17 Şubat 2019 04:09

Haiti’de neler oluyor: 7 soruda 7 Şubat protestoları

Haiti'de 7 Şubat'ta yoksulluğa ve yolsuzluğa karşı başlayan eylemler devam ediyor. Protestolara ilişkin bilinmesi gereken önemli noktaları derledik.

Fotoğraf: Jean Marc Herve Abelard / EPA / AA üzerinden

Paylaş

Amerika’nın en yoksul ülkesi Haiti’de 7 Şubat’tan bu yana halk, eşitsizliğe ve yolsuzluğa karşı talepleriyle sokaklarda. Her ne kadar Batı medyası, yüz binlerin Devlet Başkanı Jovenel Moise’nin istifası talebiyle sokakları doldurduğu bu protestolara Venezuela’daki eylemler kadar ilgi göstermese de Haiti’de çok ciddi bir süreç yaşanıyor.

Şu ana kadar polis saldırılarında en az 9 kişi hayatını kaybederken “İnsanca yaşamaya hakkımız var” (Nou gen dwa moun viv tankou) diyerek sokaklara çıkan halk, eylemlerini kararlı bir şekilde sürdürüyor.

1- Protestoların başlangıcı için neden 7 Şubat seçildi?

Karayipler ülkesi Haiti’de hükümet karşıtı protestolar 7 Şubat’ta başladı ve o günden bu yana yüz binlerce kişi başta başkent Port-au-Prince olmak üzere pek çok kentte sokaklara çıktı. 11 gündür devam eden eylemlerde dün başkent Port-au-Prince nispeten daha sakindi. Protestocular, belli başlı bölgelerde lastik yakmayı sürdürse de kalabalığın azaldığı görüldü. CNN’e konuşan Aktivist Daphne Valmont Bourgoin’e göre protestocular halen çok öfkeli ve cumartesi günkü sükunet halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak için verdiği 1 günlük aradan kaynaklanıyor. Kentte bazı marketler halen açık ancak gıda fiyatları çok yükselmiş durumda.

Şu ana kadar polis saldırılarında en az 9 kişi hayatını kaybederken yüzlerce kişi de yaralandı.

Haiti’de Şubat protestolarının Temmuz, Ekim ve Kasım aylarında yine yoksulluk ve yolsuzluğa tepki olarak yapılan eylemlerin devamı olduğunu vurgulamak gerekiyor.

Muhalefetin 7 Şubat tarihini seçmesinin nedeni, bugünün babasının ölümü üzerine 19 yaşında koltuğa oturan ve ülkeyi 1971-1986 arasında yöneten Diktatör Jean-Claude Duvalier’nin devrilmesinin yıl dönümü olması. Aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisinin lideri olan Duvalier, 1986’da ABD ordusuna ait uçakla Fransa’ya kaçmıştı.

2- Protestolarda hangi talepler dile getiriliyor?

  • Devlet Başkanı Jovenel Moise’nin istifası.
  • Dolar karşısında iki yılda yüzde 50 oranında değer kaybeden ekonominin gidişatına karşı önlemler alınması. Moise’nin ekonomik krize karşı kamu harcamalarını kısma kararının tersine çevrilmesi. Yakıt ve gıda başta olmak üzere temel ihtiyaçlara getirilen yüksek zamların geri çekilmesi.
  • 2008-2018 arasında Venezuela’dan Petrocaribe fonu kapsamında sağlanan 3.8 milyar doları zimmetine geçiren üst düzey yöneticilerin tespit edilmesi ve cezalandırılması için yargının harekete geçmesi. Bu yolsuzluk iddiaları Moise dönemini de kapsıyor.

CNN’e konuşan Emmanuela Douyon’un şu sözleri dikkat çekici: “Yorgunum, herkes yorgun. Yıllardır devam eden bir süreç var ve içinde bulunduğumuz bu kısır döngü artık sona ermeli. Aslında benim gibi insanlar böyle şeyleri sevmez. Bir işimiz var ve hayatımızı devam ettirmek zorundayız, eleştirilerimizi sosyal medyadan yapabiliriz. Ama ilk kez işi olan insanlar, açlık çekmeyen insanlar da sokaklara çıktı ve ‘Artık yeter’ dedi.”

Protestolar boyunca Twitter'ı aktif şekilde kullanan Madame Boukman hesabı, Haiti'de yaşananlara dair gerçeklerin Batı medyasında yansıtılmadığına yönelik tepkisini şu ifadelerle dile getiriyor: "ABD medyası 'yoksul' Haiti'deki yerel milyoner ve milyarderlerden asla bahsetmez. Bunlar kitleleri köleleştirmek için refahın yüzde 80'ini çalar ve yabancılarla iş birliği yapar. Siyasetçileri, darbe ve komploları, silah ve uyuşturucu ticaretini kontrol ederler, demokrasi aktivistlerini öldürürler ve BM işgalcileri tarafından korunurlar."

3- Tartışmaların merkezindeki Petrocaribe fonu nedir?

2005’te Hugo Chavez döneminde başlayan uygulama, Karayip ülkelerinin Venezuela’dan uygun koşullarda petrol satın almasını sağlıyor. 2013’te Petrocaribe, Latin Amerika İçin Bolivarcı İttifak (ALBA) ile de bağ kurarak bir petrol ve ekonomik ittifak olmanın ötesine geçti. Petrocaribe üyesi ülkeler arasında Antigua ve Barbuda, Bahamalar, Belize, Küba, Dominika, Dominik Cumhuriyeti, Grenada, Guyana, Jamaika, St. Lucia, St. Kitts ve Nevis, Saint Vincent ve Grenadinler, Surinam, Venezuela, Haiti, Nikaragua bulunuyor.

4- Venezuela’daki darbe girişimiyle Haiti’deki protestoların bağı var mı?

Haitili Akademisyen Camille Chalmers, Moise yönetimine yönelik öfkenin yolsuzluk ve emekçileri etkileyen ekonomik politikalarla sınırlı olmadığını, ABD destekli Moise’nin Venezuela’daki darbe girişimine destek vermesinin de tepki çektiğini söylüyor. Çeşitli siyasi partiler, sendikalar ve kitle örgütleri tarafından yapılan açıklamada “7 Şubat’ta halkın aynı zamanda Moise’nin Venezuela halkına karşı komplosuna da tepki gösterdiği” belirtildi. Chalmers, Venezuela’nın Haiti’deki insani kriz sırasında Petrocaribe fonu gibi örneklerle Haitililerle gerçek bir dayanışma gösterdiğini söylüyor. Chalmers’a göre Moise’nin hem Venezuela fonlarının yağmalanmasında hem de ABD destekli darbe girişimindeki rolü, eylemleri tetikleyen unsurlardan biri.

5- Devlet Başkanı Jovenel Moise kimdir, protestolara ne diyor?

Merkez sağ çizgideki Haitili Kel Kafalılar Partisi (Parti Haitien Tet Kale) üyesi Jovenel Moise, 2017’den bu yana devlet başkanlığını yürütüyor. Parti Haitien Tet Kale, bir önceki Devlet Başkanı Michel Joseph Martelly’nin 2012’de kurulmasında rol oynadığı bir parti. İş insanı Moise’yi devlet başkanlığı adaylığına öneren de Martelly idi. Tarım politikalarını merkeze alan merkez sağ bir partiden gelen Martelly’nin adayı olarak Moise de seçim kampanyasını, nüfusun yüzde 50’sinin kırsal kesimde yaşadığı Haiti’de ekonominin biyo-ekolojik tarımla gelişebileceği söylemi üzerine kurdu. Moise, 2015’teki seçimlerin(Katılım yüzde 28) ilk turunda yüzde 32.8 oy alarak birinci oldu. Ancak gözlemcilerin de uyarılarıyla seçimlerin hileli olduğu iddiasıyla binlerce kişi sokaklara çıktı ve seçimin ikinci turu ertelendi. Moise, katılımın yüzde 18’de kaldığı 2016 seçimlerinde yüzde 55.6 oy alarak devlet başkanı oldu.

Göreve geldiğinden bu yana meşruiyet ve yolsuzluk tartışmalarının odağında olan Moise, protestoların başlamasından 8 gün sonra yaptığı açıklamada yeniden diyalog çağrısında bulunarak ülkesinde barış ve istikrarı sağlamak için mücadele etmeyi sürdüreceğini söyledi. Moise, polis saldırılarında hayatını kaybeden 9 kişi için başsağlığı diledi ama “Ülkeyi kendi çıkarları için kullanmak isteyen haydutlara bırakmayacağı” ifadesini kullandı.

Muhalefet, Moise’nin açıklamalarını ve diyalog çağrısını yetersiz buldu.

6 - ABD krizin neresinde?

Haiti’ye yönelik askeri müdahale ve darbelere dair karnesi kötü olan ABD, Moise dahil ülkedeki sağcı iktidarlara desteğiyle tanınıyor. Protestolar sonrası yapılan açıklamada “Herkesin demokratik ve şeffaf bir hükümet talep etme hakkını destekliyoruz. Ancak şiddetin gerekçesi olamaz. Şiddet, istikrarsızlığın ve işsizliğin artmasına, yatırımların azalmasına neden olur” denildi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, dün yaptığı açıklamada Haiti Dışişleri Bakanı Bocchit Edmond'la görüştüğünü ve Haiti hükümetine desteklerini ilettiğini aktardı. Bolton, "Haiti'deki politik aktörlere demokrasiye saygı göstermeleri ve onu korumaları, siyasi şiddete diyalogla son vermeleri çağrısı yapıyoruz" dedi.

7 – Haiti’ye dair bilinmesi gereken temel meseleler neler?

Haiti, 18. yüzyılın sonunda patlak veren “köle ayaklanmaları” sonrası 1804’te Fransa’ya karşı bağımsızlığını kazanarak dünyada siyahların liderlik ettiği ilk cumhuriyet oldu. Ancak anlaşma gereği Fransa’ya, köle sahiplerinin zararlarını karşılamak üzere dönemin parasıyla 90 milyon frank tazminat ödenecekti. Bu paranın bugünkü karşılığının yaklaşık 17 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Fransa sömürgeciliğinin Haiti halkı üzerinde yarattığı bu devasa yükün etkileri bağımsız Haiti’nin üzerinden hiç eksik olmadı. Tarihi boyunca derin bir yoksulluk ve eşitsizlik, diktatörlükler ve emperyalist müdahalelerin yanı sıra aynı adayı paylaştığı komşusu Dominik Cumhuriyeti’yle yaşadığı sorunlarla mücadele eden Haiti, doğal afetler karşısında da çok korumasız durumda.

Yaklaşık nüfusu 10 milyon 200 bin olan Haiti’de ana diller Haiti Kreyolu ve Fransızca.

Haiti’de nüfusun yüzde 60’ı günde 2 dolardan daha az bir parayla geçinmeye çalışıyor. Ülkede erkeklerin ortalama ömrü 61, kadınların ortalama ömrü ise 64 yıl. Haiti aynı zamanda Gini puanına göre dünyanın en eşitsiz ülkelerinden biri. Ülkedeki resmi işsizlik oranı ise yüzde 14.

Haiti’de nüfusun yüzde 90’ı olası bir afette “risk altında” olarak değerlendiriliyor. 2010’daki depremde 200 binden fazla kişi hayatını kaybetmişti. (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

PSAKD, yöneticilerinin derhal serbest bırakılmasını istedi

SONRAKİ HABER

Venezuela Dışişleri Bakanı: ABD, Venezuela gerçeğinden korkuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa