BEDAŞ: Özpınar kesinti talebinde bulunmadı
BEDAŞ Sedat Yeşilköy'ün ölümüyle ilgili açıklama yaptı.
Sedat Yeşilköy
Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ (BEDAŞ), İstanbul’da Özpınar Plastik fabrikasının enerji sisteminde bakım yapan Serman Elektrik işçisi Sedat Yeşilköy’ün yaşamını yitirdiği iş cinayetiyle ilgili açıklama yaptı. BEDAŞ “Özpınar Plastik firması çalışanları şirketimize haber vermeden, kesinti talebinde bulunmadan kendilerine ait olan bölümde bakım çalışması yaparken kazanın meydana geldiği belirlenmiştir” dedi.
16 Ocak günü Yenibosna’da bulunan Özpınar fabrikasının enerji sisteminde bakım çalışması yapılırken meydana gelen patlamada Serman Elektrik bünyesinde çalışan, Emek Partisi üyesi Sedat Yeşilköy ağır yaralandı. Yeşiköy, kaldırıldığı Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 4 günlük yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybetti. İş inayetinin ardından yapılan açıklamalarda BEDAŞ, Özpınar Plastik ve Serman Elektrik’in sorumluluğuna dikkat çekildi.
BEDAŞ’A HABER VERİLMEDİ
Olayla ilgili açıklama yapan BEDAŞ ise iş cinayetinde kendileriyle ilgili bir ihmalin yaşanmadığını savundu. Açıklamada, “Yapılan inceleme sonrasında trafo merkezinin sahibi olan Özpınar Plastik firması çalışanları şirketimize haber vermeden, kesinti talebinde bulunmadan kendilerine ait olan bölümde bakım çalışması yaparken kazanın meydana geldiği belirlenmiştir” dendi.
BEDAŞ ekiplerinin 16 Ocak günü saat 11.27’de çağrı merkezi üzerinden gelen elektrik kesintisi ihbarıyla olay yerine gidildiği belirtilen açıklamada, “Ekiplerimiz gittiklerinde müşterinin kendisine ait trafo merkezinde temizlik ve bakım amacıyla çalışma yapılırken kısa devre oluşması sonucu kazanın yaşandığını tespit etmişlerdir. Yetkisiz olarak yapılan onarım çalışmasıyla ilgili olarak BEDAŞ’a hiçbir şekilde kesinti talebinde bulunulmadığı, BEDAŞ’ın bilgisi dışında 3. şahıs tarafından çalışma yapıldığı tespit edilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
‘YETKİ HENÜZ BEYAN EDİLMEDİ’
Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan BEDAŞ yetkilileri, Serman Elektrik’le Özpınar fabrikası arasında yüksek gerilim işletme sözleşmesi bulunması gerektiğini söyledi. Yetkililer, “Sözleşmeye göre Serman Elektrik bu firmanın yetkili elemanı benim diyor. BEDAŞ’a beyan ettikten sonra böyle bir yükümlülüğü var. 2018 yılında beyan etmiş. 2019 yılı için BEDAŞ tarafından ocak sonuna kadar gönderin diye bir talep gidiyor. Ocak sonuna kadar yetkili mühendisin gelip ‘Özpınar Plastik’te sözleşmeyi imzaladım. Yetkili benim’ diye bildirmesi gerekiyor” dedi. BEDAŞ yetkilileri görüşmelerimiz sırasında henüz böyle bir beyanın gelmediğini söyledi.
EMO: OLAYIN NEDENİ ŞU AN TESPİT EDİLEMEZ
BEDAŞ’ın açıklamasında olayın “Enerjili hücreye kimyasal temizlik maddesi sıkılması sırasında patlamanın meydana geldiği tespit edilmiştir” ifadeleri de yer aldı. Bu tespite nasıl vardıklarını sorduğumuzda ise yetkililer şu yanıtı verdi: “Bize gelen bilgi o şekilde. Ekip gidip de orada bir hafta kalmış, tam bir denetleme yapmış değil. Orada bir an önce arızaya müdahale edebilmek için koştur koştur gidiyor. Bizim ekibin bize söylediği şey kimyasal madde.”
Ancak Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) oluşan arkın nedeninin bilinemeyeceğini söylüyor. EMO İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Beyza Metin, “Otopsi raporu, olay yerinden detaylı teknik inceleme yapıldıktan sonra varılabilir nedenine. Ancak oluşan arkın nedenini bilemeyiz” dedi.
SERMAN VE ÖZPINAR SESSİZ
BEDAŞ’ın açıklamasına, yüksek gerilim işletme sözleşmesinin imzalanıp imzalanmadığına, Yeşilköy’ün enerjili alanda niçin çalıştırıldığına ilişkin sorulara yanıt almak için aradığımız Özpınar fabrikası ve Serman Elektrik firması ise iletişim bilgilerimizi alıp dönüş yapacaklarını söyledi. Ancak her iki firma da bir haftadır beklememize rağmen dönüş yapmadı. (İstanbul/EVRENSEL)
PERFORMANS ÖZGÜRLÜĞÜ, SEDAT’IN NASİHATI...
Özcan GÖÇER
Enerji işçisi/Denizli
“Bir işi başarma derecesi” denilen performans... Peki her zaman bu tanım böyle midir veya çalışma hayatında performans denen şey nedir? Enerji sektörü gibi çok tehlikeli olan bir iş kolunda performansın zamanla endekslenmesi ne kadar doğrudur? KİT’lerde yıllar önce kâr payı adı altında performans uygulaması başladı. Sonra yaşanan adaletsiz durum KİT’lerdeki enerji işçilerinin az çok mücadeleci tutumları sayesinde herkese adil olarak ikramiye olarak dağıtılmaya başlandı. Özelleştirme süreci sonunda ise artık performans enerji sektöründeki işçiler için can pahasına çalışılan modern kölelik düzeni haline geldi.
Organizasyon kültürünü güçlendirmek ve rekabet farklılıklarını güçlendirmek adı altında pazarlanan bu performans uygulamaları bugün enerji işçisi Sedat Yeşilköy arkadaşımızı iş cinayeti sonucunda aramızdan aldı. Enerji alanının özelleştirilmesiyle, eski olan trafo sisteminin performans düşüreceği ve kârlı olmadığı için denetlenmemesi sonucu Sedat kardeşimizi kaybettik. Çünkü performans dendiğinde zamanla yarışmak için ilk askıya alınan, tasarruf edilen, iş güvenliği önlemleri ve teknik yatırımlar olmaktadır. Taşeron çalışma, kiralık işçilik uygulaması, stajyer sömürüsü gibi emek sömürüsünün yoğunlaştığı bir çalışma düzeninde, performans uygulaması sendikalı ve kadrolu işçilerin çalıştığı iş yerlerinde de emek sömürüsünün yoğunlaşması, kuluçka yapması için bulunmaz fırsat oldu. Toplu sözleşmelerle aldığımız haklar performans uygulamaları ile elimizden alınmaya çalışılırken, aba altından sopa gösterilerek bir “hadi hadi” düzenine, yoğun iş baskılarına dönüştürülmüştür. Disiplin kurullarında en çok artık bu performansa dayalı konular görüşülür olmuş, hatta enerji işçilerinin işten atılmasına kılıf olmuştur. Elektrik enerjisi “hadi, hadi”yi dinlemez, 34 bin 500 kilo voltluk gerilimi hiçbir insan bedeni durduramaz, ancak örgütlü işçilerin yöntemleri durdurur. “Örgütlenmezsek iş cinayeti gelir bizi vurur” diyen Sedat kardeşimizin nasihatını unutmayacağız, iş cinayetlerine karşı örgütlülüğümüzü artırarak cevap vereceğiz! Kazanılan kârlar, akıtılan kanlarımızın önüne geçtiği müddetçe mücadele edeceğiz, iş cinayetlerinin kaybedeni hep biz olmayacağız.