15 Şubat 2019 07:16
/
Güncelleme: 13:18

Leyla Güven'in açlık grevi 100. gününde, Diyarbakır polis ablukasında

Leyla Güven’in açlık grevi eylemi 100’üncü gününe girdi. Güven'e destek için yapılmak istenen yürüyüş nedeniyle Diyarbakır polis ablukasına alındı.

Leyla Güven'in açlık grevi 100. gününde, Diyarbakır polis ablukasında

Fotoğraf: MA

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in Abdullah Öcalan üzerindeki tecridinin kaldırılması talebiyle başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 100’üncü gününe girdi. Güven ve cezaevlerinde açlık grevinde olanlara destek amacıyla yapılmak istenen eylem nedeniyle Diyarbakır ablukaya alındı. Ayrıca yurdun farklı illerinde de HDP'lilerin basın açıklamaları engellendi. Polis müdahaleleri sırasında HDP’li vekiller yaralandı. Yapılan açıklamalarda tecridin sona ermesi talep edildi.

DİYARBAKIR'DA POLİS ABLUKASI

Fotoğraf: MA

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre "100 gününde Leyla'ya, tecridi kırmaya" sloganıyla Hakkari, Van, Kars, Iğdır, Bitlis, Ağrı, Muş, Şırnak, Mardin, Siirt, Batman, Dersim, Bingöl, Antep ve Urfa’dan olmak üzere 7 ayrı koldan yapılması planlanan yürüyüşlerin, saat 12.00’de Güven’in Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Bağcılar Mahallesi’ndeki evinin önünde yapılacak açıklamayla tamamlanması planlanıyordu.

Ancak Güven’in evinin bulunduğu cadde ve site ile çevresindeki sitelerin arasındaki yollar polis bariyerleriyle kapatıldı, TOMA'lar yerleştirildi. Kente giriş noktalarında da yoğun güvenlik önlemi alındı.

POLİS HDP MİLLETVEKİLİ AYDENİZ'İ İTİP DÜŞÜRDÜ

Fotoğraf: MA

Yürüyüşlerde HDP milletvekilleri Hasan Özgüneş, Nuran İmir, Hüseyin Kaçmaz, Ebru Günay, Pero Dündar, Tuma Çelik, Sıddık Taş, Feleknas Uca, Ayşe Acar Başaran, Necdet İpekyüz, Saliha Aydeniz, Sait Dede, Habib Eksik, Muazzez Orhan, Murat Sarısaç, Tayyip Temel, Abdullah Koç, Dilan Dirayet Taşdemir, Şevin Coşkun, Mensur İşık, Erdal Aydemir, Kemal Bülbül, Alican Önlü, Mahmut Toğrul, Ayşe Sürücü ve Nusrettin Maçin yer aldı.

Fotoğraf: MA

Milletvekilleri, yol boyunca karşılaştıkları tüm engelleme çabalarına rağmen kente ulaştı.

Güven’in evine yürüyüş başlamadan önce polis amirleri, Valilik kararı doğrultusunda yürüyüşe izin verilmeyeceğini belirtti. HDP'li Işık, polise yürüyüşün engellenemeyeceğini, bunun anayasal suç olduğunu söyledi.

Yaşanan tartışmalar üzerine polis yetkilileri Leyla Güven’in evine ancak araçlarla gidilmesi durumunda izin vereceklerini söyledi.

Fotoğraf: MA

450 Evler Kavşağı’ndan Kayapınar ilçesinde özel bir hastanenin önüne geçen bir grup HDP milletvekili, burada polislerce ablukaya alındı. Bu sırada HDP Milletvekili Saliha Aydeniz polisler itildi ve yere düşerek yaralandı.

Fotoğraf: MA

Tekerlekli sandalyeye ile hastaneye kaldırılan Aydeniz’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

75’inci Yol kavşağında bulunan milletvekillerinden Remziye Tosun’un ise çembere alınmaları sırasında bir polis tarafından tekmelendiği belirtildi.

Kentin 4 ayrı noktasında bulunan milletvekilleri, yürüyüşe izin verilmesi üzerine araçlarıyla Urfa ve 75’inci Yol kavşaklarına geçti.

‘TECRİT KIRILMADAN ÜLKENİN NEFES ALMASI MÜMKÜN DEĞİL'

Fotoğraf: MA

Milletvekilleri, engellemelere rağmen Leyla Güven’in evinin bulunduğu cadde üzerinde basın açıklaması yaptı.

Gazetecilerin, çembere alınan milletvekillerin açıklamasını izlemesine bir süre izin verilmemesi protesto edildi.

Polis ablukası altında bulunan vekiller adına DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk Kürtçe, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir ise Türkçe açıklama yaptı.

Dilan Dirayet Taşdemir, “Bu ülkede savaş ve çatışmayı sürekli büyüten iktidar şunu iyi bilmektedir: Konuşan bir Öcalan, çözümün ve barışın yolunu açan bir Öcalan’dır. Susturulan bir Öcalan, derinleşen bir çözümsüzlüktür, savaş, eşitsizlik ve yükselen faşizmdir” dedi.

Taşdemir, “Tecridin kaldırılması demek ülkede çözümün ve barışın tekrar gündemleşmesi demektir. Tecrit uygulamasının bitirilmesi, dolayısıyla demokratik bir çözümün önünün açılması için Leyla Güven yoldaşımızın başlattığı açlık grevi, dalga dalga yayılarak onlarca cezaevinde, Hewlêr, Galler ve Strasburg’da yüzlerce açlık grevi direnişçisi yoldaşımızın katılımıyla devam etmektedir” diye konuştu.

Taşdemir, şöyle devam etti:

“Ülkeyi boydan boya bir cehenneme çeviren AKP-MHP iktidar bloğunun geriletilmesi için tarihsel bir eşik olan yerel seçim çalışmaları açlık grevleri etkinlikleri ile belli bir eşgüdüm içinde ilerleyecektir. Unutulmamalıdır ki tecrit kırılmadan bu ülkenin nefes alması mümkün değildir. Kazananlar kendi bekaları için ülkeyi çatışmaya, yoksulluğa ve eşitsizliğe mahkûm edenler değil demokrasi ve barış yolunda bir adım geri atmayan ve inatla direnen halklarımız olacaktır.”

VALİLİK, EYLEME KATILANLARA "TERÖR ÖRGÜTÜNE MÜZAHİR ŞAHIS VE GRUPLAR" DEDİ

Diyarbakır Valiliği, sabah yaptığı açıklamada eyleme katılanların "bölücü terör örgütüne müzahir şahıs ve gruplar" olarak niteledi.

Valilikten yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Açlık grevi eylemi yapan HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'e destek amacıyla Araç Muayene İstasyonu kavşağında toplanarak bölücü terör örgütüne müzahir şahıs ve gruplarca, Güven’in evinin bulunduğu bölgeye doğru yasadışı yürüyüş yapılacağı bilgisi alınması üzerine güvenlik güçlerimiz tarafından yapılmak istenen eylem öncesi sivil vatandaşların zarar görmemesi adına gerekli güvenlik önlemleri alınmıştır. Vatandaşlarımızın yasaklama kararına uymaları, bölücü terör örgütünün propaganda ve kışkırtmalarına itibar etmemeleri, vatandaşlarımızın can ve mal güvenlikleri ile ilimizde hakim olan huzur ve güven ortamının devamı bakımından büyük önem arz etmekte olup, siz değerli vatandaşlarımızın göstereceği sağduyu ve duyarlılık için teşekkür ederiz.”


ADANA'DA DA HDP İL BİNASI ABLUKA ALTINA ALINDI

Fotoğraf: Evrensel

HDP’nin Güven'e destek için Tarsus Cezaevi önünde yapacağı basın açıklaması öncesi çok sayıda polis ve TOMA, HDP Adana il binası önüne konuşlandırıldı.

Mersin Valiliği ve Adana Valiliği 15 Şubat’tan itibaren 3 gün boyunca Leyla Güven’e destek eylemlerine yasak getirildiğini duyurdu. Mersin Valiliği bu yasağın açık ve kapalı alanlar dahil tüm alanlar için geçerli olduğunu belirtti.


İSTANBUL'DA AÇIKLAMA: TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN TECRİT KALKMALI

Fotoğraf: Evrensel

HDP, HDK, DTK ve DBP eş başkanlarının katılımıyla İstanbul’daki Taksim Hill Otel’de basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada konuşan siyasi parti temsilcileri, açlık grevlerinde yaşanancak herhangi bir ölümün demokrasi ve barışa zarar vereceğini belirterek gerekli adımların atılmasını ve tecridin kaldırılmasını talep ettiler.

Açıklamada üzerinde Leyla Güven’in fotoğrafının bulunduğu, “Direniş kazanacak komplo ve tecrit kırılacak” yazılı pankart açıldı.

DTK Divan Üyesi Selim Sadak, Öcalan’ın üzerindeki tecridin yalnız Kürtlere değil tüm Türkiye halklarına sıkıntı yaşattığını ifade etti. Tecridin kaldırılmasının yalnız ülke yararına değil Ortadoğu’daki barışçıl ortamının gelişmesine de katkı sağlayacağını söyleyen Sadak, “Bir an önce sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve siyasetçilerin salıverilmesini istiyoruz” dedi.

DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Aslan, “15 Şubat, sadece Öcalan’ı tutuklayıp esir almayı değil halkların bir arada yaşamasının önüne geçmeye çalışıp, Ortadoğu’da savaşı ortaya koymak isteyen güçlerin komplosuydu. Hükümet, demokratik çözümle ilgili gündemleri olmadığı için savaşı gerilimi ve çatışmayı Öcalan’ın üzerinden kuruyor. Tecrit ve komplo politikalarından vazgeçilmeli. Aksi taktirde tüm halklar kaybedecektir. Yaşanacak herhangi bir ölüm demokrasi ve barışa zarar verecektir. Grevcilerin sesine ses olmalı bu adaletsizlikten vazgeçilmelidir.”

HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, Güven ile beraber yüzlerce mahpusun başlattığı açlık grevini, “İçine düşülen kaostan çıkmak için yapılan direniş” olarak yorumladı.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, barış sürecinin heba edildiğini söyledi. Tecridin kaldırılması için dayanışma mesajı veren Buldan, “Birlikte bir dayanışma, birliktelik ve söz kuramıyorsak geleceğimizin çok da parlak olmadığını söyleyebiliriz. Bedenlerini açlığa yatıran 300’ün üzerinde insan var. Meşru olmayan talebi ifade etmiyorlar. Güven de diğerleri de tecridin kalkması avukat ve aile görüşlerinin yapılması konusundaki ısrarlarını ifade ediyorlar. İstenmeyen bir sonuçla karşılaşmamak için tecridin kalkmasını talep ediyoruz. Tecridin kalkması Türkiye’nin geleceği açısından önemlidir. Türkiye’nin hak ettiği adaletin hukukun gelmesi için tecrit uygulamasına bir an önce son verilmeli” dedi.

Buldan sorulan bir soru üzerine açlık grevlerine ilişkin hükümetle herhangi bir görüşme yapmaya ihtiyaç duymadıklarını kaydetti.


GÜVEN'İN AÇLIK GREVİ

Leyla Güven, Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde 8 Kasım 2018’de Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlamıştı.

Afrin operasyonunu eleştirdiği için 22 Ocak 2018’de evine yapılan baskınla gözaltına alınan Güven, 31 Ocak'ta çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Güven için "silahlı örgüt kurmak ve yönetmek", "terör örgütü propagandası yapmak" ve "2911 sayılı yasaya muhalefet etmek" suçlamalarıyla hapis cezası istenmişti. Cezaevindeyken HDP'den Hakkari milletvekili seçilen Güven'in, dokunulmazlık kapsamında yargılamasının durdurulması ve tahliye edilmesi yönündeki talepler reddedilmişti.

Güven’in açlık grevi devam ederken, 12 Ocak'ta Öcalan, kardeşi Mehmet Öcalan'la görüştürülmüştü. Güven, “Öcalan’ın kardeşiyle bir defaya mahsus olarak görüştürülmesinin tecridin kalkması anlamına gelmediğini, Öcalan üzerinde tecrit kalkana kadar açlık grevini sürdüreceğini" açıklamıştı.

Güven ve avukatlarının protesto amaçlı katılmadığı 25 Ocak’taki duruşmada mahkeme heyeti tahliye kararı vermişti. Ambulansla Bağlar Bağcılar Mahallesi'ndeki evine götürülen Güven, açlık grevini burada sürdürmeye başladı.

Önceki gün kusma ve göğüs sıkışması, nefes alıp vermede zorlanma ve aşırı dikkat dağınıklığı nedeniyle hastaneye kaldırılan Güven, tıbbi müdahaleyi reddetti ve tekrar evine götürüldü. (HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et