Açlık Grevlerini İzleme Heyeti: 300 mahpus grevde, çözüm bulunmalı
Açlık Grevlerini İzleme Heyeti: Hapishanelerde süresiz dönüşümsüz açlık grevine giren mahpus sayısının 300’e yaklaştı.
Fotoğraf: Evrensel
Sağlık ve insan hak örgütleri, açlık grevlerinin olası ölüm ve geriye dönüşsüz sakatlıklar yaşanmadan önce sona ermesi için demokratik yollarla çözüme ulaşmasını talep etti.
İstanbul Tabip Odası (İTO), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubeleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) üyelerinden oluşan Açlık Grevlerini İzleme Heyeti, grevlere ilişkin gözlemlerini paylaştı. Heyetin paylaştığı bilgiye göre Türkiye genelinde 300’e yakın, Marmara bölgesinde ise 91 mahpus açlık grevinde. Açlık grevindeki mahpuslara dönük hak ihlallerinin arttığına dikkat çeken sağlık ve insan hak örgütleri acil çözüm talep etti.
YAKLAŞIK 300 MAHPUS AÇLIK GREVİNDE
İHD İstanbul Şubesi’nde, “Yaşamdan yanayız yaşam hakkını savunuyoruz” şiarıyla gerçekleşen açıklamada, ortak metni İTO’dan Murat Ekmez okudu. Ekmez, hapishanelerde süresiz dönüşümsüz açlık grevine giren mahpus sayısının 300’e yaklaştığını söyledi. İstanbul’da, Bakırköy ve Maltepe cezaevlerinde açlık grevcilerinin mevcut olduğunu açıklayan Ekmez, Bakırköy Kadın Cezaevinde dört tutuklu/hükümlünün 53. güne girdiklerini belirtti. Ekmez, açlık grevinde olan mahpuslara hekim tarafından düzenli sağlık kontrolü yapılmadığını, B1 içeren B vitamin tabletlerinin düzenli ve tam doz verilmediğini aktardı. Açlık grevindeki mahpusların koğuşlarının ısıtma, aydınlatma ve havalandırmasının yeterli olmadığını belirten Ekmez, grevcilerin sosyal aktivitelerin kısıtlanması, iletişim haklarından yoksun bırakılma gibi temel sorunları yaşadıklarına da dikkat çekti.
“YAŞAMDAN YANAYIZ YAŞAM HAKKINI SAVUNUYORUZ”
Açlık grevlerini yakından takip etmek amacıyla İstanbul Tabip Odası, SES İstanbul Şubeleri, TİHV, İHD olarak izleme heyeti oluşturduklarını kaydeden Ekmez, grevdeki mahpusların etik, hukuki ve tıbbi açıdan takipçisi olacaklarını duyurdu. Ekmez Adalet Bakanlığı ve kamuoyu tarafından dikkate alınmasını istedikleri taleplerini de şöyle sıraladı: “Açlık grevinde bulunan mahpusların ulusal ve uluslararası etik ilkelere uygun şekilde, düzenli sağlık kontrollerinin yapılması ve bağımsız hekimlerin cezaevlerinde muayene yapmalarının sağlanması; sakatlıkların önlenmesi için mahpuslara mutlaka su, tuz, şeker ve karbonata ek olarak B1 (TİAMİN) vitamini temin edilmesi veya B1 içeren B vitamin kompleksi tabletlerin tam doz verilmesi; açlık grevlerinin olası ölüm ve geriye dönüşsüz sakatlıklar yaşanmadan önce sona ermesi için gerekli insani duyarlılığın gösterilmesini ve demokratik yollarla çözüme ulaşmasını istiyoruz. Yaşamdan yanayız ve yaşam hakkını savunuyoruz.”
“TECRİT KALKSIN GREV SONA ERSİN”
İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri de sağlık ve insan hak örgütleri tarafından oluşturulan, açlık grevlerini izleme heyetinin hapishaneleri ziyaret ederek ziyaret sonuçlarını kamuoyuyla paylaşacağını duyurdu. Yoleri, açlık grevindeki mahpusların Marmara bölgesindeki dağılımını içeren raporun sunumunu yaptı. Rapora göre yalnızca Marmara bölgesindeki hapishanelerde 91 mahpus süresiz dönüşümsüz açlık grevinde. Yoleri rapordan yola çıkarak Ekmez’in sıraladığı hak ihlallerine, sosyal hakların engellenmesini de ekledi: “İletişim hakkı (telefonla görüşme, yazılı basına ulaşamama, radyoların toplanılması, mektupların gönderilmemesi ve gelen mektupların iletilmemesi ), sosyal aktivite hakkı (atölyelerin iptal edilmesi), havalandırma hakkının engellenmesi ve kısıtlanması, ortak alanların kullandırılmaması, izolasyon, koğuşlarda; kapasite üzeri insan olması, yeterli havalandırma, ışıktan, ısınmadan yoksun olması, hijyen koşullarının sağlanmaması, tek kişilik hücrede refakatçisiz tutma, disiplin soruşturmaları, müdahale etme tehditleri.” Tecridi ağırlaştıran uygulamaların mahpuslar üzerinde kötü etki yaptığını ifade eden Yoleri, grevlerin son bulması için İmralı’daki ağır tecrit uygulamasının sonlandırılmasını talep etti. SES adına konuşan Erdal Güzel de, sağlık örgütlerinin açlık grevine sessiz kalamayacağını belirterek, sürece çözümcü yaklaşılması gerektiğini söyledi. TİHV’den Ayşe Çetintaş ise “Yaşam hakkından kıymetli bir şey yok. Bu yüzden etik, hukuki ve tıbbi olarak sürecin yanında olacağız” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)