Akademisyen Celil Kaya: Erdoğan aba altından sopa gösteriyor

Çağrı SARI
İstanbul

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Cumhur İttifakı dışında kalan tüm siyasi partileri hedef göstermeye devam ediyor. Önceki gün TRT’ de “HDP eşittir PKK, eşittir YPG/PYD. Gerçek ortada” ifadelerini kullandıktan sonra “CHP’nin bunlarla beraber olması zaten anlaşılır gibi değil. Hele hele İYİ Partinin, Saadet Partisinin bunlarla beraber böyle iş tutması, o da tabii izahı mümkün değildir” İfadesini kullanması ile tüm muhalefete gözdağı vermeye devam ediyor.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden KHK ile ihraç edilen Akademisyen Celil Kaya da Erdoğan’ın aslında “Bizim çizdiğimiz siyasal çerçevenin dışına çıkarsanız HDP’nin başına gelenler sizin de başınıza gelebilir” tehdidinde bulunduğunu söyledi.

Erdoğan’ın uzun süredir HDP üzerinden CHP Başta olmak üzere, İYİ Parti ve Saadet Partisini hedef göstermesini gazetemize değerlendiren Siyaset Bilimci Celil Kaya, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın özellikle 2015 yılı sonrasında siyasi söyleminde dost-düşman ikilisi üzerine kurduğuna dikkat çekti. Erdoğan’ın hegemonyasına ikna olan dostlar, bu çerçeve dışında kalan düşmanlar...

HDP’nin bazı bölgelerde aday çıkarmamasını, İzmir gibi şehirlerde emek ve demokrasi güçlerini destekleyeceğini açıklamasının ardından ‘zillet ittifakı’ şeklinde söylemler geliştirmesini değerlendiren Kaya, İYİ Parti ve CHP’yi HDP’yle temas etmekle suçlarken aslında onların vatan haini, terör destekçisi vesaire olduğu iması yaptığını söyledi. Erdoğan’ın aslında aba altından sopa gösterdiğini söyledi.  

Bu kadar hedef göstermeye muhalefetin sessiz kalmasına ilişkin de Celil Kaya, HDP’nin meşru olarak sistemin içinde olan bir partinin tamamen dışlamasının hiçbir siyasal getirisi olmayacağını, aksine temsili demokrasinin, meşru siyaset yapma hakkının altının oyulduğuna işaret etti. Kaya, “Muhalefet bu hegemonyaya karşı çıkıyorsa bunun en önemli yollarından biri HDP’nin siyaset yapma hakkını savunmaktan geçiyor” ifadelerini kullandı.

ŞEYTANLAŞTIRMA SİYASETİ

Erdoğan’ın, 2015’ten sonra siyaset yapma biçimini dönüştürdüğünü ifade eden Celil Kaya şu şekilde konuştu: 

“İktidar partisi, muhalefet partileri, parlamento dışı güçler, sivil toplum vesaireden oluşan klasik, parçalı siyasal çerçeveyi ortadan kaldırıp onun yerine homojen, sınırları daha net belirlenmiş bir siyasal çerçeve oluşturmaya çalışıyor. Bu siyasal çerçevenin bazı dokunulmaz merkezleri var: Bunların başında Erdoğan’ın kendisi geliyor. Erdoğan’a söylenen her olumsuz söz, ülkeye ve millete söylenmiş sözler olarak, dolayısıyla vatana ihanet olarak değerlendirilmeye başlandı. Bir siyasal çerçeve kurulurken onun kurucu ötekisi de oluyor elbette. Her türlü kötülüğün oradan neşet ettiği varsayılan, şeytanlaştırılmış bir karşı siyasal çerçeve. Birinci çerçeve gibi bu ikinci çerçevenin de merkezleri var: En önemlisi HDP. 2015’ten sonra adım adım öyle bir söylem inşa ettiler ki HDP’ye dokunan yanıyor. Dolayısıyla Erdoğan CHP’yi, İYİ Partiyi vesaire de HDP’yle temas etmekle suçlarken aslında onların vatan haini, terör destekçisi olduğu imasını yapıyor. Hatta orada aba altından sopa gösterme durumu da var. 'Bakın' diyor 'Bizim çizdiğimiz siyasal çerçevenin dışına çıkarsanız HDP’nin başına gelenler sizin de başınıza gelebilir.'”

"HDP'YLE TEMAS YÜZEYİNİ GENİŞLETİRSENİZ ŞEYTANİ SİYASAL ÇEVREYE DAHİL OLABİLİRSİNİZ"

“Erdoğan bu ikiliği, yani karşıt siyasal çerçeveleri inşa etmede başarılı oluyor mu?​” sorusunu da cevaplayan Celil Kaya “Yüzde yüz başarılıdır diyemeyiz ama gittikçe güçlenen bir yapı olduğunu düşünüyorum maalesef. İYİ Partinin siyasal ve örgütsel kökenlerini düşündüğümüzde HDP’ye koyduğu mesafe kısmen anlaşılabilir ancak CHP’nin de -tamamen olmasa da- HDP’ye yaklaşımını belirleyen şeyin, Erdoğancı hegemonya olduğunu düşünüyorum. Çünkü HDP’yle temas yüzeyini genişletirseniz şeytani siyasal çerçeveye dahil olabilirsiniz” dedi.

İktidarın aba altından sopa gösterdiğini söyleyen Kaya yapılmak istenen için şunları söyledi: "Düşman saflarına dahil olduğunuzda da başınıza gelebilecekleri HDP’nin son 3 buçuk yılda yaşadıklarına bakarak görebilirsiniz.”

HDP’NİN SİYASET YAPMA HAKKINI SAVUNMALARI GEREK

Muhalefetin HDP’yle kurduğu mesafeye dikkat çeken Celil Kaya seçmen nezdinde bu mesafenin bir getiri sağlayıp sağlamayacağına ilişkin sorumuza da şu yanıtı verdi:

"Bakın, HDP parlamentonun en büyük üçüncü partisi. Meclis oturumlarını yöneten milletvekili var. Yani hem yasal hem de meşru olarak sistemin içinde. Böyle bir partiyi tamamen dışlamanın, 'homo sacer'leştirmenin hiçbir siyasal getirisi olmaz; tersine, temsili demokrasinin, meşru siyaset yapma hakkının altını oyarsınız. Erdoğan’ın böyle bir derdi yok, yasallık, meşruiyet gözetmeden kendi hegemonyasını kurma ve sürdürme peşinde. Ancak muhalefet bu hegemonyaya karşı çıkıyorsa bunun en önemli yollarından biri HDP’nin siyaset yapma hakkını savunmaktan geçiyor.

Erdoğan: Suriye ile alt düzeyde dış politika yürütülüyor