İstismarı aklama yasası

Arzu Aksu

Malatya

TÜİK verilerine göre son 10 yılda 482.908 kız çocuğu devletin izniyle evlendirildi. İHD Çocuk Hakları Komisyonunun raporuna göre son 16 yılda, 18 yaşın altında 440 bin çocuk anne oldu. 15 yaşın altında cinsel istismara maruz kalarak doğum yapan çocuk sayısı 15.937. Adalet bakanlığının verilerine göre çocuk istismarı davaları son 10 yılda yaklaşık 3 kat arttı ve bu davaların %45’i mahkûmiyetle sonuçlanmadı. Dünyada çocuk istismarı %1 ile %10 arasında değişirken Türkiye’de bu oran %10 ile  %53 arasındadır. Ancak buna rağmen yasalarımız dünya standartlarının altında ve giderek daha da altına düşüyor.

ÇOCUKLAR MI KORUNUYOR İSTİSMARCILAR MI?

2014 yılında AKP iktidarı tarafından meclise sunulan kanun tasarısına göre akranlar arasında rızaya dayalı olarak gerçekleşen cinsel eylemler cinsel şiddet sayılıyordu ve Tasarıya göre 15 yaşındaki bir çocuk ile 30 yaşındaki bir yetişkinin cinsel ilişkisi çocuk şikâyeti olmadıkça soruşturulamaz durumdaydı. Ne yazık ki bu akıl almaz kanun tasarısı mecliste kabul edildi. ECPAT’ın* 2015 yılı raporuna göre: Türkiye’de cinsel suçların %46’sı çocuğa yönelik işleniyor. Ancak bu veri AKP iktidarı tarafından çok önemsenmemiş olacak ki 2016 yılında meclise yeni bir önerge sundu. Bu önergeye göre cinsel istismarı gerçekleştiren kişinin mağduru ile evlenmesi durumunda cezası ertelenecek. Tam bir utanç kaynağı ve insanlık ayıbı olarak nitelendirilebilecek olan bu yasayı dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ “düğün yapılmış, dernek yapılmış, hediyeleri takmışlar, resmen evlenmişler” sözleriyle savundu. Bir çocuğun hayatının, umutlarının, hayallerinin elinden avucundan çalınması Sayın Bozdağ tarafından “düğün dernek” olarak adlandırılsa da bunun adı istismardır. Herhangi bir çocuğun başka çocuklara annelik yapmaya mahkûm edilmesi kabul edilemez bir durumdu ve bu kanun teklifi mecliste ve kamuoyunda gereken tepkiyi alarak kabul edilmedi.

KADINA ŞİDDETİ, BASKIYI MEŞRULAŞTIRAN VE ARTTIRAN AKP POLİTİKALARIDIR

Çocuklara karşı işlenen böylesi büyük suçların bile örtbas edilmeye çalışılması kadınlara yönelik zaten var olan şiddeti giderek arttırmak ile birlikte kadınların hayatını giderek zorlaştırıyor. AKP iktidarı sunulan kanun tekliflerini istismarı önlemek, mağduriyetleri azaltmak amacı taşıdığını savunsa da yasaların, cezasızlıkların suçluya cesaret verdiği, kadını mağdur ettiği açık bir şekilde görülüyor. 2015 yılında 20 yaşındaki Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan tecavüze direndiği için canice öldürülmesi, 2017 yılında 17 yaşındaki Helin Palandöken platonik sapığı tarafından öldürülmesi ve 2018 yılında 23 yaşındaki Şule Çet okul masraflarını karşılayabilmek için çalıştığı işyerinde önce patronunun tacizine uğradı ardından gencecik bedeni plazanın 20. katından aşağı bırakılarak hayattan koparılması ile gibi örnekler ile birlikte Türkiye’de son 4 yılda 1500’ün üzerinde kadın cinayete kurban gitti.

YİNE YENİDEN

Kadınlara, çocuklara yönelik giderek artan şiddet ve istismar AKP iktidarının 2016’da sunduğu kanun teklifini tekrar gündeme getirmesine engel olmadı. Türkiye’de Ceza Kanununa göre çocukların fiziksel, cinsel veya duygusal yönden istismarı hakkında ihbar yükümlülüğü vardır, bu ihbarda bulunmayan kişilere ceza düzenlenmektedir. Ancak önerge bu maddenin aksine çocuğun istismarı suçunda sadece faile değil, suça azmettirenlere, suçun işlenişine yardım edenlere de ceza affı getirmeyi planlamaktadır. Bu durum çocuk istismarını görmezden gelmeyi teşvik eder. Bu durum yalnızca evlenen tarafları değil, doğacak çocukları, gelecek kuşakları da etkileyecektir.

*Çocuklara yönelik ticari cinsel sömürü veya kısaca ECPAT, çocuk fuhuşu, çocuk kaçakçılığı, çocuk pornografisinin çocuk yönünden ve çocuk ile alakalı yasal olmayan her yönden çocuk istismarına karşı kurulan ve kâr amacı gütmeyen çocuk hakları savunucusu örgüt.