Kadir Kasırga: Kürt sorunu diyalogla çözülmeli
İsveç Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Kadir Kasırga, Kürt sorununun baskı, şiddet ve savaş politikalarıyla çözülemeyeceğini söyledi.
İsveç Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Kadir Kasırga | Fotoğraf: Murat Kuseyri/Evrensel
Murat KUSEYRİ
Stockholm
İsveç Sosyal Demokrat Parti (SAP) Milletvekili Kadir Kasırga, Kürt sorununun baskı, şiddet ve savaş politikalarıyla çözülemeyeceğini belirterek partilerinin sorunun diyalogla çözülmesinden yana olduğunu söyledi. Taraflara yeniden barış masasına dönmeleri çağrısı yaptı.
Siyaset yaşamına İsveç Sosyal Demokrat Gençlik Birliği’nde başlayan, uzun bir süre sendika temsilciliği ve Stockholm Belediyesinde meclis üyeliği yapan 1975 İstanbul doğumlu Kadir Kasırga, 9 Haziran’da Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nden milletvekili seçildi.
İstanbul’a göçmek zorunda kalan Kasırga ile Türkiye’deki son gelişmeleri konu alan bir söyleşi gerçekleştirdik.
“ŞİDDET ARTTI”
AKP iktidarından Türkiye’nin dünyanın en demokratik ülkesi olduğu şeklinde açıklamalar geldiğini söyleyen Kasırga, “Ama Türkiye’de cezaevindeki on binlerce tutsağı göz önüne alırsak başka bir yanıt alırız. Türkiye’de gelişmeler ters yönde. Tek kişinin yönetimiyle birlikte şiddet arttı. Türkiye’de umut verici gelişmeler olmasını isterdim ama ne yazık ki durum böyle değil. Halkın seçtiği milletvekilleri ve belediye başkanları cezaevlerinde. Gazeteciler, sendikacılar ve aydınlar içeride. İfade özgürlüğü sadece hükümet destekçileri için geçerli. Onlar için kesinlikle ifade özgürlüğü var. 50-60 televizyon kanalı aynı anda Erdoğan’ın konuşmalarını yayımlıyor. Ama eleştirel sesler nerede? Muhalefet nasıl görevini yerine getirecek? İşçiler hakları için protestoya başlayınca saldırıya uğruyor, cezaevlerine atılıyor. Karadeniz’de HES’lere karşı gösteri yapanlar saldırıya uğruyor” dedi.
“DEMİRTAŞ İÇİN KAMPANYA BAŞLATACAĞIZ”
HDP’nin SAP’ın kardeş partisi olduğunu söyleyen Kasırga, “Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın tutuklanmalarını kınadık ve davalarını yakından takip ediyoruz. AİHM’in kararına Türkiye uymak zorunda. Demirtaş’ın serbest bırakılması gerekir. HDP meşru ve yasal bir parti. HDP’lilere yapılan uygulamalar Türkiye’nin AB’ye üye olma vizyonuna ters. Halkın seçilmiş temsilcilerini hapseden bir ülke nasıl AB üyesi olabilir? Bizim talebimiz tutuklanan tüm siyasetçilerin serbest bırakılması. Halkın seçtiği belediye başkanları da cezaevlerinde” diye konuştu.
HDP-DBP’li belediye başkanlarının görevden alınıp yerlerine kayyım atanması nedeniyle yerel seçimlerin önem taşıdığını ifade eden Kasırga, “Diyarbakır gibi büyük şehirlerin belediye başkanları ve pek çok belediye başkanı görevden alındı. Bunların çoğu cezaevlerinde ki bu kabul edilemez. Bu seçimlerde hile yapılma kaygıları var” dedi.
“SEÇİMLERE GÖZLEMCİ GÖNDERİLMELİ”
Bu nedenle AGİT başta olmak üzere uluslararası kuruluşların seçimlere gözlemci göndermeleri gerektiğini belirten Kasırga, “Cumhurbaşkanı Erdoğan kimlerin belediye başkanı olup olamayacağına karar veriyor. Biz Avrupa’da yaşayanlar için bu anlaşılmaz bir durum. Burada Başbakan Stefan Löfven “Ben bunun belediye başkanı olmasını istiyorum” diyebilir mi? Halk kendi belediye yöneticilerini kendisi seçer. Eğer Erdoğan beğenmediği kişileri görevden alacaksa Türkiye’de yerel seçimler neden yapılıyor? O zaman kendisi memur atar gibi belediye başkanlarını atasın” dedi.
Kasırga devamında şunları söyledi: “Barış ve demokrasiyi istedikleri için akademisyen ve aydınların haklarında dava açılıyor ve cezaevlerine atılıyorlar. Avrupa Birliği’ne yöneldiğini söyleyen Erdoğan’ın uygulamaları çelişki içeriyor. Eğer gerçekten Türkiye yüzünü Batı’ya dönmek ve onun bir parçası olmak istiyorsa öncelikle vatandaşlarını örgütlenme, gösteri yapma, düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı göstermeli. Dışişleri Bakanı Margot Wallström defalarca Türk devletine yeniden barış müzakerelerine dönmesi çağrısı yaptı. Kürt sorunu çatışma ve silahla çözülemez. Sorun pazarlık masasında çözülmeli.”