Pazardan pazara tezgah taşıyan çocuklar
Diyarbakır'da pazar tezgahları kapandıktan sonra pazar yerleri arasında mekik dokuyan 'çocuklar'la konuştuk.
Diyarbakır'da pazar tezgahı taşıyan çocuklar
Fotoğraf: Fırat Topal / Evrensel
Fırat TOPAL
Diyarbakır
Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde kurulan semt pazarlarının kapanış saatlerinde kapatılan tezgahları, sonraki gün kurulacak pazar yerine ‘çocuklar’ çekçeklerle taşıyor. Yaşları 16 ila 19 arasındaki ‘çocuklar’, ailelerine destek olmak, okul harçlıklarını çıkarmak için her gün en az 400 kg ağırlığındaki ‘boylarından büyük’ tezgahları semtten semte taşıyor. Pazar yerine tezgah açan her pazarcının anlaştığı bir çocuk var. Tezgah başına 7 buçuk ila 10 lira arasında kazanıyor tezgahı taşıyanlar. Yaptıkları işin zor olduğunu fakat ailelerine destek olmak için para kazanmak zorunda olduklarını belirtiyorlar. Pazar tezgahları kapandıktan sonra pazar yerleri arasında mekik dokuyan ‘çocuklarla’ görüştük.
EKMEK DIŞINDA NE DERDİ NE HAYALİ VAR
Mahsun, 19 yaşında, güçlükle çekiyor arkasındaki arabayı. Yanaşıyoruz yanına hem birlikte çekiyoruz çekçeği hem de başlıyoruz sohbete. 2 yıldır bu işi yapıyormuş Mahsun. 8 nüfuslu bir ailesi var ve sadece iki kişi çalışıyor. Kendisi ve kardeşi... Ailenin geçimini sağlamak ve okul arasında bir ikilemde kalınca, vazgeçmiş okuldan! Mahsun, önceleri lastikçide çalışıyormuş, aldığı para çok az olduğu için de ayrılmış oradan. Her yükten 10 lira alıyor ve günde 6 araba çekiyor Mahsun. “Zor, yorucu ama ne yapalım ekmeğimizin peşindeyiz” diyor Mahsun, 400 kiloluk yükün altında. Eve ekmek götürmek dışında ne bir derdim var ne de hayalim var abe” diyor Mahsun.
TESİSATÇI OLMAK İSTİYOR
Mahsun ile yürümeye devam ediyoruz. Bir süre sonra yük taşıyan bütün çocukların dinlenme noktası olarak belirlediği parkın kenarında soluklanıyoruz. Fotoğraf makinesini gören çocuklar toplanıyor etrafımızda. Aralarından biri “Abe benim de makinem var” diyor. Kadir, 16 yaşında oldukça neşeli bir çocuk fotoğrafa da ilgisi var. “Hobi olarak fotoğrafçılık yapıyorum abe” diyor. O da, Mahsun gibi ailesine destek olmak için bu işi yapıyor. Yine Mahsun gibi, 8 kişilik bir ailenin çocuğu. Okula gidiyor Kadir, ama “Liseyi bitirdikten sonra bırakacağım. Tesisatçı olacağım” diyor. “Üniversiteyi bitirince de işsiz kalıyorsun zaten. O yüzden en iyisi erkenden hayata atılmak. Bir tesisatçı dükkanı açıp önünde oturmak daha iyidir abe” diyor.
HER OKUL ÇIKIŞINDA PAZARDA
Araya Baver giriyor. 17 yaşında daha ve 14 yaşından beri her okul çıkışında tezgahları pazardan pazara taşıyor. Bir yandan kendi diğer yandan kardeşlerinin okul ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olduğunu söylüyor. Babasının inşaatlarda çalıştığını fakat geçimlerini sağlamaya yetmediğini de belirtiyor Baver. “Araba başı 7.5 TL alıyorum. Günde 6-7 araba çekiyorum. Akşamın 10’una 11’ine kadar çalışıyorum. Bundan önce de el arabacılığı yapıyordum” diyor Baver.
EVİNE YÜK OLMAK İSTEMİYOR
Diyar ise 18 yaşında, “10 yaşından beridir pazarın içindeyim abe” diyor. Önceleri pazarda tezgahları varmış ama daha sonra tezgahlarını kiraya vermek zorunda kalmışlar. Öyle olunca Diyar’da tezgah taşımaya başlamış. 4 yıldır da pazar yerinden pazar yerine... Diyar’ın 5 kardeşi var. Hem okula gidiyor hem de pazara gelip araba taşıyor. Diyar, “Eve yük olmamak için bunları taşıyorum. Hem okula, hem pazara gidiyorum. Hukukçu olmak istiyorum” diyor.