Şişecam işçileri: TİS görüşmelerinde geri adımı kabul etmeyeceğiz
TİS sürecine giren Şişecam işçileri uyarıyor: 'Geçen yıllarda olduğu gibi bizlerin dahi ikna olmadığı eylem planlarıyla sakın gelinmesin bize.'
Fotoğraf: Evrensel
Şişecam işçisi
Lüleburgaz
Merhaba Evrensel okurları ve sevgili işçi arkadaşlar…
Öncelikle sendikamızda örgütlü olup çıkmış oldukları grevin 11. gününde başarı elde eden Mersin ve Gebze’de bulunan İzocam işçisi arkadaşları tebrik ediyoruz.
Bilindiği üzere 2019 yılı ocak ayı itibari ile sendikamız Kristal-İş ile Şişecam işvereni (Türkiye Cam, Çimento ve Toprak Sanayi İşverenleri Sendikası) arasında, 26. dönem TİS görüşmeleri başladı.
Biz cam işçilerinin mücadeleci geleneğini uzun uzun anlatmayı gerek görmüyoruz… Fakat kısaca şunu belirtmek gerekiyor ki abilerimizden, ustalarımızdan öğrendiğimiz şey; cam işçisi her koşulda kendi geleceği için, gerek patronun, geren hükümetlerin, gerekse de bürokratik, işbirlikçi ve mücadeleden uzak sendikacılara karşı mücadele etmekten hiçbir zaman çekinmemiştir.
Dikkat çekmek istediğimiz bazı hususları dilimiz döndüğünce bu yazı ile anlatmak istiyoruz.
Öncelikle TİS taslağı hazırlık toplantılarına her bölgeden işçi arkadaşların, kendi kaderini belirlemek üzere yoğun katılım göstermesi, takdir edilecek bir durumdur.
Bu taslak toplantılarında taleplerin ve yoğun katılımın ortaya çıkardığı en önemli şey de şudur ki, ‘Biz cam işçileri artık son yıllarda olduğu gibi düşük zamlara ve hak kayıplarına müsaade etmiyoruz’ mesajının verilmiş olmasıdır.
Taslak toplantılarının ortaya çıkardığı bir diğer şey de, biz işçiler kendi geleceğimizi ilgilendiren gelişmelere müdahil olmadığımız zaman hak kayıplarımızın artarak devam edeceği gerçeğidir.
Bu dönem TİS görüşmelerini diğerlerinden ayıran ilk durum, sendikamızın görüşmenin detayını biz işçilerle paylaşıyor olmasıdır, ki bunu olumlu değerlendiriyoruz. Dileğimiz odur ki, bu bilgilendirmenin devam etmesi ve sözleşmenin de bizim onayımız alınarak imzalanmasıdır.
Bu ilk görüşmeyi değerlendirmek gerekirse sendikamız, belli oranda bizlerin de taslak toplantılarında söylediği gibi, yani Şişecam’ın uluslararası bir şirket olması ve yurt içi ekonomik daralmadan etkilenmediği, özellikle son yıllarda yoğun hak kayıplarımızın olduğu ve telafi edilmesi gerektiği gibi konularda, iyi denebilecek bir açılış konuşması yapmıştır.
Patron sendikası ise her sözleşmede dedikleri gibi, ülkenin ekonomik durumu, işsizlik, teknolojik gelişmeler gibi konulara değinerek konuşmasını tamamlamıştır.
Belli maddelerde uzlaşma sağlanan bu toplantıda dikkat edilmesi gereken önemli bir husus var… Her iki taraf da kendi penceresinden değerlendirip ve yine her iki taraf da, ‘benim istediğim olacaksa, sözleşmenin erken bitmesinden yanayım’ diyor. Bu durum tabanda, sözleşmenin erken biteceği beklentisini oluşturmuştur, öyle de olabilir.
Burada dikkat çekmek istediğimiz husus, taslak toplantılarında tabanın yoğun talebi, 8 liralık zam yapılması idi. Sendikacılarımız bunu, 6.5 liraya indirdi ve başkanlar kurulunda da bu rakam yazıldı. Ve ne hikmetse en son patrona verilen taslaktaysa bu rakam, 6 liraya düşürülmüştü.
Buradan yola çıkarak, şuna çok dikkat etmemiz gerekiyor… Taslak karşı tarafa sunulana kadar düşen bu rakamlar, erken bitirilme teklifi ile aşağı çekilmemeli, çıtayı düşürmemeliyiz.
Evet, erken bitsin ama taslaktan bir adım geri atılmadan bitsin, talebimiz budur.
Bilindiği üzere ülke gündeminde mart ayı sonunda yapılacak yerel seçim var.
Ekonomistlerin çoğunluğunun söylediği şeyse, seçimden sonra ülke olarak ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalacak olmamızdır.
Hal böyle olunca, taslakta istenilen haklardan ve zam oranlarından kesinlikle taviz vermemek bizler için hayati bir öneme sahiptir. Yoksa olası bir kriz, bütün kazanımlarımızı süpürüp alır elimizden.
Söylemek istediğimiz şey taslak son halini alana kadar tırpanlandı, ama son halinden yapılacak en küçük tırpanlamayı kabul etmeyeceğimizdir.
Yazının başında da dediğimiz gibi buradaki bütün mesele, biz işçilerin kendi geleceği için süreci yakından takip etmesi ve etkili müdahilliği; sonucu en çok belirleyen etken olacaktır.
Sendikacılarımızın yapması gereken şey de budur. Eğer masada güçlü olmak isteniyorsa, bütün hazırlıklar greve çıkacakmış gibi yapılmalı, mücadele kararlılığımız gösterilmelidir.
Şu çok açık ki bizlerin tahammül sınırı sonlardadır… Geçen yıllarda olduğu gibi bizlerin dahi ikna olmadığı eylem planlarıyla sakın gelinmesin bize. Biz kışa göre hazırlanalım, yaz çıkarsa bahtımıza.