Sorun eğitimin temelinde

Ankara Atatürk Lisesi’nden öğrenciler

2014 yılı itibariyle her bütçeden çoğu öğrencinin gerek lise gerek üniversite sınavlarına hazırlandıkları derslere ek destek aldıkları kurumlar olan dershanelerin kapatılması istenmiş, bir yıla kadar da okula dönüşmeleri için süre verilmişti. Şimdi görüyoruz ki dershanelerden dönüşmüş temel liselerin de kolejlere dönüşmeleri gerektiği, aksi takdirde kapatılacağı söyleniyor. Sürekli değişen sınav sistemleri, devlet okullarının verimsiz kitapları ve yetersiz eğitimiyle birleştiğinde biz liseli öğrencilere ek derslere başvurmaktan başka bir çare bırakmıyor. Temel liselere dönüştürülmeden önce bir öğrencinin ek ders ihtiyacını karşılayabileceği çeşitli fiyat aralıklarında günümüze kıyasla çok daha uygun fiyatlı birçok dershane bulmak mümkünken biz öğrenciler yine bu dönüşümle birlikte temel liselere gitmek zorunda bırakıldık.

Ankara’nın en iyi liselerinin bile 11 ve 12. sınıflarda öğrenci kaybetmeye başladığını gördük. Yaklaşık değerler ile örnek verilecek olursa Ankara’nın yüksek puanlı liselerinden birinde bir önceki sene nüfusu 300 öğrenci olan 11. sınıfların son sınıfa geldiklerinde sayıları 100’e kadar düşüyor ve sene sonunda bu lise yaklaşık 75 öğrenci mezun ediyor. Buradan da görüyoruz ki hepimiz temel liselere gitmek zorunda bırakılıyoruz ve temel liseye gitmeye gücü yetmeyen ailelerin çocukları ise okullarında eğitimlerine devam ediyorlar.

Devlet okullarında sınava hazırlanan öğrencilere hafta sonu kurslarının yeterli geleceği söylense de bu kurslarda en fazla 3 ders açılıyor ve üniversiteye hazırlık için hiçbir öğrenciye yetecek nitelikte değiller. Devlet okullarındaki bu yetersizlik de tek çare olarak temel liseyi bırakıyor.

TEMEL LİSELER ÇARE MİYDİ?

Temel liselere gittik, ama bu dershanelerden dönüşme liseler bir öğrenci için ne kadar okul niteliğinde? Temel liselerde öğrenciler sosyallikten, müzikten, sanattan ve spordan uzak sadece sınav odaklı tekdüze eğitim görüyorlar. Bu da öğrencileri test ve sınav üzerinden robotlaştırmaktan başka bir şey değil. Fakat eğer sizin maddi durumunuz koleje gidecek kadar yeterli değilse ve aynı zamanda iyi bir üniversitede güzel bir bölüme yerleşmek istiyorsanız sosyal hayatınız ve bu gibi çeşitli şeylerden feragat etmek zorunda bırakılıyorsunuz.

Senenin sonunda temel liselerin kapanacağını duyduğumuzda sistem üzerindeki her değişiklik gibi bunda da ne yapacağımızı bilemez hale geldik. Temel liselerin kolejlere dönüştürülmesiyle birlikte temel lise masrafları bile karşılanamıyorken ailelerin çocuklarının iyi bir eğitim alabilmeleri için yapabileceği neredeyse hiçbir şey kalmıyor. Eğitimin iyileştirilmesi ve parasız eğitim taleplerine karşı eğitim gün geçtikçe özelleştiriliyor. Tüm bu kısıtlamalara ve özelleştirmelere karşı biz liselilerin hakkı olan, her şeyden önce eşit, parasız ve bilimsel eğitimdir.