25 Ocak 2019 09:57
/
Güncelleme: 26 Ocak 2019 06:10

Daha önce kadınların mücadelesi sonra geri çekilen erken yaşta evliliklere af öngören yasa tasarısını hükümet yeniden gündeme getirdi. Peki kadınlar tasarıyla ilgili ne düşünüyor, tasarı çocuk istismarını meşrulaştırıyor mu, istismarı önlemek için neler yapılmalı? Ekmek ve Gül Editörü Gizem Örnek anlattı. Örnek'in değerlendirmelerinden öne çıkan bölümler şöyle:

“Tasarı ilk kez gündeme geldiğinde tek gecede çıkarmaya çalıştıklarında muhalefet ve kamuoyu ciddi tepki göstermişti. Hükümet tasarıyı ‘mağduriyetleri gidermek’ adı altında gündeme getiriyor. Bu tasarı Türkiye ve Akit gazetelerinin haberi üzerine yeniden gündeme getirildi. Tasarıya ilişkin tüm partilerle görüştük. TBMM gündeminde böyle bir tasarının olmadığını söylediler. AKP şu an kamuoyu yoklaması yapıyor olabilir. Muhalefet partileri tasarı 2016’daki gibi gelirse imza atmayacağını söylüyor. Yeni bir tasarı gelirse de maddelerine bakılacak.

Tasarı ilk kez gündeme geldiğinde kadınlar ‘Hüseyin Üzmez yasası’ demişti. Çünkü tasarıda yaş sınırı bulunmuyordu. Çocuk evliliği diye bir şey olmaz, bu çocuk istismarıdır ve tasarıyla affedilen çocuk istismarıdır. Hükümet gerçekten bir mağduriyet çözmek istiyorsa bir ayrım yapmak zorunda. Hükümet akranlar arası birlikteliği ‘zina’ sayarken; şimdi mağduriyet olduğunu söyleyerek istismarcılara yol açmaya çalışıyor. 60 yaşında bir adamla evlenmek zorunda kalan genç kıza takı takılması; onun gönüllü olduğu anlamına gelmez. Tasarı tartışmaya açılan haliyle tecavüz affı anlamına gelir.

İstismara maruz kalan çocuklar için hiçbir öneriyi dikkate almayan hükümet, bin 300 ‘mağdurun’ sorunuyla uğraşıyor ve bu rakamın kaynağını bile bilmiyoruz. İstanbul Sözleşmesine göre devlet istatistik tutmakla yükümlü. Ancak TÜİK verilerinin nereden nasıl derlendiğine dair hiçbir fikrimiz yok. Bir mağduriyet varsa bu ‘çocuk yaştaki insanlar evlenebilir’ algısı yerleştirildiği ve bu algı cezalandırılmadığı için var.

Kadınlar daha önce tasarıyı sokağa çıkarak engellemişti. Bu kez de yine tasarıya karşı sokaklarda olacaklar. İstismar sonrası yaraları sağaltmak elbette devletin görevidir, ancak bundan önce engellemekle yükümlüdür. İstismarın önünü açan zeminin ortadan kaldırılması gerek. Kadınların öncelikli talebi bu." (EVRENSEL WEB TV)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Türk-İş ve Hak-İş’in üç genel başkan yardımcısı, 600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşme görüşmeleri için önümüzdeki hafta Çalışma Bakanlığına sunmak üzere zam talebini belirledi. Ancak zam oranı açıklanmadı. Pazarlığı yapılacak rakamdan haberi olmayan işçiler tepkili: “Neyi kimden gizliyorsunuz, taslağı açıklayın.”

22 bin 131 TL Türk-İş'in belirlediği açlık sınırı

72 bin TL Türk-İş'in belirlediği yoksulluk sınırı

30 bin TL kamu işçisinin ortalama ücreti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen'in tutukluluğuna yapılan itiraz "kaçma şüphesi" gerekçesiyle reddedildi.

Evrensel'i Takip Et