"Deprem önlemleri ve güvenli yapılaşma yapboz tahtası değildir"
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, riskli alan ve yapıların tespiti için çıkarılan genelgeyle ilgili açıklama yaptı.
Fotoğraf: DHA
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından riskli alan ve yapıların tespiti için çıkarılan genelgeyle ilgili olarak yapılan açıklamada “Deprem önlemleri ve güvenli yapılaşma yapboz tahtası değildir” denildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un, 19 Şubat 2019 tarihinde yaptığı açıklamada, riskli alanların üç ay içerisinde tespit edileceğini söylediği hatırlatılan açıklamada Kurum’un, bu kapsamda 81 ile genelge gönderildiğini, kentsel dönüşümün bütüncül bir şekilde yeniden ele alınacağını da sözlerine eklediği bildirildi.
Bakanlık Genelgesinde, il ve ilçe belediye başkanlıklarının kentsel dönüşüm strateji belgesinin hazırlanması doğrultusunda, en riskli alanların bakanlığa bildirilmesi istendiği belirtilen açıklamada şöyle denildi:
“Bilindiği gibi 2012 tarihli 6306 sayılı Afet Riskli Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesiyle kentsel dönüşüm süreci başlamıştı. İsmi geçen Kanun, özetle riskli alan ve yapıların tespiti ve dönüşümünü içermekteydi. Kanunun himayesinde yedi yıldır yapılamayan riskli alan ve yapı tespitinin, üç ay içerisinde nasıl ve ne şekilde yapılacağı elbette merak konusudur.”
Başta İstanbul olma üzere ülkenin yedi yılının kaybedildiği vurgulanan açıklamada şöyle devam edildi:
“Büyük tartışmalara yol açarak başlayan ve devam eden bir sürecin, bir genelgeyle adeta yeniden düzenlenecek olması, siyasi erkin gayrı ciddi yaklaşımının göstergesi sayılmalıdır. Yedi yıldır ne yapılmıştır? Yapılanların ne kadarı sorunun çözülmesine dönüktür? Bir alanın ve alandan bağımsız yapıların riskli olup olmadığı şimdiye kadar tespit edilememişse bundan sonraki üç ay içerisinde nasıl tespit edilecektir? Belediyelerin, bu zaman zarfında tespiti gerçekleştirebilecek nitelikli teknik elemanları var mıdır? 20 milyon olduğu varsayılan yapı stokunun riskli olup olmadığı üç ay içerisinde nasıl ve kimler tarafından tespit edilecektir?”
Siyasi erkin bu soruları yanıtlamasının mümkün olmadığı, yanıtların, kayıp yedi yıl için kamuoyundan özür dilenmesini içermediği sürece anlam ifade etmeyeceği ifade edilen açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:
“Belirtmek isteriz ki, amacı deprem tehlikesine karşı güvenli yapılaşmanın sağlanması şeklinde çıkarılan yürürlükteki bir kanuna rağmen, güvenli olmaktan uzak yapıları İmar Barışı adı altında 'affetmek', Kartal Sema Sokak faciasından sonra bir Genelgeyle durumu kurtarmaya çalışmak, yedi yılın heba edildiğini dolaylı olarak kabul etmektir ve siyasi erkin bilimi ve mühendisliği yok sayan yaklaşıma sahip olduğunu ve aynı zamanda insan hayatını değil, kentsel rant yaratmaya dönük uygulamalar gerçekleştirdiğini göstermektedir. Olası bir İstanbul depreminde yitirilecek canların vebali hiç şüphe yok ki deprem tehlikesini yok sayan, güvenli yapılaşmayı yapboz tahtası haline getirenlerin üzerinde olacaktır.” (HABER MERKEZİ)