15 Şubat 2019 13:58

Evden eve değişen hayatlar

Finallerin bitip tatilin gelmesiyle her üniversite öğrencisi gibi memleketime geldim. Size kendi hikayemden bahsetmek istiyorum.

Görsel: Pixabay

Paylaş

Kocaeli Üniversitesinden genç bir kadın

Üniversiteler, liseler ve ilkokullar gibi yarıyıl tatiline girdi. 15 günden fazla belki bir ay belki 40 gün. Kocaeli Üniversitesi 1.sınıf öğrencisiyim. 1 buçuk yıldır ailemden ayrı farklı bir şehirde okuyorum ve hayatımı devam ettiriyorum. Finallerin bitip tatilin gelmesiyle her üniversite öğrencisi gibi memleketime geldim. Size kendi hikayemden bahsetmek istiyorum. Benim gibi bir çok kadının hikayesinin de benimle benzer olduğunu biliyorum. Ailem, Türkiye’de bulunan çoğu aile gibi köyden kente göç etmiş bir aile. Yetiştikleri, büyüdükleri ortam kendilerini ilerletecek düzeyde olmamış hiç ve hayatı baskıyla, cinsiyetçi tavırlarla devam etmişler. Bu hayatın bir yansıması olarak da çevrelerinde gördükleri düşünce tarzları, az çok onların düşünce tarzı haline gelmiş. İsteyerek ya da istemeyerek bu özelliklerini de bize yansıttılar.

KENDİ KARARLARIM VE SAKLADIKLARIM

18 yaşıma kadar ailemin yanında yaşarken kendimi ifade etme özgürlüğüne erişemedim. Ya istediğim şeylerin bize uygun olmadığını söylenerek reddedildim ya da onlar istemedikleri için. Anımsıyorum da küçükken çoğu mahallelede bulunan sübyan kurslarına ailemin ısrarıyla Kuran öğrenmek, din üzerine bilgi edinmek için gönderildim. Büyüdükçe kendi seçimlerimi, kendi düşüncelerimi ayırt edecek yaşa geldiğimde bile karar verirken onlara karşı zorlandım. Üniversiteli yaşlarımda eve geldiğimde ise hayatımın okuduğum şehirdeki hayatım gibi olmadığını farkettim. Geceleri dışarı çıkmak, herhangi bir arkadaşının evinde kalmak vb. çoğu şeyi ailemden saklamak zorunda kalıyordum, onlarla paylaşmak istesem de doğru bulmayacaklarının da bilincinde olarak. Benzer olduğumuzu biliyorum.

DEĞİŞTİRMEK BİZLERE MAHSUS

Elimizde, düşüncemizde, ailelerimizi değiştiremesek bile kendimizi değiştirebileceğimiz bir hayat mevcut. Gördüğümüz kültürel toplumsal baskılara, kendimizle ilgili olan çoğu gerçeği gizlemeden yaşamak için yapabileceğimiz şeyler var. Öğrenmek, okumak, bir kadın olarak kendimizi en ileriye taşımak. İleriye en temelden de olsa etrafımıza kadınlar olarak istediklerimizi anlatarak ilerleyebiliriz. Hepimize bu savaşımda iş düşüyor. Eleştirmek ya da durumun vahimliğinden yakınmaya ihtiyaç duymadan değiştirmek zorundayız.

 

ÖNCEKİ HABER

Ömer Faruk Gergerlioğlu: KHK’lilerin yüzde 83,9’u gitmek istiyor

SONRAKİ HABER

İstismarı aklama yasası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa