklerini ilettiler ama özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi ile toplusözleşme masasına oturan sendikalardan birkaçı hariç grevi görmezden geldi. Onlar koltuklarında sessiz kalırken İZBAN işçileri 29 gün direndi ve olur olmadık suçlamalara karşı mücadele verdi ancak elde edilen yüzde 26’lık zam oranı onlar için de emsal teşkil edecek ve TİS masasına bunun üzerinden oturacaklar” dedi.