15 Şubat 2019 13:58

Masal içinde bir mesele

Memlekette başka mesele mi kalmadı diye düşünürken, yine takıldı gözümüze o tabela.

Paylaş

 

Kartal'dan Genç Hayat okuru

Memlekette başka mesele mi kalmadı diye düşünürken, yine takıldı gözümüze o tabela.

Peki, ne yazıyordu o tabelada: Meslek lisesi memleket meselesi…

Meslek liseli öğrenciler ile o tabelaya baktıkça içerisinde bütün memleket meselelerini yansıttığını gördük. Peki neydi o tabeladan arkadaşlarımızın hayatlarına yansıyanlar? Gelin birlikte öğrenelim. İpucu veriyorum. Masalımızı okurken masal kahramanlarının çok da yabancısı olmayacaksınız.

Neden meslek lisesini tercih etti dersiniz arkadaşlarımız? Anadolu lisesine gidecek yüksek puanları kendi hanelerine yazdıramadıkları için mecburen ellerinde tek seçenek meslek lisesi kalıyor. 3 farklı meslek lisesinden gelen arkadaşların yolları aynı yerde kesişmeye başladı bile.

Birlikte tabeladaki harfleri çözümlemeye başlıyoruz. Ama bunun için önce liselerde gördükleri eğitimi analiz etmemiz gerekiyor.

 Tek tek sesler yükseliyor.

Aldığımız eğitim yetersiz. Mesleki açıdan bakalım yine yetersiz. Derse giren hocaların bilgisi vardır elbet ama o bilgi bize ulaşmıyor. Sınavsız geçiş hakkı elimizden zaten alındı. Manzaramız ise karanlık. Kader olarak, çile bülbülüm çile…

BİRLEŞTİRİCİ GÜÇ…

Masal kahramanlarımızdan Aslan, küçük ev aletleri atölyesinde yazı yazmaktan bitap düşmüş. 34 kişilik ekiplerinde sadece 5 kişi ölçüm yapabilmiş. Bunun da kerametini “annem söylemişti”ye bağlıyorlar. Çünkü 5 ay boyunca toplasanız 5 kere atölyede uygulama dersleri işlemişler.

Kahramanlarımızdan Doğu ise Aslan ile aynı ekipte. Meslek liseli öğrencilerin grup çalışmalarına verdiği önemi hatırlatmaya gerek yok. O da Aslan’ı destekleyerek, çamaşır makinesi tamirini keşke tamir ederek öğrensek diyor. 1 kere makine parçalamışlar, 2 kere onda da aynı motorun ölçümünü yapmışlar. Ama tabii ki parçaladıkları makineyi geri de toplamışlar. Çünkü neydi, meslek liseli öğrencilerin diğer bir özelliği: Birleştirici güçleri. Sırf bunun için kendilerine direnç aleti almışlar. Bakım onarım atölyesinde gününü gün eden Memo ise çılgınlar gibi uygulama yaptıklarını söylüyor. Bizden söylemesi.

Masalımızın gizemli karakteri ise, atölyede geçirmek durumunda kaldığı bütün zamanlarında oyuncak yaptıklarını söylüyor. Çocuk gelişim bölümü ile salt bir oyuncak yapımı arasındaki ilişkiyi ise henüz çözmüş değiller. Ama bir önerileri var arkadaşlarımızın. Diyorlar ki, stajlarda bizi anaokullarına yerleştirseler, herhangi bir hastalık nasıl fark edilir bunların cevaplarını uygulamalı olarak anlamamızı sağlasalar işte o zaman oyuncak yapımının ihtiyacı doğmuş olur.

“YAPTIRMAYIN BİZE BU HESABI”

Ve devam ediyor ufuklara bakarak karakterimiz, “Atölyede kullanılan bütün malzemeleri biz kendimiz temin ediyoruz. Yarım metre kumaşın fiyatı olmuş 15 lira. Bir oyuncak yapsan 2-3 kumaş gerekiyor. Bir de bunun ipidir, boncuğudur, elyafıdır derken zaten matematik gördüğümüz yok yaptırmayın bize bu hesabı.”

Bir gün kahramanlarımız sosyal alanlarını kullanamadıkları, 4 tarafı duvarlar ile çevrili, tek çareleri kısıtlı bir alanda volta atmak olan okullarının güzide alanlarında dolaşırken, ciks giyimli 30-40 amcanın okul kapısından girdiklerini gördüler. Altlarında son model BMW, Porsche arabaları ile okula girenlerin MÜSİAD’dan gelen bir heyet olduğunu öğrendiler. Ve bu heyet okullarındaki mobilya bölümü ile anlaşma imzalamaya gelmişler.

Ve diyorlar ki, milletvekilleri kendi maaş görüşmeleri olduğunda aldıkları maaşları, biz hayatımız boyunca görmemişken, bu kadar maaşla, son model arabalar ile gelen adamlar mı biz meslek liseli öğrencilerin halinden anlayacaklar? Bu insanlar ne bizim halimizden anlar ne de bizim haklarımızı savunurlar.

“BİZİ ANCAK BİZ KURTARIRIZ!”

Peki nedir bu şifrelerin çözülmemesindeki engelleri derseniz, genel olarak eğitim sisteminin kendisi. Şunu da demiyor değiller, Anadolu lisesinde olsak daha iyi bir eğitim görürdük. Okul gezilerimiz olurdu, kendi halı sahamızda önce öğrenciler olarak tribünler eşliğinde maçlarımızı yapabilirdik. Çünkü neydi, yeşil sahaların meslek liselilerden öğrenecek daha çok şeyi var.

Meslek liseli öğrenciler ise okulda yetersiz eğitimin, sosyal ve kültürel alanların zayıflığının, ekonomide yaşadıkları sıkıntıların, gelecek kaygısının, bu fırsat eşitsizliğinin ortadan kalkması için anahtarın kendilerinde olduğunu biliyorlar.

Şimdi yapılması gereken, hareketin ta kendisidir. Yani masal bitmedi arkadaşlar. Sonunu ise masalımızın bu kahramanları gibi bütün kahramanlar yazacaklar.

Peki nasıl olacak sorusuna başlarda cevap bulamayan kahramanlarımız, şimdi anahtarı eline almak isteyen bütün arkadaşlarını kendi masalına davet ediyorlar. Ve diyorlar ki, bu davet bizim.

ÖNCEKİ HABER

Esnaf yevmiyesini çıkaramıyor, halk ihtiyacını karşılayamıyor

SONRAKİ HABER

Varşova'dan sonra BMGK toplantısı: ABD'nin İran baskısı sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa