26 Ocak 2019 11:38

Güvenlik soruşturması kararı: Cezai sorumluluğun şahsiliğine aykırı

Metehan UD
İzmir

İzmir Valiliğinin güvenlik soruşturması sonucunda ‘abisi hakkında istihbari mahiyette bilgilerin olduğu’ yazısı nedeniyle Ege Üniversitesi’nde çalışmaya başlatılmayan fizyoterapist Caner İncesu’nun açtığı davada mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme, İncesu’nun bu gerekçelerle işe alınmamasını cezai sorumluğun şahsiliği ilkesine ve Anayasa’da düzenlenen ‘hizmete girme’ hakkına aykırı buldu. İncesu’nun avukatı Ramazan Sertan Saföz kararı ‘manifesto’ şeklinde değerlendirdi.

‘ABİN HAKKINDA İSTİHBARİ BİLGİ VAR’

Ege Üniversitesi’nin sözleşmeli personel ilanına başvuran fizyoterapist Caner İncesu, KPSS puanına göre atanmayı hak kazanmasına rağmen güvenlik soruşturması ve arşiv soruşturması gerekçe gösterilerek işe alınmadı. İncesu hakkında İzmir Valiliği’nin yaptığı inceleme sonucunda olumsuz görüş bildirildi. Görüş yazısında ‘şahış hakkında talebe esas teşkil edecek olumsuz bilgiye rastlanmadığı, abisi hakkında istihbari mahiyette bilgilerin olduğu’ ifadeleri yer aldı.

‘HEM KEYFİ HEM DE YASAYA AYKIRI’

Yargıya başvuran Caner İncesu, Ege Üniversitesi’nin kararının iptalini istedi. İncesu, göreve başlatılmama gerekçesinin açıklanmadığını, sicilinin temiz olduğunu, hakkında mahkumiyet kararı ve soruşturma olmadığını, 3 ay önce başka bir idare tarafından yapılan güvenlik soruşturmasında da bir şey çıkmadığını belirtti. Mesleki birikiminin devlet memurluğu için fazlasıyla yeterli olduğunu vurgulayan İncesu, kararın soyut ve keyfiyete müsait yasaya da aykırı olduğuna dikkat çekti.

‘KARAR MANİFESTO GİBİ’

Mahkeme kararı için ‘manifesto gibi’ değerlendirmesinde bulunan İncesu’nun avukatlarından Ramazan Sertan Safsöz “Henüz nihai bir karar değil ama bizim için değerli olan kararı verirken ortaya koyulan gerekçelerdi” dedi. Kararın, KHK’ların keyfiyete yol açamayacağını, güvenlik soruşturmasının bu kadar geniş ve keyfi kullanılarak adeta adam seçme şeklinde uygulanamayacağına ve suçun şahsiliği ilkesine vurgu yaptığına işaret eden Av. Safsöz “Birinin kardeşi hakkında bir soruşturma bile değil, ‘istihbari veri var’ denilerek kişinin kamu görevine alınmamasının söz konusu olmadığını vurgulandı” dedi.

KEYFİYET ÖNE ÇIKIYOR

Kararın güvenlik soruşturmasındaki keyfiyetin önüne geçtiğini belirten Av. Safsöz şunları söyledi:

“Güvenlik soruşturması çünkü idarenin yetkilerini fazlasıyla aşan bir noktaya geldi. İdareye başvuruyorsunuz, her şeyiniz tamam ama referans istemeye başladılar. Bu bütün devlet kurumlarında ortaya çıkmaya başladı. Birileri gelip, ‘bu şahsa güveniyorum’ diyor. Ve gayri resmi bir referansla kamu idareleri göreve başlatmaya başladı. Halbuki birinin hakkında herhangi bir olumsuz bir şey yoksa referansa da ihtiyacı yoktur. Yani iyi niyet karinesi deriz. Herkes iyi niyetlidir aslında. Masumiyet karinesi de deriz. Birileri çıkıp onların masum olmadığını ispat etmek zorundadır. Ben masum olduğumu ispat etmek zorunda değilimdir. Bunun için mahkeme kararını çok değerli bulduk.”

CEZAİ SORUMLUĞUN ŞAHSİLİĞİ İLKESİNE AYKIRI

Dosyayı inceleyen İzmir 5. İdare Mahkemesi kararı cezai sorumluğun şahsiliği ilkesine ve Anayasa’nın 70. maddesinde düzenlenen ‘hizmete girme’ hakkına aykırı buldu ve telafisi güç ve imkansız zararlar doğurmamak için yürütmeyi durdurma kararı verdi. Oy birliği ile alınan kararda “... hukukun evrensel bir prensibi olan ceza sorumluluğunun şahsiliği ve hiç kimsenin başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamayacağı prensibi de göz önüne alındığında davacının sözleşmeli personel olarak göreve başlamasının uygun olmadığına ilişkin hukuka, hak ve adalet ilkesine uyarlık görülmemiştir” denildi. Karardan sonra Ege Üniversitesi, Caner İncesu’yu arayarak göreve başlaması için davet etti.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çocukları öğüten çark

Çocukları öğüten çark

Yoksulluğun pençesindeki ailelerin çocukları tüm dünyada acımasızca emek piyasasına çekilirken, Türkiye kapitalizmi bu konuda en önde koşuyor. Çarklar köle koşullarında dönsün diye devlet gücünü seferber etmekten geri durmayan iktidar, milyon milyon işçileştirdiği çocukların da uzun ve ağır çalıştırılmasına, onlarcasının ölüme sürüklenmesine göz yumuyor.

2.3 milyon çocuk MESEM kapsamında günde 8-10 saat çalışıp ustalık belgesi aldı

15-17 yaş grubundaki neredeyse her 4 çocuktan biri çalışma hayatında

71 çocuk 2024'te çalışırken hayatını kaybetti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
16 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et