25 Ocak 2019 00:43

İZBAN’da biten ne oldu?

'Demiryol-İş etkili bir dayanışmayı örgütlemek için harekete geçirmek yerine işçileri, sunulan teklife ikna etmeye çalıştı.'

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Turan KARA
İzmir

İZBAN grevi yasaklandıktan sonra sözleşme yüzde 26 ile bitti. Bu greve çıkmadan yapılan yaklaşık teklif, grevin yasaklandığı gece yapılan ve işçilerin oylamaya bile gerek duymadan reddettiği yüzde 30’dan 4 puan düşük.

Yüzde 26 sessiz sedasız kabul edildi, işçilerin talepleri duruyor.

TCDD ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının “Yüzde 26 verince ücretleri şöyle olacak” diye açıkladıkları miktara yaklaşan bir ücretleri hâlâ yok ve diğer “kazanılmış” sosyal, idari, işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSG) hakları da... Sosyal haklar da dahil idari hakların hepsi sözleşmelerde işçi sağlığı ve güvenliğini birinci dereceden ilgilendiren konular. Kaldı ki burada iş güvenliği aynı zamanda bütün İzmir halkının can güvenliği! Daha önceki gün bir İZBAN makinisti intihar etti örneğin...

İŞÇİLERİ İKNA ETMEYE ÇALIŞTI

İşçilerin üyesi olduğu Demiryol-İş Sendikası ise işçilere en son yapılan yüzde 30 teklif üzerinden değil de ilk teklif olan yüzde 22’den 4 puan yüksek olduğunu anlatmış, olumlamış. Sendika yönetimi ve Genel Başkan Ergün Atalay’ın (aynı zamanda Türk-İş Genel Başkanı) işçileri, grev yasaklanmadan kısa bir süre önce, işçilerin ‘Oylamaya gerek yok’ diyerek reddettiği teklife ikna etmeye çalıştığı işçiler içinde tartışılmıştı. Yani Demiryol-İş grev süresince İZBAN ile aynı işi yapan metro ve tramvay işletmelerindeki örgütlülüğünü, grevin başarısı için harekete geçirmedi. Etkin, etkili bir dayanışmayı örgütlemek için harekete geçirmek yerine işçileri, sunulan teklife ikna etmeye çalıştı. Hem de İZBAN işçilerini metro, tramvay işçilerini kullanarak ezdi!

DEMİRYOL-İŞ TÜRÜNÜN YOZLAŞMIŞ BİR ÜRÜNÜ

Demiryol-İş, İzmir Tramvay ve İzmir Metro’da da yüzde 25’i kabul ederek baştan havlu attı. Demiryol-İş, İzmir halkını ve ESHOT şoförlerini, hatta DİSK Ege Bölge Temsilciliğini suçladı. Grev kırıcılığı ve yandaşlık yapıyorlar ithamı ile suçlarken örgütlü olduğu yerlerde ne yaptığının üstünü örttü.

■ Demiryol-İş aynı şubede ve aynı işverene (İZBAN’daki TCDD ortaklığı bahane olamaz) çalışan metro-tramvay ve İZBAN işçilerini ortak hareket ettirmeyerek,

■ Genel merkezin şubeyi kontrol altına alıp sermayenin güdümünde hareket etmesine neden olup işçilerin iradesinin ortaya çıkmasını engelleyerek,

■ Sendika yöneticisi, işyeri temsilcileri ile şirket yöneticileri arasındaki ayrımı kaldırıp bir personel işleri gibi çalışarak (tramvayda sönmez alev ve diğerleri her şeydi),

■ Asla öz eleştiri vermeyip, görevini savsaklayanların o görevden ayrılmasını sağlayacak ahlakı ortadan kaldırarak,

■ Yasaların arkasına sığınarak, 12 Eylül’den beri işçi hareketini ezenlerin kurallarını dayatarak, “Hak alınmaz verilir, verileni kabul edin” demiştir.

DEMİRYOL-İŞ İŞÇİYİ EZEN YASALARI KENDİNE KALKAN YAPIYOR

Grevin resmi olarak yasaklanması işçilerin üretimden gelen gücünü kullanmaya engel değildir. Bunun en somut örneği Demiryol-İş Sendikası ile aynı konfederasyona bağlı (Türk-İş) Petrol-İş Aliağa Şubesinde örgütlü PETKİM ve TÜPRAŞ işçilerinin mücadelesidir. Fiili meşru mücadeleleri ile grev kapsamının dışında olan işyerlerinde de yasakların delinebileceğini göstermiştir.

“Grev yasaklandı, yapacak bir şey kalmadı” demek, dayanışmaya girmek isteyenlere adeta sırtını dönüp iletişimi kesmeye çalışmak, sonra da diğer belediye işçileri grevi kırdı gibi açıklamalar yapmanın ne inandırıcılığı olur ne de kazandıracağı bir şey. Kazandıracak hattın en yakın örneği, Genel-İş’in otobüsleri çöp arabalarını bütün belediye hizmetlerini durduran fiili grev tecrübesidir.

İZBAN İŞÇİLERİNİN MÜCADELESİ SENDİKA İÇİNDE SÜRECEKTİR

Bunun farkında olan İşçiler Demiryol-İş yönetimini değiştirmek istediğini ilan etti. Haziranda yapılacak şube yönetimi seçimleri öncesinde yapılan delege seçimleri sürüyor. Olan bitenin farkında olan raylı ulaşım işçileri TCDD'ye ait Halkapınar Atölye'de delege seçimlerinde mevcut yönetime sıfır verdi.

Daha Metro, Tramvay ve İZBAN işçilerinin seçimleri var sırada. İZBAN işçileri hem kendi içinde yaşadıkları tartışmalar sonucunda hem de 3 dönemdir yaşadıkları sıfır zam tecrübesinden dolayı Demiryol-İş’e tepki gösteriyor. Tramvay işçilerinin yarısı istifa ederek sendika değiştirip geri dönmüştü. Şube yönetimini değiştirmeleri iyi bir başlangıç olacak diye düşünen işçiler şunu da soruyor: "Bu yeterli olacak mı? Çünkü oyun yine 'yasalar', yine yapmacık 'demokrasi', yine seçimcilik yaparak çözülmeye çalışılıyor ve bu oyunun kurallarını belirleyenler baştakiler. Oysa 3 dönemdir İZBAN işçilerini hayal kırıklığına uğratan ve bunu yasaları kılıf olarak kullanarak yapan şube yönetiminin istifa etmesi için daha ne olması gerekir. Ancak yerel basına yansıyan haberlerden öğreniyoruz ki mevcut başkan 'Sadece İZBAN işçilerinin olduğu yerdeki delege seçimlerinde sıfır çektik daha seçim yapılacak yerler var' demiş. İnsan hayret bile edemiyor."

Demiryol-İş üyesi İZBAN, tramvay ve metro işçileri kendi dışındakileri değerlendirirken elbette çuvaldızı kendine batıracak ve gerçek çıkış yolunu bulacaktır. Çünkü İZENERJİ eyleminde yalnız olmadıkları görüldü.

ÖNCEKİ HABER

Hatayspor, Başakşehir'i Türkiye Kupası'nın dışında bıraktı: 4-1

SONRAKİ HABER

Murgul Eti Bakır işçileri tutuklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa