Anadili üzerindeki yasakçı uygulamalara karşı mücadele çağrısı
İnsan Hakları Derneği ve HDK, 21 Şubat Anadili Günü'nde anadilleri üzerindeki yasakçı uygulamalara karşı mücadele çağrısı yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
İnsan Hakları Derneği 21 Şubat Anadili Günü ile ilgili açıklama yaptı. 21 Şubat’ın anadiller üzerindeki yasakçı uygulamalara karşı mücadele günü olduğu belirtilen açıklamada anadiller üzerindeki yasakçı uygulamalara karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıldı.
21 Şubat gününün 1999’da Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek amacıyla, Uluslararası Anadili Günü olarak kabul edildiği, bu kararla anadili ve anadilinde eğitim hakkının güvence altına alındığı belirtilen açıklamada; “Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, Türkiye’de de 20. yüzyılın başından itibaren inşa edilen tekçi devlet anlayışı, sonuçları itibariyle Türkiye’yi Türkçe dışındaki diller için bir yasaklar ülkesine dönüştürmüştür. Türkçe dışındaki diller kamusal alandan uzak tutulmuş, sistematik asimilasyon politikası uygulanmıştır. UNESCO Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası'na göre, Türkiye'de 18 yok olmuş veya yok olma tehlikesi altında olan dil vardır” denildi.
Kürt dilinin; kamusal alandan, sokaklardan ve gündelik yaşamın tüm alanlarından uzak tutulduğu aktarılan açıklamada “Devam eden inkar, asimilasyon ve dilkırım politikaları, adeta 20. yüzyıldaki anlayışın bir parçası olarak sürdürülmektedir. 1925 yılında yürürlüğe sokulan ve bugün halen yürürlükte olan Şark Islahat Kanunu, Kürtçe ve diğer diller üzerindeki sistematik yok sayma, asimilasyon politikalarının bir aracı olmuştur” ifadelerine yer verildi.
İHD, AKP iktidarı tarafından sürdürülen inkar politikalarına dikkat çekti: “15 Temmuz darbe girişiminden bu yana OHAL rejimi altında ve KHK’lerle adeta günlük tek Kürtçe gazete olan Azadiya Welat, Kürtçe yayın yapan TV kanalları, haber ajansları, dergiler, radyolar, yayınevleri ile Ferzad Kemanger İlkokulu kapatılmış; Kurdî-DER, İstanbul Kürt Enstitüsü gibi 90’ların karanlık dönemlerinde bile kapatılmayan dernek ve enstitülerin kapılarına kilit vurulmuştur. Kürt coğrafyasında edipler, yazarlar ve Kürt diline emek vermiş Ehmedê Xanî, Melayê Cizîrî, Cegerxwîn, Mehmed Uzun, Feqiyê Teyran gibi toplum tarafından benimsenen şahsiyetlerin heykelleri yıkılmış, isimleri tabelalardan kaldırılmıştır. Kentlerin girişlerine asılan çok dilli ve çok lehçeli tabelalardaki ibareler kayyımlar tarafından silinmiştir. Kürsüde konuşulan Kürtçe’nin, Meclis tutanaklarına, “bilinmeyen dil”, “anlaşılmayan dil” ve “x dili” şeklinde geçmesi AKP iktidarının Kürtçe’ye yaklaşımının bir özetidir.”
İHD’nin çok dilli kamu hizmetleri için; Türkiye’de konuşulan tüm anadillerinde eğitimin anayasal ve yasal güvenceye alınması için verilen mücadelenin devam edeceği, imzalanmış olan uluslararası sözleşmelerdeki çekincelerin kaldırılması mücadelesinin süreceği bildiridi. İHD anadiller üzerindeki yasakçı uygulamalara karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı yaparak "Bölge ve dünya halklarının 21 Şubat Uluslararası Anadili Günü’nü kutluyor, herkesi anadiline sahip çıkmaya ve farklı anadillerine saygı göstermeye çağırıyoruz” dedi.
İHD ADANA ŞUBESİ: ANADİLLER RESMİ EĞİTİM DİLİ OLSUN
İHD Adana Şubesi'nin İnönü Parkı’nda gerçekleştirdiği basın açıklamasında konuşan Baran Öner, ülkenin diller hapishane dönüştürülmek istendiğini belirterek bunun olmaması için bütün dillerin resmi olarak koruma altına alınması ve resmi eğitim dili olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası günlük Kürtçe gazete Azadiya Welat, Kürtçe yayın da yapan TV kanalları, haber ajansları, dergiler, radyolar, yayınevleri, Kurdî DER, İstanbul Kürt Enstitüsü gibi kurumların kapatıldığını söyleyen Öner, “Resmi olarak tanınmak ve kabul edilmek bütün dillerin en temel hakkıdır. Gün anadili için mücadeleyi yükseltme günüdür” dedi.
Yok etme girişimlerine karşı yaşamın her alanını dilleri ile sürükleyeceklerini ifade eden Öner, “Bizler ısrarla anadilimiz ile konuşacağız. Kürtçe, Arapça, Lazca, Ermenice, Hemşince konuşacağız, anadilimiz ile okuyacağız, düşüneceğiz. Asimilasyon politikalarına karşı daha fazla anadilimize sahip çıkacağız ve onu yaşatacağız” dedi.
HDK: TEK DİL DAYATMASI HALKLARI BİRBİRİNE DÜŞMANLAŞTIRDI
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Halklar ve İnançlar Komisyonu, 21 Şubat Dünya Anadil Günü’ne ilişkin yaptığı yazılı açıklamada gerekli önlemler alınmadığı takdirde 21’inci yüzyılda insanlığın konuştuğu dillerin yüzde 90’ından fazlasının yok olacağı ifade edildi. Her 15 günde, bir anadilin yok olduğunun vurgulandığı açıklamada, bu yok oluşun, beraberinde bütün bir kültürel ve düşünsel mirası da yok ettiği aktarıldı.
"DİL GEÇMİŞİ GELECEĞE BAĞLAYAN HALKADIR"
Anadilinin engellenmesinin insan hakkı ihlallerinden biri olduğu ifade edilen açıklamada yasaklamalara ve asimilasyon politikalarına dikkat çekildi: “İnsanlık tarihinin ürettiği tüm değerler anadilleri aracılığı ile sonraki kuşaklara aktarılır. Her dil o dili konuşan toplumun tarih ve kültürünün de taşıyıcısıdır. Bir dilin yok olması aynı zamanda insanlığın ortak tarihinin, kültürel mirasının yok olması demektir. İnsani ve toplumsal varoluşumuzun ayrılmaz bir parçası olan anadili aynı zamanda geçmişi de geleceğe bağlayan en önemli halkadır. Böylesi önemli ve ortak bir değerin 21’inci yüzyıl itibariyle ülkemizde karşılaştığı muamele inkar ve asimilasyondur. Eğitimde ve kamusal hayatta yer bulamayan hatta yasaklanan birçok anadili asimilasyona tabii tutulmakta, milyonların anadili olan Kürtçe ‘bilinmeyen dil’ olarak resmi kayıtlara geçmektedir. Ana dilde eğitim hakkının karşılanmadığı, özel ve yerel yönetimler aracılığı ile kurulan anadili eğitimi veren kurumların kapatıldığı¸ çok dilli yayın yapan kuruluşların yasaklandığı bir süreç yaşadık ve yaşıyoruz.”
"ANADİLİNDE KONUŞMAYA DAVET EDİYORUZ"
“Çok kimlikli, çok dilli, çok kültürlü bir mirasa sahip olan coğrafyamızda yürütülen tekçi politikalar coğrafyanın gerçekliğinin inkarı olmakla birlikte, geleceğinin de kaybedilmesidir” denilen açıklamanın devamında şöyle denildi: “Tüm anadiller insanlığın ortak değeridir, yaşamalıdır. Bizleri geleceksiz bırakan çok dillilik değil tek dildir. Bu yüzden Türkiye’de yaşayan tüm anadiller eğitim ve kamusal alanda yaşatılmalı ve yasal güvence altına alınmalıdır. Halkların Demokratik Kongresi olarak; 21 Şubat Dünya Anadili Gününün halkların kendilerini anadilleri ile ifade edebildiği, kültürünü ve inancını özgürce yaşayabildiği bir geleceğe vesile olmasını diliyor, bugün herkesi anadilini konuşmaya, anadillere kulak vermeye davet ediyoruz.” (HABER MERKEZİ)