İzmir Manisa Çevre Düzeni Planı iptal talebiyle yargıya taşındı
Tarım alanlarını sanayi ve yapılaşmaya açan İzmir Manisa Çevre Düzeni Planı hayata geçerse, İzmir sahip olduğu kent kültürünü kaybedecek.
Fotoğraf: Metehan Ud/Evrensel
Metehan UD
İzmir
Tarım alanları ile ağaçlandırılacak alanları sanayi ve yapılaşmaya açan İzmir Manisa Çevre Düzeni Planı, Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi tarafından yargıya taşınarak iptali istendi. İptal talebinin ana gerekçesi bilimsellikten, hukuktan ve planlama ilke ve esaslarından yoksun olması.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından geçtiğimiz aylarda askıya çıkarılan İzmir-Manisa 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı ilk defa 2014 yılında yayımlandı. 5 yıllık süreçte 7 kere revize edilen planların amacı İzmir’i 2025 yılındaki nüfus ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlemek. 2025 için İzmir’in nüfusunun 5.5 milyonu geçmesi beklenirken planlar kentin kuzeyinde yeni sanayi, güneyinde ise yeni yapılaşma alanları belirliyor. 20 bine yakın hektar imara açılacak. Bu alanların önemli bir kısmı tarım ve ağaçlandırılacak alan statüsünde kalıyor.
Planları yargıya taşıyarak iptalini isteyen Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Evrensel’e açıklamada bulundu. Şenyol, planlarda kamu yararı ilkesinin göz ardı edildiğini belirterek “Planlar sermayenin değişen talepleriyle şekillenmeye müsait, esnek bir biçimde ihtiyacın çok ötesinde gelişim ve sanayi alanlarının belirlendiği görülüyor. Türkiye’nin üçüncü büyük metropolü olan İzmir, kentsel gelişimi açısından en üst ölçek planı olan çevre düzeni planı açısından bozulmuş bir anayasa ile yürütülmeye çalışılmakta, tamamen sermayenin şekillendirdiği, çevresel kirliliğin kontrolsüz bir biçimde artacağı, kıyılarının, doğal alanlarının yapılaşma baskısına maruz bırakıldığı bir kent olma yönünde hızla ilerlemektedir” dedi.
‘İZMİR İSTANBUL’UN KADERİNİ YAŞAYACAK’
Nüfus artış hızına karşı yöneticilerin önlem almaması halinde yaşanacak sorunlara da değinen Şenyol şunları söyledi “Olası nüfus artış hızı İzmir’in bugün sahip olduğu doğal ve kültürel birçok değeri tüketecek, tarihsel anlamda sahip olduğu kent kültürü ortadan kalkacak ve artık kontrol altına alınamayan İstanbul gibi İzmir de çok geçmeden İstanbul’un kaderini yaşayacaktır. Ayrıca plan kapsamında İzmir için önerilen nüfus artışının bugün İzmir kent merkezinde yaşanan özellikle trafik sorunu ve yeşil alanların azlığı gibi altyapının karşılaması mümkün değildir. Aynı zamanda kent merkezi çeperi kırsal yerleşim alanlarında önerilen nüfus artışları, sanayi alanlarındaki artış ciddi oranda tarım alanlarının ve doğal alanların yapılaşmaya açılmasına, doğal varlıkların kontrolsüz biçimde tüketilmesine çevre sorunlarının katlanmasına neden olacaktır”.
PLANIN GETİRDİĞİ YENİ YAPILAŞMALAR
- Balçova İnciraltı’nın turizm alanı olarak belirlenmiş kıyı kesimine ait ve EXPO sürecinde onaylanmış imar planları mahkemece iptal edilmiş olmasına rağmen alanın tamamının yeniden turizm alanı olarak yapılaşmaya açıldığı görülüyor.
- Aliağa ilçesinde 8 yılda nüfusun neredeyse iki katı artacağı öngörülüyor. Verimli tarım alanlarında yeni gelişim alanları önerilmiş. Aynı zamanda mevcut planlarda belirtilmiş sanayi depolama alanlarını arttıran plan kararları korunmuş ve yine etrafı ormanla çevrili tarım alanlarında büyük ölçekli yeni cüruf alanları bulunuyor.
- 8 yılda nüfus artışının iki katına çıkacağı tahmin edilen Urla’da bu artış doğrultusunda tarımsal alanlar yapılaşmaya açılmış. Urla merkez, Yelaltı mevkii ve Özbek köyü bu anlamda öne çıkıyor.
- Çeşme ilçesinde nüfusun 8 yılda yüzde 75 artacağı öngörülüyor. Germiyan’ın güneybatısında turizm tesis alanı, ağaçlandırılacak alana doğru büyütülerek tercihli turizm alanı kullanımına dönüştürülmüş.
- Menderes ilçesinin mevcut yerleşim alanının iki katından fazla bir gelişim alanı için verimli tarım arazileri üzerinde yer seçilmiş. Planlarda bu büyümenin gerekçesi yok. İzmir’in su ihtiyacını karşılayan Tahtalı Havzası kirlenmesine neden olacak tehditler en üst düzeye çıkacak.
- Uzundere ile Limontepe arasında otoyolun güneyinde kalan kısım üniversite olarak planlanıyor ve yeni fuar alanına kadar olan ormanlık ve engebeli arazi kentsel gelişme alanı olarak belirleniyor.
- Seferihisar ilçesi özellikle Sığacık yönünde genişletiliyor ve bu alanda mevcut tarım arazileri, fuar alanı olarak belirlenmiş. Plana göre Seferihisar ile Sığacık boş yer kalmayacak şekilde birleşecek. Seferihisar “slowcity” özelliğini kaybedecek
- Karaburun ilçesinin de nüfusun 8 yılda 3 katına çıkacağı öngörülüyor. Kıyı boyunca Yeniliman’a kadar tarım alanları ve kıyı kentsel gelişime açılmış. Karaburun merkezde askeri alanın güneybatısına bitişik tarım alanı tamamen gelişmeye açılmış.
- Menemen-Emiralem-Göktepe Mahallelerinde bulunan yürürlükteki planda “tarım alanı” olarak belirlenmiş olan Gediz Nehri taşkın alanında kalan bölgenin çevre düzeni planında “Kentsel Gelişme Alanı” olarak düzenlenmiş.
- Menemen’de bulunan Kâtip Çelebi ve Bakırçay Üniversitelerine rağmen yeni bir üniversite alanı daha belirlenmiş ve Harmandalı ile Menemen arasında kalan bu üniversite alanının etrafında yapılaşma bölgesi belirlenerek yüksek nüfus artışı öngörülmüş.
- Kemalpaşa’da geniş orman ve tarım arazilerinin olduğu, zemin açısından yerleşime uygun olmayan iki alan; tercihli turizm ile golf alanı olarak işaretlenmiş. Planda batıda kalan ormanlık, doğal ve ağaçlık alansa tarım arazisine çevriliyor. Bu durum daha fazla betonlaşma yaratabilir.
- Güzelbahçe-Seferihisar yolu üzerinde sağlı sollu kentsel gelişim alanları planlanmış. Özellikle tarım arazilerinin olduğu bu alanlarda yol boyunca yeni yapılacak villalara zemin hazırlanıyor.
- Bergama’nın kuzeydoğusunda Yortanlı Barajı’nın etrafında bulunan ormanlık arazi Paşaköy turizm alanı olarak belirlenmiş. Söz konusu alan kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi/turizm merkezi olarak çevrelenen alan içerisinde yer alıyor.
- Dikili’nin kuzeyinde turizm alanı sahil şeridi boyunca genişletilecek. DSİ sulama alanları ihtiyaçtan fazla turizm amaçlı yapılaşmaya açılmış duruma. Kabakum ve Salihler Mahallerinde ‘Tercihli Kullanım Alanlarının” eklendiği görülüyor.
- Ödemiş’te mevcut tarım arazileri planda kentsel gelişim alanı olarak belirlenmiş. Verimli araziler imara açılarak ovaya yerleşim artarken bölgenin çukurda kalmasından ötürü hava kirliliği ve trafik sorunları önemli ölçüde artış gösterecek.