19 yaşındaki genç işçi 13 saat çalışıyor, ayda 2 kere izin yapıyor
Elazığ'da bir lokantanın bisikletle yemek taşımacılığını yapan 19 yaşındaki Önder Gökkaya, ailesine bakmakla yükümlü.
Fotoğraf: Evrensel
Uğur Can DÜZGÜN
Elazığ
Önder Gökkaya 19 yaşında genç bir işçi. Ablası evlenince anne ve babasıyla yalnız kalmış. 5 yıldır lokantalarda bisikletle, ‘dışarıcılık’ diye bilinen yemek taşımacılığı yaparak evin geçimini sağlıyor. Daha önce çalıştığı iş yerlerinde sigortası yatmamış, şimdi bir nebze de olsa şanslı sigortası yatıyor! Liseyi, çalışmak zorunda kaldığından bırakmış Önder. Okulu bırakıp çalışmanın gerekliliğini şöyle açıklıyor: “Eskiden de ay başına kadar para yetiştirmekte zorlanıyorduk ama babamın sürekli içki içmesi işinden ayrılması bana çalışmaktan başka bir çare bırakmadı. Bizim elimizdeki imkânlar belli. Herkes aynı şartlarda sınavlara hazırlanamıyor o yüzden iyi bir bölümde de okuyamazdım. Okusaydım da üniversite mezunu bir işçi olacaktım şimdi erkenden başlamış oldum”
"GÜNDE 13 SAAT ÇALIŞMA AYDA İKİ GÜN İZİN!"
Önder, en çok zorlandığı şeylerden birinin uzun çalışma saatleri olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Günde 13 saat çalışıyorsun ve ayda yalnızca iki gün iznin var. Hayattan kopuk yaşıyorsun. İşten gece 2’de çıkıyorum öğlen tekrar iş başı yapıyorum. Günüm bisiklet üstünde yemek taşıyarak geçiyor. Siparişin olmadığı zaman çok nadir. O vakitlerde bile oturmana izin yok. Arkadaşlarıyla görüşemiyor insan, ailemle bile iki haftada bir izin günümde zaman geçirebiliyorum. Arkadaşlarımla bir yerlerde oturup sohbet etmeyi çok özlüyorum.”
"BAZEN BÜTÜN ELAZIĞ’I GEZMEK ZORUNDAYIM"
Yaptığın işi kısaca özetler misin diyorum Önder’e anlatıyor: “Motorlu servisçilerde var ama işlerin yoğunluğundan dolayı bisiklette kullanılıyor. Yaşımdan dolayı da bisiklet hep bana düşüyor! Bazen tüm Elazığ’ı gezmek durumunda kalıyorum. Her çıkışımda 8-10 arası porsiyon götürüyorum ve birçoğu farklı mahalleler oluyor. Kışın bunları yapmak ayrı bir sorun insanlar yürüyemezken sen bisiklet sürüyorsun. Ellerin ve yüzün buz tutuyor. Ama en kötüsü müşterilerden yediğin hakaret. Yemek gecikti mi müşteriye karşı sorumlu sensin. Yediğin küfürlerin haddi hesabı yok”
"AYIN SONUNU GETİRMEK ZOR"
Mevzu ev geçindirmek olunca ekonomik kriz konuşulmadan olmaz deyip krizi de konuşuyoruz. “Aylık 2200 lirayla ev geçindiren biri için ayın sonunu getirmek çok zor. Kirayı, doğalgazı ve faturaları ödedikten sonra elimde bir şey kalmıyor” diyerek krizin etkisini özetliyor Önder. Bütün zorluklarına rağmen, çalışmak zorunda olduğu için işten atılma korkusu da yaşıyor Önder.