Hem kriz hem vergi, gün geçtikçe daha fazla kişiyi öfkelendiriyor
Kocaeli'de çeşitli iş kollarında çalışan işçiler gelir vergisi kesintilerine tepki gösteriyor.
Fotoğraf: Pixabay
Ford İşçisi
Kocaeli
Merhaba Evrensel gazetesi okurları, devletlerin ayakta kalmasını sağlayan gelirlerden biri de çalışanlardan alınan vergilerdir. Çalışanlar, kendilerinden alınan vergilerin, fayda sağlayacak şekilde geri dönmesini bekler. Şimdi ve bundan önceki hükümetlerde alınan vergilerden bu yönde bir geri dönüş oluşmadı, bir de bizim halkımızın ‘Devlettir ne yapsa haklıdır’ düşüncesinin yarattığı tepkisizlik bu zamana kadar getirdi. Fakat oluşan bu ekonomik kriz halkın büyük bir kesimini artık öfkelendiriyor. Düşünün seçtiğiniz hükümet her sıkıştığında ‘bizim halkımız var’, dolar yükseldiğinde; ‘bizim de Allahımız var’, Turmp kızdığında ‘halkımız arkamızda’, ekonomi kötü gittiğinde ‘yastık altında altınlar var’... Yine halk yeniden halk. Şimdi halk dün sormadıklarını bugün sormaya başladı. Belki seviyesi düşük gibi geliyor ama “Sessiz atın çiftesi sert olur” derler. Hükümetin aldığı her karar işçinin üstüne yük işverenlere ise kolaylık sağlıyor. ‘Bizler kimsesizlerin kimiyiz, mazlumların yanında olduk olacağız’ diyenleri iktidara getiren emekçilere, çalışanlara reva gördüğü yaşam gün gibi ortada. İşçi arkadaşlarımın bu ekonomik duruma, tutulmayan sözlere rağmen halen bunların arkasında durmaması gerekiyor. İşyerinin bize verdiği altın, vergi dilimi ve gelen zamlarla artık hiç olmuştur zaten. Bu durum ortadayken bir de haksız olan vergi kesintisinin yüzde 15’ten yüzde 20’ye çıkarılması, geçinilmesi zor olan ekonomik koşulları daha da zorlaştırdı. Ekonomistlerin de dediği gibi çalışanlar patronlardan daha fazla vergi veriyor, anayasada yazan kazancına göre vergi alınması yasası hiçe sayılıyor. Burada asıl sorun biz işçilerin gücünün farkına vararak yan yana gelmemesi ve hakkını aramaktan geri durmasıdır.
İŞÇİ ÜCRETLERİNDEN VERGİ KESİNTİSİ YAPILMAMALI
Liman işçisi
Kocaeli
Merhaba Evrensel okurları. Sesimizi ancak buradan duyuruyoruz. Asgari ücrete zamla birlikte vergide yeni düzenleme yapıldı. Hükümet kısasa kısas yaptı. Yani işçilere zam yaptıysam, o zaman patrona da yapmam gerekiyor. Bu hükümet bence patron hükümeti. Ben kendi patronumdan daha fazla vergi veriyorum. Bu sadece benim iş yerimde değil, her iş yerinde öyledir. Bu iş yerinde 4 yılı aşkındır çalışıyorum ama inşaat kısmı hiç bitmedi. Sırtımızdan kazandığı paraları yatırım yapıyor, işletmeyi büyütüyor, devletten teşvikler alıyor, yardımlar alıyor, sürekli bir yenilenme var ama mevzu işçiye gelince bizim durumumuz yerinde sayıyor. Bir işçi olarak yüzde 15’lik vergiyi veriyordum. 15 bin TL barajı, 18 bine çekilince sevindim, bir ay daha az vergi vereceğim dedim. Ama hükümet bunu bizim kursağımızda bıraktı. Vergi oranını yüzde 20 yapınca ben 5. ayda vergiye giriyorum. Benim bir önerim var. Bizim patronlar hayır işi yapınca vergisi siliniyor. O zaman işçinin vergisini patron ödesin devlet de onun vergisinden düşsün, niye öyle yapmıyor. Çünkü işçi düşmanlığı var. Bu çok net. Ey işçi sana bu zammı yapıyorum ama senden bu parayı almak için kafada kırk tilki var. Bence vergi dilimi olmamalı. Eğer vergi vereceksek sabit bir oran olmalı. Ben ocak ayında yüzde 15 veriyorsam bu aralık ayında da aynı orada olmalıdır. Patronların vergi dilimleri yok. Hatta vergi muafiyetleri var. 30 yaşını geçtim evlenemiyorum. Ben kendime bir şey almak için 40 defa para hesabı yapıyorum. Benim maaşım 3 bin liradır, yılda tam doksan gün vergi için çalışıyorum. Hükümet patroncu değil mi? Başka ne diyeyim.
4. AYDAN İTİBAREN VERGİ KESİNTİSİ BAŞLAYACAK
Bir metal işçisi
Kocaeli
Merhaba Evrensel gazetesi okurları... Kocaeli'den bir metal işçisiyim. 3 yıldır çalışıyorum. Geçen ay aralık ayında 600 TL’lik mesai yaptım. Ama vergi dilimine girdiğim için 400 TL vergi kestiler. 3 bin TL maaş alıyorum. Bunun brütü 6 bin lirayı bulur. Sosyal haklar da yansıyor. Onlar da eklediğinde ben 18 bin TL barajını 3 ay içinde gireceğim. Yani 4 aydan itibaren yüzde 20’lik vergi dilime gireceğim... ben patrondan daha çok vergi veriyorum, neden mi? Çünkü burası Türkiye! Ben de vergilerden bıkmış, beli bükülenlerdenim.
Ocak ayında da vergi veriyorum ama gözükmüyor. Yeni yasal düzenleme ile 4. aydan itibaren vergi dilimine gireceğim. Benim eşim hamile. Şimdi kara kara düşünüyoruz. Bugün muzu aldım ise bu hafta portakaldan vazgeçiyorum. Anca diğer hafta portakalı alırım. Artık toplu alışveriş yapmak mümkün değil. Artık parça parça,küçük küçük alıyoruz. Bir metal işçisi olarak tasarruf yapıyorum. Bu ay et mi aldım diğer ay et almam mümkün değil. İnanın sofrada köfte-patates varsa çorbadan vazgeçiyorsunuz. Geçim çok zor. Arkadaşlarım mesai yapmak istiyor ama ben yapmıyorum. Çünkü hepsi vergiye gidiyor. Fabrikada bu meseleden dolayı dolup taşan insan çok... Bekleyip göreceğiz...