22 Şubat 2019 00:55

Diyarbakırlılar barış ve iş istiyor

Diyarbakır'ın Bağlar ve Kayapınar ilçelerinde Diyarbakırlıların en az Kürt sorunu kadar vurgu yaptığı diğer mesele yoksulluk ve işsizlik.

Fotoğraf: Fırat Topal/Evrensel

Paylaş

Şerif KARATAŞ
Fırat TOPAL
Diyarbakır

İçişleri Bakanlığı tarafından kayyım atanan DBP’li belediyeler arasında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri de yer aldı. Yerel seçim yaklaşırken, tüm Bölge illerinde olduğu gibi Diyarbakır’da da kayyım atanan belediyelerden çıkacak sonuç merakla bekleniyor.

Diyarbakır’ın nüfusu en kalabalık ilçesi Bağlar, ardından Kayapınar geliyor. Bu iki ilçenin sınıfsal karakteri birbirinden farklı. Bağlar, Bağcılar Mahallesi dışında yoksulların yaşadığı bir ilçe. Ayrıca Suriye’den gelen mültecilerin Diyarbakır’da ağırlıklı olarak yerleştiği yer de Bağlar. Kayapınar ise Bağlar’a göre ekonomik durumları daha iyi olanların yaşadığı bir ilçe.

Diyarbakırlıların yerel seçime ilişkin görüşlerini öğrenmek için bu iki ilçeyi gezdik. Belediyelere kayyım atanarak iradelerinin gasbedildiğini ifade eden Diyarbakırlılar, Kürt sorununun barışçıl çözümünü talep ediyor. Görüştüğümüz Diyarbakırlıların en az Kürt sorunu kadar vurgu yaptığı diğer bir mesele ise krizle birlikte artan yoksulluk ve işsizlik oldu.

KAYYIM İSTERSE YOLLARI ALTINDAN YAPSIN

Kayapınar ilçesinin Diclekent Mahallesi’nde öğle vakti. Bir kahveye giriyoruz. İki üç masada oturanlar var. Yanlarına oturduğumuz Hasan Çelik ve Mehmet Fadıl Çelik amca çocukları. İkisi de 50 yaşın üstünde. İnşaat işiyle uğraşıyorlar. Hasan Çelik, sadece sebze özellikle de domates fiyatlarındaki artışın gündem olmasına karşı inşaat malzemelerindeki fiyatların yüksek olmasına dikkat çekiyor. “İnşaatta malzeme fiyatları bu seviyeye gelmişse hayat durmuş demektir” diyor. İkisinin de belediye seçimlerinden beklentisi, hizmetlerden çok Kürt sorununun eşit bir şekilde çözüme kavuşmasına imkan sağlanması yönünde. Şimdiye kadar HDP’ye gidip gelmemelerine karşın, kendilerini temsil ettiğini düşündükleri için HDP’ye oy verecekler.

Ülkede iyi bir yaşam için eşitliğin, hak ve adaletin olması gerektiğini belirterek, iktidarın toplumu ayrıştırıcı söylemlerine ve HDP’yi hedef alan açıklamalarına tepki gösteriyorlar. Mehmet Fadıl Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın HDP’ye yönelik söylemlerinin Diyarbakır’da pek etki etmediğini söylüyor. Diyarbakır’da yaşananlara ilişkin de Çelik, “Diyarbakır ’90’lar gibi değil. Ama ’90’lardan daha beter oldu” diyor. “Barışın gelmesi lazım” diyen Çelik, dinin istismar edilmesini de eleştiriyor. Venezuela’daki darbe girişimine ilişkin Erdoğan’ın halk iradesi söylemini ve yine sık sık kullandığı “Beni halk seçti” söylemlerini hatırlatan Hasan Çelik de “Gelelim bize, ben burada halk olarak birini seçmişim, o kişiye itibar ederek oraya getirmişim. Başkalarının iradesi neden halk oluyor, benim olmuyor?​” diye soruyor.

HAKSIZLIĞIN OLMADIĞI BİR SEÇİM OLSUN

Başka bir kahvedeyiz. Cemal’le konuşuyoruz. Soyadını söylemek istemeyen Cemal emekli. Bir yandan bizimle sohbet ederken bir yandan kağıt oynuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve MHP Lideri Bahçeli’nin yerel seçimlere ilişkin ‘beka’ söylemine tepki gösteriyor; “Onların koltuğu için beka sorunudur, memleket için değil!” Şeffaf bir belediyecilik yapılmasını isteyen Cemal, kayyım uygulamasına öfkeli: “Kayyım isterse yolları altından yapsın... Önce bizlerin iradesine saygı göstersinler.”

Masanın yanında oyunu izleyen ve kamuda çalıştığı için isminin yazılmasını istemeyen biriyle konuşuyoruz. “Hak, hukuk adalet istiyorum” diyor. Tercihi net değil. Erdoğan’ın iktidarının ilk yıllarında Diyarbakır’a hizmet yaptığını, sonradan değiştiğini ve kendi koltuğunu düşünmeye başladığını söylüyor. Oyun oynayanlardan Hacı, “Haksızlığın olmadığı bir seçim olsun” diyor. Bir başkası siyasetin memleket için değil de hep menfaat için yapılmasından şikayetçi. Masadaki 70 yaşlarındaki amca son sözü söylüyor; “Her şey ortada görüyorsunuz. Artık daha ne diyelim!”

AYLARDIR İŞ BULAMIYOR

Ramazan Demir ve Kadir Kılıç isimli gençler, kapının yanındaki masada sohbet ediyorlar. Kadir Kılıç, askerlikten birkaç ay önce gelmiş. Ramazan Demir’in ise sanayide küçük işyeri var. İşleri iyi değilmiş bu aralar. İki arkadaş, iş için belediyeye gittiklerini ve kendilerini İŞKUR’a yönlendirdiklerini söylüyor. Kadir Kılıç, iki kez başvuru yapmasına karşın hâlâ iş bulamamış. Askere gitmeden önce özel güvenlik görevlisi olarak çalışan Kılıç, kendisi gibi onlarca arkadaşının iş beklediğini belirtiyor. Onlar hukuk ve adaletin yanı sıra gençlere iş olanaklarının sağlanmasını istiyor.

"BU SEÇİM SADECE BELEDİYE DEĞİL İRADE SEÇİMİDİR"

Gaziler Mahallesi’nde, yine bir kahvedeyiz. Okey oynayan gençlerle sohbet ediyoruz. Faruk Üngür, kayyım atanan belediyelerde, Sayıştay raporlarına da yansıyan, yüksek borçlanmayı hatırlatıyor: “Zaten HDP belediyeleri alacak. Borçtan dolayı belediyeler iki yıl bir şey yapamayacak. Sonra diyecekler ‘Bakın yapamıyorlar. Biz belediyeyi devralacağız’. Ama bu zihniyet devam ettiği sürece sandıktan çıkacak sonuç hep aynı olur.”

Osman Üngür devam ediyor: “Ses yok diye iyi yaptıklarını zannediyorlar. Ama 1 Nisan’da görecekler. Şu an iş korkusundan kim ses edebiliyor ki, seçimde belli olur. 24 Haziran’daki seçimlerde diyorlardı, ‘halk sessiz.’ HDP’nin ciddi anlamda bir seçim çalışması olmamasına karşın yeniden seçimi kazandı. Barajı geçti.” Kayyımlarla halkın iradesinin gasbedildiğini ifade eden Murat Üngür, “Bu seçim sadece belediye seçimi değil, irade seçimidir. Kayyımın şansı yok” diyor. Kayyımın 40-50 kişilik korumayla gezdiğini söyleyen Üngür, “Belediyeye aranmadan giremiyorsunuz. Bir dakika belediye önünde bekle hemen polis alır” diye anlatıyor.

"OYUMUZU KENDİMİZE VERECEĞİZ"

Bağlar’da kahve sayısı oldukça fazla. Gezdiğimiz 5 Nisan ve Kaynartepe Mahallelerinde her sokakta yan yana kahveler görmek mümkün; çoğu da dolu.

5 Nisan Mahallesi’nde bir kahvede, bir masada sohbet eden ileri yaştaki dört kişinin yanına gidiyoruz. Biri emekli. Hepsi de inşaat işinde çalışıyor ama şimdi iş yok. “Biz oyumuzu kendimize vereceğiz” diyor biri. Pek konuşmak istemiyorlar. Sonra yanımıza tesisatçılık işi yapan Faysal Sıranç geliyor. Geçtiğimiz yıl Kurban Bayramı’ndan (ağustos) beri sadece bir ay çalıştığını anlatan Sıranç, 50 yaşında ve altı kişinin geçimini sağlıyor.

Kahveyi göstererek, “Şu an burada 100 kişi var. Hepsi işsiz. Bazıları borçla çay içiyor. Benim gibi milyonlarca işsiz var. Herkes aç, perişan. 16 yıldır iktidarlar ne yapmışlar? Bu mudur yönetim? Bir oyumuz var onu da kendimize vereceğiz. Kişiye vermiyoruz. HDP’dekileri de tanımıyoruz. Ama bizi temsil ettiği için oyumuzu HDP’ye vereceğiz” diyor. Masadaki en yaşlı amca, AKP’ye oy vereceğini söyleyerek söze giriyor. “Neden?​” sorumuzu ise “Bizdendir, onun için veriyorum” diye yanıtlıyor.

AŞİRETİN KARARINI BEKLİYOR...

Kaynartepe Mahallesi’nde bir kahvede, Mekan Sahibi Paşa Cuca ile Abdül Alaca sohbet ediyor. İkisi de 70 yaşın üzerinde... Paşa Cuca Bağlar’a ilk gelenlerden olduğunu söylüyor; 1970’li yıllarda Hazro’nun Dadaş köyünden gelmiş. Seçim konusunda ikisi de henüz karar vermemiş. Cuca, aşiret olarak yapacakları görüşmeler sonucunda oyunun netleşeceğini anlatıyor: “Benim oğullarım benden habersiz kimseye oy vermezler. Muhtar adayları da gelip gidiyor. Onlara da söz vermiyorum. Şimdi söz versem onu yerine getirmem gerek. Büyüklerimiz var. Görüşmeler olacak, orada çıkacak karara göre oyumuzu vereceğiz.”

Abdül Alaca ise ülkede yaşanan hukuksuzluğa ve adaletsizliğe değiniyor. Diyarbakır’daki işsizlikten şikayetçi. Gençlerin boş gezmelerine üzüldüğünü ifade eden Alaca, “Bu kadar genç işsiz. Fabrikalar açılsa bu gençler gidip çalışırsa daha güzel olur Diyarbakır” diyor. 

İŞSİZLİK GÜNDEMİ SEÇİMİN ÖNÜNDE

5 Nisan Mahallesi’nde Sakarya Caddesi’ne yakın bir yerde küçük bir manav dükkanı işleten Mehmet Çelebi ile sohbet ediyoruz. 30 yıla yakındır manavlık yapıyor. Sebzeleri tek tek göstererek aldığı fiyatın üzerine 50 kuruş ekleyerek sattığını söylüyor Çelebi; “Durum ortadadır. Ne aşağı verebiliyorsun ne yukarı. Vatandaş alamıyor. İş yok. İki gündür ancak 300 liralık mal satmışım” diyor. 5 yıl öncesine kadar manav dükkanıyla rahat bir şekilde geçimini sağlayabildiğini anlatan Çelebi, “Küçük esnafı geç, büyük esnaf da aynı durumda. 30 yıldır buradayım, Sakarya Caddesi’ndeki büyük esnafın dükkanına git, iş yapan yok. Birkaç yıldır işler çok kötü” diyor. Seçime ilişkin pek konuşmak istemiyor Çelebi, biraz ısrar edince “Ortamı görüyorsun daha ne diyeyim” diyor.

Yine 5 Nisan Mahallesi’nde bu kez Dörtyol’daki işçi pazarında bekleyen işçilerle konuşuyoruz. Yevmiyeli günlük işlere gidiyorlar. 50 yaşındaki bir işçi, evde 8 nüfusun kendisinden ekmek beklediğini belirterek, tek istediğinin “iş” olduğunu söylüyor. 10 yıldır işçi pazarına geldiğini söyleyen bir başkası, “40’lı yaşlarımdan beri işsizim. O nedenle seçimden çok işsizlik gündemimizde. Seçimi sorunca, “Vallahi hiçbir şey demiyorum. İş olsa, çocuklara ekmek götüreyim” diye yanıt veriyor. 73 yaşındaki Ali Menteş bizi yanına çağırıyor. Yaşlılık maaşı dışında bir geliri yok. Artık gücü yetmediği için hamallık yapamadığını anlatıyor. Seçimle ilgili “Memleket için hangisi hayırlısı ise o olsun” dileğinde bulunuyor.

ÜÇ SEÇİMİN SONUÇLARI

  • Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde 2014 yerel seçimlerinde BDP’nin adayı yüzde 55.11, AKP’nin adayı yüzde 34.98 oy aldı. Kayapınar’da BDP yüzde 54.76, AKP yüzde 34.76 aldı. Bağlar’da ise BDP’nin adayı yüzde 58.56, AKP’nin adayı 32.32 oy aldı.
  • 16 Nisan 2017’deki referandumda ‘hayır’a yüzde 67.57, ‘evet’e ise yüzde 32.43 oranında oy çıktı.
  • 24 Haziran’da milletvekilli seçimlerinde HDP yüzde 65.5, AKP yüzde 21.5 oy alırken; Cumhurbaşkanlığında Selahattin Demirtaş yüzde 64.3, Recep Tayyip Erdoğan yüzde 27.4, Muharrem İnce yüzde 6.2, Meral Akşener yüzde 1, Temel Karamollaoğlu yüzde 1, Doğu Perinçek yüzde 0.1 oy aldı.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Bağlar’da Demirtaş yüzde 68.50, Erdoğan yüzde 24.00 oy alırken; Kayapınar’da Demirtaş yüzde 62.80, Erdoğan ise yüzde 26.70 oy aldı. Milletvekili seçimlerinde Bağlar’da HDP yüzde 71, AKP yüzde 18.40; Kayapınar’da ise HDP yüzde 67, AKP yüzde 20.20 oranında oy aldı.

ÖNCEKİ HABER

‘Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri'ni konuştuk

SONRAKİ HABER

Tes-İş: Rödovans yasaklanmadığı sürece yeni ölümler kaçınılmaz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa