18 Şubat 2019 12:54

Turgutlu'da çevre için vicdan hareketi: Yaşam alanıma dokunma!

Turgutlu'da yaşam savunucuları, 'Yaşam alanıma, tarım arazime dokunma!' diyerek ekolojik sorunlara karşı vicdan hareketi başlattı.

Fotoğraf: Doğan Çizmeci

Paylaş

Özer AKDEMİR

Turgutlu'da yaşam savunucuları, ekolojik sorunlara karşı vicdan hareketi başlattı. Turgutlu'da Saat Kulesi önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP) Yönetim Kurulu Üyesi Metin Sert, Turgutlu Çevre Platformu olarak başlattıkları vicdan hareketinin bir sağduyu refleksi olarak ortaya çıktığını belirterek, çevresel sorunlar konusunda artan tehditlerle birlikte yaşamaktan büyük bir endişe duyduklarını dile getirdi.

EKOLOJİK YAŞAM RANT KAPISI YAPILDI

Son dönemlerde uygulanmakta olan yanlış çevre politikalarının, artık kamuoyu vicdanını rahatsız edici boyutlara ulaştığını kaydeden Sert, "Doğanın sadece sermaye kuruluşlarının çıkarı için özelleştirilmesine kadar dayanmaya başlayan yanlışlar zinciri, tüm canlıların yaşam kaynağı olan doğadaki ekolojik yaşamı bir rant kapısı haline dönüştürürken, çevresel facia tehdidi ortak yaşam alanlarımızı kuşatacak boyutlarda büyümüş, en verimli tarım arazilerini, ormanlarımızı ve sulak alanları yok edecek şekilde saldırganca tahrip etmeye başlamıştır" diye konuştu. Büyükşehir belediyeciliği ile birlikte köylerin mahalle haline getirilmesi sonucu bu tehditlerin daha da büyüdüğüne dikkat çeken Sert, en verimli tarım alanları bile sanayileşme ve imara açılarak yaşam ve yerleşim alanlarının kuşatıldığını vurguladı.  Sert; "Bu nedenle bugün “yaşam alanıma ve tarım arazime dokunma” çığlığını da duyurmak istiyoruz. 10 yılı aşkın zamandır bu toprakları vahşi madenciliğe karşı savunmakta olan bizler, Çaldağı’nda uygulanmak istenen madencilik projesine geçit vermeyeceğimizi bir kez daha bu vesile ile belirtiyoruz" dedi. Madene karşı açılan davalarda hazırlanan bilirkişi raporlarında kendi alanının uzmanı olan 9 kişilik bilirkişi heyetinin oybirliği ile “bu ÇED raporu yanlış ve yetersizdir” dediğini hatırlatan Sert, böylesi bir raporu gözardı eden, bilimi kılavuz edinmesi gerekirken, bilim insanlarının raporunu yok sayan bir mahkeme kararını kabul edilemeyeceğini söyledi. Sert; "Dünyanın en bereketli topraklarını dünyada hiç bir ülkede izin verilmeyen bir vahşi madencilik projesine kurban vermeyeceğiz, ama gerekirse canımızı vereceğiz!" dedi.

YENİ BİR ÖLÜMCÜL TEHDİT: JEOTERMAL

Jeotermal projelerini "yeni bir ölümcül tehdit" olarak niteleyen Sert,  "daha şimdiden tarım alanlarını ciddi çevre faciası ile yüz yüze getirdiği görülen Jeotermal projeleri ile Manisa ovasının delik deşik edilmesine göz yummayacak, bor ve arseniğin doğaya salınımını olduğundan daha tehlikeli hale getiren JES projelerine karşı duracağız. Alaşehir’deki jeotermal patlamalar çok şey anlatmaktadır. Ayrıca Orman ve Su İşleri Bakanlığının 14 Ağustos 2017 tarihli Manisa ve İzmir valilerine gönderdiği, bölgedeki zararlı etkileri bilimsel verilerle ortaya konularak “artık madencilik ve JES projeleri için izin verilmemesi”ni istediği yazı ortada dururken, bu projeler için hâlâ yeni ihaleler açılması ve izinler verilmesini ne mantıken ne de vicdanen kabul edebilmek mümkün değildir. Bu ihale ve izinlerin iptal edilmesini istiyoruz. Çünkü yapılan yanlışların vahamet derecesinin ciddi şekilde yükseldiğini görmekteyiz" dedi.

TÜM VİCDANLAR HAREKETE GEÇENE KADAR...

İnsanı ve halkı yok sayarak sadece sermayenin çıkarını kollayan, acele kamulaştırmalara ve ekolojik yaşamı rant kapısı haline getiren uygulamalara karşı çıkacaklarını ifade eden Sert, "Çünkü ortak yaşam alanlarımız ve tarım bölgelerinin feda edilmesi sonucunda yaratılan ekolojik yıkım, artık insanca yaşam hakkını da doğrudan tehdit edici boyutlara varmıştır.

Bu nedenle başlatacağımız vicdan hareketi tüm vicdanlar harekete geçene kadar da devam edecektir. Bu dava elbette ki cüzdanı büyük olanların değil ama vicdanı büyük olanların davası, yaşamdan yana olan ve yaşamı savunan herkesin bir sağduyu refleksi olacaktır." diye konuştu.

Basın açıklamasında söz alan CHP Turgutlu Belediye başkan adayı Çetin Akın da ekolojik ve çevreci belediyecilik anlayışının günümüzdeki gerçekler karşısında ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü dile getirdi.

ÖNCEKİ HABER

TOBB Başkan Yardımcısı: Devletin piyasaya borcu 100 milyar TL

SONRAKİ HABER

‘Haklarımız için ayrışmadan birlikte mücadele edeceğiz’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa