Alper Taş: Beyoğlu’da yeni bir başlangıcın vakti!
CHP Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Alper Taş, Taksim'deki aday tanıtım toplantısında "Doğrudan bir demokrasiyi hayata geçirmek için istiyoruz" dedi.
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Taksim’de düzenlenen aday tanıtım buluşmasında konuşan CHP Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Alpet Taş, gerçek bir demokrasi inşa edeceklerini söyledi. "Yeni bir başlangıç vaktidir" diyen Taş, kendilerini kriminalize etmeye çalışanlara "Biz bu ülkenin insanıyız, bu ülkenin evlatlarıyız, biz uzaydan gelmedik. Biz bu ülkenin, bu toprakların devrimcisiyiz” diye cevap verdi.
CHP Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Alper Taş, aday tanıtım buluşmasını Taksim’de gerçekleştirdi. Kürsünün kurulduğu CHP Beyoğlu ilçe binası önüne yüzlerce yurttaş akın etti. “Herkese eşit Beyoğlu”, "Doğa ile barışık bir Beyoğlu”, "Kültür ve sanatın merkezi Beyoğlu”, "Çocuklarımız için güvenli bir Beyoğlu”, "Kadınlar için aydınlık sokaklar”, "Esnafın yüzü gülecek”, "Yaşlılar için huzurlu Beyoğlu” yazılı dövizlerinin taşındığı buluşmaya, CHP Beyoğlu İlçe Başkanı Bekir Özcan ve eşi Füsun Taş ile birlikte gelen Alper Taş büyük tezahüratla karşılandı.
BEYOĞLU'YU RENKLİ VE CANLU BİR GÜL HALİNE GETİRMEK İÇİN GELİYORUZ
Yurttaşlarla kucaklaşan Taş, üzerinde, "Birlik mücadele zafer bizim” yazılı pankartın asıldığı kürsüye çıktı. Taş, halkı "Arkadaşlar buraya niye geldik biliyor musunuz? Beyoğlu’yu almaya geldik. Beyoğlu’yu Beyoğlulara İstanbullulara vermeye geldik. Tıpkı güzel şairimiz Behçet Necatigil şiirindeki gibi "Solgun bir gül oluyor dokununca". Evet Beyoğlu solgun bir gül oluyor. İşte biz Beyoğlu’yu renkli ve canlı bir gül haline getirmek için geliyoruz arkadaşlar” sözleriyle selamladı.
"MAL MÜLK BİRİKTİRMEK İÇİN GELMİYORUZ, BİZ HALKIMIZI ÇIKARSIZ SEVİYORUZ"
Beyoğlu’Yu terk edilen, vazgeçilen, renksiz ruhsuz hüzün veren bir yer haline getirdiklerini vurgulayan Taş, "Beyoğlu'ya büyük bir haksızlık ettiler. Beyoğlu’ya büyük ayıp ettiler, Beyoğlu’yu hak ettiği yere getirmek için Beyoğlu’yu güzelleştirmek için geliyoruz arkadaşlar” dedi.
Bundan böyle Beyoğlu’nun 45 mahallesiyle mutlu; barış, eşitlik, özgürlük, neşe dolu olacağını kaydeden Taş, şöyle devam etti:
“Bizim ilkelerimiz var. Önce ahlak diyoruz arkadaşlar. Türkiye’de maalesef hele hele yerel yönetimlerde ahlak dipe vurmuş vaziyette. Biz yere yönetimlerde yeni bir ahlak için varız. Halkın, toplumun, kamunun çıkarını esas alan bir ahlak için varız. İnanın şahit olacak ve göreceksiniz ki, biz mal mülk biriktirmek için gelmiyoruz. Biz mevki ve makam için gelmiyoruz, halkımızı çıkarsız seviyoruz ve inanın onlara hizmet için geliyoruz. Herkesin yaşam tarzına, değer yargılarına, inançlarına saygı duyacağız. Kimliklerine saygı duyacağız. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Bizlerden ve onlardan diye ayrımcılık yapmayacağız. Din ve dil farkı bilmeyeceğiz. "Sanki doğduk bir anadan" diyeceğiz. Öyle davranacağız arkadaşlar. Partizanlık ve yandaşlık yapmayacağız.”
"BEYOĞLU’DA GERÇEK BİR DEMOKRASİ İNŞA EDECEĞİZ!"
Gelinen noktada yurttaşların AKP ilçe binalarına, ilçe başkanlığına gitmeden herhangi bir işinizi halletme şansının olmadığına işaret eden Taş, iktidarın Türkiye’yi bu hale getirdiğini; partizanlık ve yandaşlığın bugün egemen hale getirildiğini vurguladı. "Size söz veriyorum kardeşlerim, kimse belediyede işini yürütmek için CHP ilçe Başkanlığından vize almak zorunda kalmayacak” diyen Taş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hizmet almak için sadece Beyoğlu’nun yurttaşı olmak yetecek. Bizim bir yerel yönetim anlayışımız var. Bizim rüyalarımız var, bizim fikirlerimiz, bizim demokrasi anlayışımız var. Biz Beyoğlu’da bir demokrasi örneği yaratmak istiyoruz. Beyoğlu’da gerçek bir demokrasi inşa etmek istiyoruz. Temsili değil doğrudan bir demokrasiyi hayata geçirmek için istiyoruz. Beyoğlu’nun 45 mahallesinde kuracağımız mahalle meclisleriyle Beyoğlu’yu yönetmek istiyoruz. Beyoğlu halkını söz, yetki, karar ve iktidar yapmak istiyoruz. Sorunlarımızın çözümleri bu demokrasi anlayışında yatmaktadır. Biz her şeyi bilenlerden olmayacağız. Dinleyeceğiz, anlayacağız tepeden çözümcü asla olmayacağız. Biz örgütlü bir Beyoğlu istiyoruz ve örgütlü Beyoğlu’nun kendi kendisini yönetmesini istiyoruz. Belediyenin bütçesini örgütlü Beyoğlu halkı ile yapmak istiyoruz. Elimizdeki kaynakları nereye nasıl harcayacağımızı sizlerle birlikte belirleyeceğiz. Buradan söz veriyorum; 45 mahallede kurduğumuz mahalle meclisleri, eğer bizim bir yanlışımız varsa eğer bizi beğenmiyorlarsa 5 yıl beklemesin bizi geri çağırsın. Onların geri çağırma talebine olumlu yanıt vermekten başka bir düşüncemiz olamaz.”
Hedeflerini anlatan Taş, Beyoğlu halkına şöyle seslendi:
"BEYOĞLU ESNAFININ SORUNLARINI ESNAF MECLİSLERİYLE ÇÖZECEĞİZ"
"Beyoğlu küçük esnafıyla güzeldir. Burada kimse bizden çılgın projeler asla ve asla beklemesin. Beyoğlu’ya ne gerekiyor biliyor musunuz? Küçük samimi ve sahici dokunuşlar gerekiyor. Beyoğlu esnafı çok dertli. Beyoğlu esnafının sorunlarını 3 ayda bir toplayacağımız esnaf meclisleriyle çözeceğiz. Hem esnafımızın haklarını koruyacağız, hem de esnafımızla Beyoğlu’yu güzelleştireceğiz. Kalıcı ruhsat için çözüm üreteceğiz. Adil vergilendirme yapacağız. Beyoğlu’nun neşesini, sevincini kaçıran masa ve sandalye yasağını da kaldıracağız. Çünkü Beyoğlu’da neşe sokağa çıkmalı, sevinç sokağa çıkmalı, yaşama sevinci sokağa taşmalı arkadaşlar. Beyoğlu dayanışma kenti olacak. 45 mahallesinde dayanışma evleri kuracağız. Üretici tüketici kooperatifleriyle, eğitim kültür kooperatifleriyle toplumcu belediyeciliği geliştireceğiz. Mahallelerimizde dayanışma evlerimiz olacak. "Bunlar geldiklerinde sosyal yardımı kesecekler" yalanı söyleyenlere buradan sesleniyoruz; sosyal haklardan mahrum bırakılmış sosyal yardımlara muhtaç kalmış kardeşim inanın bize sosyal yardımları daha da artıracağız daha eşit, daha şeffaf kılacağız."
"HALK SADAKA DEĞİL YURTTAŞ OLMANIN HAKKINI ALACAK!"
"Sadaka değil yurttaş olmanın hakkını alacak bütün yurttaşlar Beyoğlu’da. Biz her zaman yoksuldan, sömürülenden yana olacağız, ezilenden yana olacağız, emekten mazlumdan yana olacağız. Beyoğlu bir aydınlanma kenti olacak. Beyoğlu doğasıyla barışık bir kent olacak, yeşili çoğaltacağız. Beyoğlu bir kadın kenti olacak sevgili kadınlar. Cinsiyet ayrımcılığının olmadığı bir kent olacak. Kadın danışma merkezleri ve kadın sığınma evleri olacak. LGBTİ+ kardeşlerimiz Beyoğlu’da özgür olacak. Beyoğlu engelsiz bir kent olacak."
"ENGELSİZ BİR BEYOĞLU İNŞA EDECEĞİZ!"
"Beyoğlu belediyesinde bir engelli bürosu olacak. Hem Beyoğlu’da yaşayan engelli yurttaşlarımız, hem de Beyoğlu’yu gezmeye gelen engelli yurttaşlarımız için engelleri kaldıracağız. Beyoğlu emekli ve yaşlılar için huzurlu bir kent olacak. Huzur evleri, sosyal evler kuracağız. Beyoğlu çocuklarımızın olacak. Beyoğlu çocuklarımızın güvende olacağı bir kent olacak. Her mahalleye mutlaka bir kreş açacağız arkadaşlar. Beyoğlu'da sadece insanlar yaşamıyor, canlı dostlarımızda var arkadaşlar hayvan haklarının korunduğu bir kentte olacak. Beyoğlu afete hazırlıklı bir kent olacak. Afet toplanma merkezleri, araştırman kurtarma birimleri kurulacak. Beyoğlu gençlerin özgür olacağı bir ilçe olacak. 45 mahallesiyle bir kültür ve sanat kenti olacak."
"BEYOĞLU SULUKULE OLMAYACAK"
"Sadece bunlar değil. Kentsel dönüşüm süreçlerine maruz kalmış, riskli alan ilan edilmiş yerlerde yaşayan yurttaşlarımızın sorunlarıyla ilgileneceğiz. Hak sahibi herkese tapusunu şartsız vereceğiz. İmar uygulaması için karar kurulu oluşturacağız. Bu kurulunun içinde tapu sahibi temsilcileri olacak, muhtarlar olacak, belediye temsilcisi olacak, meslek odası olacak, sivil toplum temsilcisi olacak. Dönüşüm planları yapılacak, yerinde ve birlikte dönüşüm, toplumsal paylaşımcı eşitlikçi bir anlayışla bu sorunları çözmeye çalışacağız. Beyoğlu’nun hiçbir yeri bir daha Sulukule, Hacı Hüsrev gibi olmayacak. Biz halkımıza inanıyoruz. Biz ne yapacaksak Beyoğlu halkı için yapacağız.”
‘YENİ BİR BAŞLANGIÇ VAKTİDİR!’
"İstanbul, Beyoğlu ve Türkiye içinde yeni bir başlangıç olacak. Yeni bir başlangıç vaktidir. Bakın buradayız. Biz bu ülkenin insanıyız, bu ülkenin evlatlarıyız, uzaydan gelmedik. Biz bu ülkenin, bu toprakların devrimcisiyiz, bu vatanın çocuklarıyız. Allah’ı, peygamberi insanların vicdanlarına bırakın. Allah’la peygamberle halkımızı kandırmayın. Biz dindar yurttaşlarımızlar bir arada olacağız. Bizim dindarlarla, inançlarla hiçbir zaman sorunumuz olmadı. Bizim sorunumuz ve mücadelemiz halkımızın temiz duygularını sömüren din tüccarlarıyla, siyasal İslamcılarla olur. Halkımızın dinini asla ticari ve siyasi istismar aracı haline getirmelerine izin vermeyeceğiz. Halkımızı bedelsiz ve çıkarsız sevmenin dışında ne yaptık. Sizler bu memleketi soyanlar o sokaklarda gezeceksiniz, bizler başı dik alnı açık bizler temiz insanlar o sokaklarda gezemeyeceğiz! Görürsünüz nasıl gezildiğini! Yeniden başlangıç yapacaksak önce kendimizden başlayacağız. Kendimiz için yeni bir başlangıç yapacağız. Yeni başlangıçlar için sizleri aşkla, dostlukla, coşkuyla ve dayanışma ile selamlıyorum.”