Mimarlar Odası: Türkiye’de yapıların yüzde 70’i kaçak
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Kartal’daki binanın çökmesiyle imar affı ve yapı denetimindeki eksikliklere dikkat çekti.
Fotoğraf: Evrensel
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, İstanbul Kartal’da çöken ve 21 kişinin yaşamını yitirdiği facianın ardından Türkiye’de yapılaşmada yaşanan denetimsizlik ve kaçak yapılaşma sürecine dikkat çekti. Oda Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Türkiye’de yüzde 70 kaçak yapı olduğu ve bunların da risk taşıdığını belirterek, imar affına el kaldıran herkesin bu faciadan sorumlu olduğunu söyledi.
Mimarlar Odası Ankara Şube toplantı salonunda gerçekleşen basın toplantısında konuşan Oda Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Türkiye’de yüzde 70 kaçak yapı olduğunu ve bunların da risk taşıdığını belirterek, bu binaların imar affıyla meşrulaştırılmaya çalışıldığını ifade etti.
Kartal’da çöken binanın bulunduğu bölgede en fazla 5 kat olmasına rağmen yıkılan binanın herkesin gözü önünde 8 kata yükseltildiğini belirten Candan, binanın imar affına başvurmuş olduğuna da dikkat çekti. İmar affıyla yapıların dayanıklı olup olmadığının mal sahibinin sorumluluğuna bırakıldığını hatırlatan Candan, “Biz bunu defalarca eleştirdik. Eleştirilerimizin haklı olduğu, hükümetin politikalarının ise yanlış olduğu maalesef 21 canımızı kaybederek bir kez daha ortaya çıktı. İnsanlarımız denetimsizlik ve bilim tekniğin bertaraf edilmesi sonucu yaşamını kaybetmekte. İmar affına onay veren, el kaldıran herkes bu faciadan sorumludur” dedi.
ANKARA VALİLİĞİ AFET TOPLANMA ALANI GÖSTEREMEDİ
Afet yönetimi süreçlerinin de rafa kaldırıldığını belirten Candan, “Kentlerde afet anında toplanma alanlarının yapılaşmasına izin verildi. Ankara’da valiliğe afet anında toplanılacak alanları sorduğumuzda cevap alamadık. Yaşanılan afet rant odaklı politikaların sonucudur” dedi. Ankara için şu anda Demetevler bölgesinin sıkıntılı bir yapılaşma sürecine sahip olduğunu belirten Candan, diğer yandan seçimler öncesi açılacağı duyurulan Ankapark’ın da risk taşıdığını, bilim ve hukuku dışlayarak yapıldığını vurguladı.
YEREL YÖNETİM ADAYLARININ AFET YÖNETİM POLİTİKASI SÖYLEMİ YOK
Malzeme üretim sürecinden denetime yapı üretim sürecinde ahlaki bir çöküntü yaşandığını söyleyen Candan, “Bu binada hangi vicdanla deniz kumu kullanılmıştır. Hangi vicdanla 8 kata izin verilmiştir, imar affına sokarak yapı kayıt belgesi almasına izin verilmiştir” diye sordu. Hükümetin ve yerel yönetimlerin sorumluluğuna dikkat çeken Candan, “Yerel seçimler yaklaşırken hiçbirinin afet yönetim politikası söylemi yok. Türkiye bir deprem bölgesi. 18 milyon yapı stoku riskli olduğu halde yerel yönetimlerin rolü tartışılmıyor. İşimizi Allah’a bırakmışlar” dedi. Diğer yandan odaların elinden yetkilerinin alındığı, denetim süreçlerinden dışlanmaya çalışıldığını belirten Candan, “Meslek odalarının bütçelerini kısıtlayarak, denetim süreçlerinden dışlayarak, bizi yok sayarak kenti yönetemezsiniz” dedi.
DEVLET İMAR AFFINA BAŞVURAN YAPILARI DENETLEMELİ
Oda yöneticilerinden Nihal Evirgen de yaşanan yıkımın imar affının Türkiye’nin başına neler açacağının küçük bir örneği olduğunu belirtti. Devletin yapması gereken denetimi mülk sahiplerine devretmesinin anayasaya aykırı olduğunu vurgulayan Evirgen, “Yıkılan bina birkaç ay içerisinde yapı kayıt belgesi almış olacaktı. Bu belgeyi alan bütün yapılar aslında kendisini ihbar etmiş durumda. Devlet bu yapıları denetlemeli. Aksi takdirde Kartal’daki binada yaşanan yıkım gibi bunların sayısının çoğalabileceği öngörülemez değil” dedi.
450 BİN MÜTEAHHİTİN YÜZDE 10’U MİMAR MÜHENDİS
Mimarlar Odası MYK üyesi Ali Hakkan da kamunun denetimden çekildiği her yerde bu tür faciaların yaşanmasının olası olduğunu belirtti. Hükümetin denetim mekanizmalarını kaldırdığını ve odaların denetim süreçlerinden uzaklaştırıldığını belirten Hakkan, “Bizi dinleyen hiç yok. Her kentte ciddi kaçak yapılaşma var. Odalarla temas edilmesi gerekiyor. Bu iş ancak böyle çözülür” dedi. Türkiye’de 450 bin müteahhit olduğuna ve bunun ancak yüzde 10’unun mimar mühendis olduğuna dikkat çeken Hakkan, “Belediyeler zaten rantı altın tepside sunuyor. İmar barışına karşı çıktığımızda herkes karşımızda duruyor. Yapı kayıt belgesi olunca her şey meşru olacak sanıyorlar” dedi. (Ankara/EVRENSEL)